Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vehbi Ersan

1970'lerde Türkiye Solu yazarı
Yazar
8.7/10
7 Kişi
23
Okunma
0
Beğeni
1.608
Görüntülenme

Vehbi Ersan Sözleri ve Alıntıları

Vehbi Ersan sözleri ve alıntılarını, Vehbi Ersan kitap alıntılarını, Vehbi Ersan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kurtuluş Örgütünün DEV-GENÇ'li Genci Öldürmesi
İki grup arasında Şişli Siyasal Bilimler Yüksekokulu’nda yaşanan gerilim Kurtuluşçuların 4 Nisan 1977’de bu okulun üçüncü sınıf öğrencisi, Dev- Gençli Kemal Karaca’yı kurşunlayarak öldürmesine kadar vardı. Dev-Genç­liler, derhal bir bildiriyle Kurtuluşçuları “hastalıklı”, “sorumsuz unsurlar"diye niteledi ve “hainlik derecesinde provokasyon” yaratmakla suçladı.
Taner Akçam Suriye ve Yunanistan'ın Para Desteği Teklifini reddediyor, Öcalan paraları alıyor. Taner Akçam, bu süreci şöyle anlatıyordu: 1982 sonrası Suriye, Filistin örgütlerini devreden çıkardı ve Türkiyeli örgüt­lerle doğrudan ilişkiye geçti. Dışişleri Bakanlığı ve Baas Partisi’nden bir so­rumlu ekip ile görüşüldü. Bize -galiba PKK’dan çok önce- silah ve para yar­dımı teklif ettiler. Yunanistan Dışişleri de arkadaşlara aynı yıl aynı öneriyi yaptı. Ana mantık hep aynıydı: “Türkiye, emperyalizmin bölgedeki jandar­ması” idi ve “anti-emperyalist güçler ortak faaliyet göstermeli”ydi. Suriye, Sovyetler Birliği’nin desteğine sahipti. Hem Suriye’nin, hem Yunanistan’ın önerisini reddettik. Oysa bu paralar alınabilir, Türkiye’nin başına büyük dertler açacak bir örgüt kurulabilirdi. Yapmadık bunları... Tek nedenden: Bu, doğrudan, devletlerarası çatışmanın bir unsuru, bir devletin piyonu haline gelmektir. Bir devlete sırt dayayarak, onun imkân­larıyla Türkiye’de demokrasi kavgası verilmez. Bugün seni destekleyen dev­let, yann işine gelmez, seni satar da.
Reklam
Tikko... GKK’nın kuramadan dağılan örgütünden arta kalan alt düzey militanlar­ dan 10-15 kişilik bir grup, cunta sonrası eylemleriyle; “1980 öncesi solda” görülen, küçük dejenere sol grupların örneklerinden birini oluşturdu. Bu grup, kendi içinde daha küçük eylem gruplanna bölünerek Anadolu yaka­sında gözüne kestirdiği bakkal, fırın, marketleri soymakla kalmadı; zengin muhit kabul ettiği semtlerde apartman dairelerine silahlı baskınlar düzenle­yerek, ev sakinlerinin ziynet eşyalarını ve varsa evlerindeki paralarını gasp edip ölümlere neden oldu.
TlKP’lilere karşı ilk cinayet suçlaması Halkın Kurtuluşu’ndan geldi. Hal­ kın Kurtuluşçulan, 30 Temmuz 1978’de Adana’da Oktay Çiğdemal ve Fay­sal Kelleci’nin TİKP’liler tarafından satır ve bıçaklarla öldürüldüğünü ileri sürdü. Dergilerinde TİKP’i “sol maskeli provokatör” ve “karşıdevrimci ha­ reket” olarak nitelediler. Bir sonraki cinayet iddiası
THKO’lular Geçici Merkezi Koordinasyon Komitesi’ni (GMKK) 1975 Mayıs’ında kurdu. Komite, 1974 affıyla tahliye olan militanlar ile 12 Mart tu­tuklamalarıyla Filistin’e geçmiş olan ve dışarıda Mücadelede Birlik adıyla THKO ilişkilerini korumayı başaran Teslim Töre’nin liderliğindeki iki ana grubu birleştiriyordu.
