"Evet, Lars'ın dediği gibi bir savaştan çıktın, yara bere içindesin, ancak birkaç gün içinde daha iyi hissedeceksin, daha iyi olması için genellikle önce canı yanar insanın."
Ailenin içinde kendimi kaybedeceğine yalnızlığı tercih ederdim, ailemi kaybetmiştim. Beni ailem gömecek, annem ya da baban cenazede konuş yapıp yalanlarıyla beni övecekler, bizi öcekler diye ölmekten korkuyordum.
Babamı incitemezdim, zorunda kalmadığınız sürece birbirimizin yüzüne bakmazdık biz, ancak babam her zaman bir kenardaydı ve o da kesinlikle benim gibi hissediyordu, başa çıkamadığı yüküyle tek başına.
“Neden bulup çıkarmalıydım? Çünkü Margrete’nin bir hikayesi olmasını istiyordum. Olmuş olanla, gelecek olan ve şimdi olan arasındaki bir bağlantı olmasını istiyordum.”
Sana yalan söylemeyen bir aynanın önüne konması çok acı vericiydi, bu kadar iyi görebilmesiyse çok iyi. Yıkılmış olanın etrafına yıkım yayması, bundan kaçabilmenin zor olması çok kötüydü.
Sayfa 204 - Siren Yayınları, Dokuzuncu Baskı: Mart 2023Kitabı okudu
Ama kolay değildi, zorlu olmuştu benim için, başlı başına bir mücadele. Belki de geçmemişti, belki de yolun son dönemeciydi bu ve şimdi pes etmemem gerekiyordu.
Hayatımızın akışında önemli bir rol üstlenecek, yönümüzü değiştirecek seçimleri etkileyecek ya da belirleyecek insanlarla yollarımızın tesadüf eseri kesiştiğini düşünmek ne garip.