Ya seni kabul etmelerini istediğin kişiler öldüklerinde onlardan kabul görmek için yaptığın irili ufaklı, bilinçli ya da bilinçsiz seçimlerin başkalarını senden uzaklaştırdığını keşfedersen?
Acı çekerek iyi biri olunamaz. Acı çekerek genellikle kötü biri olunur. Kimin en çok acı çektiğini tartışmak çocukçadır. Baskı gören çocuk genellikle sakatlanır, duygusal yaşamı zarar görür, baskı gören genellikle baskı yapanın düşünce yapısı ile yöntemlerini benimser, baskı görmenin en vahim sonucu budur; bu, baskı göreni mahveder ve onun kendini kurtarma olanaklarını azaltır. Acıyı işe yarar kılmak büyük uğraş gerektirir,, özellikle de acı çeken kişi için.
Freud bastırılmış arzuların dışavurumu olduğunu söyler, bu arzular kamufle edilmiş, çarpıklaşmıştır. Jung tam tersini söyler, bir rüyayı anlayamıyorsa bu, çarpıklaşmış ruhu rüyayı doğru bir biçimde görmesini engellediği içindir. Jung, içgüdüler onu yönlendirdiği biçim haricinde görmek istemez dünyayı, çünkü bu durumda yılanı ona düşman olacaktır. Freud, Jung’un yılanın kabul edemeyeceği pek çok şey söylediğinden Jung, Freud ile yollarını ayırmıştır. Jung iran’ın tarif ettiği yoldan ilerlemek istemiştir, çünkü ona böylesi iyi gelmiştir.
Ancak bastırılan, unutulan şey gün gelir unutulanlar, bastırılanlar arasından sıyrılıp çıkar, o zaman ne olacak? Zor bir hayat olmalı, kaygılar içinde, korkular içinde geçen bir hayat.