Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Vanessa Baird
Vanessa Baird Yorumları ve İncelemeleri
Vanessa Baird yorumları ve incelemelerini, Vanessa Baird kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Vanessa Baird puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cinsel çeşitlilik deyince aklına sadece dişilik ve erillik gelenlerin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Erillik ve dişillik yalnızca biyolojik olarak anlam taşımaktadır. Oysa cinsiyetin toplumsal, siyasal ve bireysel anlamları da vardır. Kitapta özellikle bu konulara değinilmiş. Cinsel çeşitliliğin insan hakları konusunda maruz kaldığı baskılar, sadece günümüzdeki değil, tarih boyunca yaşanan acılar ve adaletsizlikler.. Ve inanıyorum ki, insanı en çok mutlu eden şey, kendisini hiç ilgilendirmediği bir konudaki adaletsizliğe sessiz kalmamaktır. Biz daha kendi haklarımızı savunma noktasında çok pasif durumda olabiliriz ancak bu sonsuza kadar da böyle sürmeyecektir diye inanıyorum.
"Ben müslümanım kardeşim, bize bu olaylar ters" derseniz, "onların hakkını mı savunacağım bir de" diye düşünürseniz,
bakın Maide Suresi'nde ne diyor;
"Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın."
Adaleti ya da insan haklarını sadece kendi işimize geldiği gibi kullanmak ve savunmak, ne insanlığa ne de dindarlığa sığmayan bir davranıştır.
Eşcinseller, sırf eşcinsel olduğu için maruz kaldıkları baskıya, ne yazık ki sonsuza dek maruz kalacaklar gibi görünüyor. Ancak bu olumsuz gidişatı değiştirmek, umarım ki bizlerin katkısı ile olacaktır. İşte bu durum da ancak CİNSEL ÇEŞİTLİLİK gibi kitapların yarattığı pozitif etki ile gerçekleşecektir. Ancak çözüm sadece bu gibi kitaplardan geçmiyor ne yazık ki. Daha çok kültürün ve algının da değişmesi gerekiyor. Bu yüzden kullandığımız dilden başlayarak tüm düşünce sistemimize nakış nakış işlememiz gerekiyor.
Yolumuz uzun, yapacak çok işimiz var.
Bu kitabı okuduktan sonra:
- LGBTİ yaşam biçimlerinin aslında M.Ö. de varolduğu fakat tek tanrılı dinler ortaya çıkmaya başladıkça "günahkar" ve "yasak" ilan edildiklerini öğrendim.
- LGBTİ nefretinin çoğunlukla "politik" ve güç arzusu nedeniyle ortaya çıktığını; farklı olanı yönetememe korkusunun iktidarları bu bireyleri dışlamaya, yok etmeye yönlendirdiğini anladım.
- Eski toplumlarda eşcinsel/ biseksüel cinsel eylemlerin bazı toplumların normu olduğunu gördüm.
- Hristiyan ve Müslüman bazı ülkelerde ve Hitler döneminde binlerce eşcinsel kişinin "katledildiğini" okudum, tüylerim ürperdi.
- Halen dünyada eşcinselliğin suç sayıldığı ülkeler olduğunu ve çoğunluğunun Müslüman olduğunu tahmin ediyordum, yanılmadım.
- "Hermafrodit" dünyaya gelenlerin sosyal yaşam biçimlerini öğrendim.
- Eşcinsel bireylerin bazı yasal haklara çok geç sahip olduklarını, adeta dünyada yok sayıldıklarını ve modernleşmenin onlara olan bakış açısını halen değiştiremediğini anladım, çok utandım.
Bu keyifli okumayı sizin de yapmanızı öneririm. Herkese rengarenk sevgiler.
"Toplumsal refah" herkes bunun için çabalanır gibi görünse de farklılık karşıtı olduğunun farkında değillerdir. Kendi adam gibi adam ütopyasından ve erkek adam bağnazlığından ödün vermezler. Nerde bir cins çeşiti görse anlayış göstereceği yerde düşman kesilirler. Çünkü fitratlarına terstir. Iste bu anlayış ve kabalık cinsel çeşitliliği olanlarda patlar. Ben toplumsal refahın anlayışla çözüleceğini savunurum.
160 syf.
·
Puan vermedi
İnsanların cinsel yönelimlerindeki çeşitlilik bütün bir tarih boyunca hayatın çok tanıdık bir yönü olageldi. Tüm toplumlar bu olguyu örtmek, gizlemek ya da bastırmak yerine, bununla birlikte yaşamanın yolunu bulmak zorunda. Ama çoğu toplum henüz bunu başaramıyor.
Kültürün mevcut normlarına uymayanlar marjinalleştiriliyor, ayrımcılığa uğruyor, suçlanıyor, hatta cezalandırılıyor. Ama bütün bu uygulamalara karşın gerek kadınlar gerekse erkekler arasında cinsel yönelim çeşitliliği ortadan kalkmadı. Kültürel yapı ne olursa olsun artık direnme, adalet ve küreselleşmiş bir kültürün özelliklerini talep etme yönünde dünya çapında bir hareket var.
Vanessa Bairdin bu canlı ve ilgi çekici kitabı, cinsel çeşitliliğin hem tarihsel ve kültürlerarası bir dökümünü sunuyor, hem de güncel tartışmaları irdeliyor. Cinsel çeşitliliğin tanınması, saygı gösterilmesi ve ortak insanlığımızın çok önemli bir parçası olarak değer verilmesi yolundaki mücadeleleri aktarıyor.
160 syf.
8/10 puan verdi
Kitaptan çok güzel bilgiler edindim, vermiş olduğu kaynakça da oldukça iyi. Ancak 2003 senesinde yazıldığı için bazı yerleri eksik kalmış doğal olarak. Özellikle ABD ve Avrupa'nın çoğu yerinde artık eşcinsel evlilik tanınan bir şey.
Türkiye adına zerre ilerleme kaydetmeyip bir de gerilememiz yine üzdü.
Genel olarak eşcinselliği kronolojik olarak ele alan utanç kitabı, hele bir sayfasında homoseksüellere uygulanan "terapi " adı altında işkenceleri liste halinde vermiş, gerçekten dehşete kapıldım.
Kısacası okumaya değer bir kitaptı benim için.
İnsanlık tarihi kadar eski olan cinsel çeşitliliğin binlerce yıl içinde ve farklı toplumlarda nasıl karşılık bulduğunu anlatan bir kitap. Ara sıra referanslar içinde boğulsam da konuya dair şahane şeyler öğrenmemi sağladı.
Kitapta homofobinin tarihine de girilmesi şahane olmuş. Yüzlerce yıl içinde nefret söyleminin nasıl adım adım inşa edildiğini gözler önüne seriyor bu kitap.