Bebek Karakolu’nun çatısına bir apartmandan iple saatli bomba sarkıtılmıştı.
Reklam
malatya olayı
Malatya olaylarında, sağ eğilimli bir Kürt olan ve Hamido olarak anılan Malatya Belediye Başka­ nı Hamit Fendoğlu’na bombalı bir paket gönderilmesinin ardından başlayan sağcı ayaklanma, Alevi katliamına dönüşmüştü. Olayın ardından çevre illerden ülkücüler bölgeye yığıldı. Alevi ve solcu bilinenlerin ev, işyerleri işaretlendi. 18 Nisan’da dışarıdan geldiği belirtilen 2.000’e yakın ülkücü işaretlenmiş bu işyeri ve evlere saldırılar düzenleyerek ateşe verdi. Tamamı Alevilere ait 680 işyeri talan edildi ve yakıldı. 8 Alevi öldürüldü, 100’den fazlası yaralandı. Bütün bu saldırı­ lar olurken, kentin girişi asker tarafından kontrole alınmış herhangi bir müdahalede bulunul­ mamış, tanıklara göre polis de saldırganlara yardımcı olmuştu.
disk
1970’lerde hükümetlere etki eden, baskı gücü oluşturabilen yegâne güç, si­yasi bir örgüt olmayan DİSK’tir. DİSK bu yüzden hem Milliyetçi Cephe hü­kümetlerinin hem de CHP’nin hedefindeydi. Konfederasyonun en güçlü sendikası Maden-lş’i elinde tutan TKP, iki yıl DİSK’i yönetti ve birçok sen­dikada etkinlik kurdu; yüzbinlerce üyesiyle DİSK, 1978’e kadar neredey­se TKP ile özdeşti. Binlerce üyeli gençlik örgütü İlerici Gençler Derneği, DİSK’in hizmetindeydi. DİSK, 1 Mayıs’ların sahibi ve tertipçisiydi. O hare­kete geçtiğinde, herkesi peşinden sürüklüyordu. Çünkü o, yönetimi hakkın­da ne denirse densin, herkes için sonuçta harekete geçen sosyalizmin özne­si işçi sınıfının kendisiydi. 1974-78 döneminde hatırlarda kalan kitlesel po­litik protesto ve direnişler de DİSK’e aitti. Eğer sosyalist hareketin, 1970’li yıllardaki iktidar ya da hükümetler üzerinde bir siyasal etkisinden söz edi­lecekse, bu konuma yalnızca bir örgüt olmayan DİSK ulaşabilmişti. DİSK’te, TKP, TİP, SDP gibi sosyalist gruplar dışında Devrimci Yol ile Kurtuluş, an­cak 1980’e doğru diğer eğilimlerden sosyalist sendikacılarla birlikte bir mu­halefet grubu oluşturabildi.
MLSPB NİN 12 EYLÜL SONRASI EYLEMLERİ
9 Ocak 1981’de, 10’dan fazla militanın yer aldığı Eyüp’te 4 kuyumcunun soyulması; 3 Temmuz 1981’de Yedikule’de polis otosunun taranarak iki polisin yaralanması; 29 Mayıs 1981’de Küçükçekmece Vergi Dairesi’nin soyulması ve er Musta­fa Karpuz’un öldürülerek tüfeğinin alınması; 1 Nisan 1981’de Sirkeci Emniyet 2. Şube Müdür­lüğü ile Hocabaşı Karakolu’nun peş peşe bombalanması; 4 Eylül 1981’de, Okmeydam’nda Yapı Kredi Bankası Şubesi’nin soyulması ve iki jandarma erinin öldürülmesi.
Erdal Eren'in Asılması
Sol grupların, “korsan” olarak tabir ettiği çok sık kullandıkları, küçük topluluklann şehirlerin merkezi yer­lerinde, kısa süreli, slogan atıp pankart açtıklan yasadışı gösteriler de gide­rek daha büyük örneğin birkaç yüz kişi ya da bir ya da iki bin kişiyle, çok sa­yıda silahlı militanın koruması altında gerçekleştirilmeye başlandı. TDKP bu tür
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.