Vedat Özcan

Vedat ÖzcanEntegre Muhafazakar yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
2.117
Görüntülenme

Vedat Özcan Sözleri ve Alıntıları

Vedat Özcan sözleri ve alıntılarını, Vedat Özcan kitap alıntılarını, Vedat Özcan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sen de ben de, çevremizdeki pek çok insan da hakikati kişisel gelişim kitaplarında arıyoruz. Hepimiz problemlerimizin çözümünü, modern hayatın gurularının hayran kalınası tecrübelerinde bulmaya çalışıyoruz. Bu arayışın doğru bir arayış olup olmadığını, bir dakika bile durup düşünmeden arıyoruz."
"Bu koşuşturma arasında duracak, durup düşünecek bir dakikan bile yok. O kadar yoğunsun ki etrafındaki insanların sıkıntılarını, dertlerini, tasalarını, kederlerini göremiyorsun. Çünkü başını kaşıyacak bir dakikan bile yok. Çünkü sana da bana da durmanın geriye düşmek olduğu öğretilmiş. Sahi geriye düşmek hangisi? Durmak mı düşünememek mi?"
Reklam
"Başlangıçta 'fakir ama zeki çocukların okuması için kurulan' eğitim kurumları, bugünlerde 'zeki ama zengin ailelerin çocuklarının, okuyabileceği eğitim kurumlarına dönüştürülmüştür. Ve bu noktada her zengin ailenin çocuğunun zeki olma ihtimalinin, her fakir ailenin çocuğunun zeki olmama ihtimali kadar olduğunun da unutulmaması gerekir."
"Mağlup olan önce mahkum, sonra hayran olurdu. Kıyafetlerimizi değiştirdik, sonra evlerimizi, daha sonra da saraylarımızı. Ardından Berlin'e, Paris'e evlatlarımızı gönderdik. Öğrenip gelsinler, vatana millete hayırlı olsunlar diyerek. Hayırlı olanları da oldu ama çoğu muhalif oldu. Bir yandan bunlar olurken, bir yandan da evlatlarımızı yine Paris'ten, Berlin'den gelen mürebbiyelere emanet ettik. Uzaklardan gelenlerin açtıkları okullara gönderdik. Onların diliyle konuşmaya, onların diliyle yazmaya, onların diliyle düşünmeye başladık. Yine bir şey değişmedi. Hala mağluptuk."
Reklamların yetişkinler ve özellikle çocuklar üzerindeki etkisi aşikârdır. Reklamlardan etkilenen çocukların isteklerinin, ister maddi imkânsızlıklar, isterse başka nedenlerden dolayı yerine getirilmemesi, çocuklar üzerinde yoksunluk duygusu yaratacaktır. Reklamlar yoluyla "yapay gereksinimler" üretilerek izleyici doyumsuzluğa yönlendirilmektedir.
Sayfa 162Kitabı okudu