"Vay!Ben ne okuyorum."dedim okurken.İnsanın başından aşağı bir bardak buz gibi su döken,insanı kendine getiren cesur ve cüretkar bir kitap.Despentes yazmış, hiç lafı evirip çevirmeden,kalıplara sokmadan yazmış.Feminst bir çığlık olarak nitelendirilebilecek bir metin.Kadın olmayı, erkek olmayı, kapitalist düzenin iki cinsiyeti de nasıl köleleştirip kendine kapıkulu ettiğini açık açık yüzümüze haykırmış.Yazar kendi tecrübelerinden faydalanarak toplumda hep ezilmiş hücresine hapsedilmiş kadını, erkek olmanın toplumda kabul gören hastalıklı algısını, düzenin ikisini de çarkinda nasıl erittiğini,fahişeleri,tecavüzü ,porno sektörünü hiç lafını esirgemeden yazmış.Üst sınıfa mensup, işini bilen,kendi altın kafesine kapatılmayı erdem sanan kadınları da eleştirmekten çekinmemiş.Kendi geçmişini gözler önüne sermeye çekinmeyen yazarı çok cesur buldum.100 sayfa bir kitap ama altı çizilesi satırlarla dolu.Dili de sivri ve sert,kelimeleri kibar haliyle kullanmamış, sokak ağzıyla kullanmış.Okumaktan rahatsız olanlar olabilir ama ben bayılarak okudum.Müthiş bir ataerkil toplum ve kapitalist sistem eleştirisi, harika bir feminizm önsözü bence.
King Kong Teori 
Virginie Despentes