Devrimden önce, Suriye’nin Esad için olduğunu düşünüyordum. Suriye sadece yaşadığım yerdi ama bana ait değildi. Devrim başladığında, Suriye’nin benim Ülkem olduğunu keşfettim..
Bugün, "mülteci" kelimesi korkunç bir şekilde kullanılıyor. Sanki küçümsenecek ya da her şey için suçlanacak bir şey. Nüfus fazlası mı? Mülteciler. Kiralar mı yükseliyor? Mülteciler. Suç? Mülteciler. İnsanları mülteciler olarak yaftalarsanız, hayatlarının sonuna kadar mülteciler olarak kalacaklar.
Bu nedenle, çalıştığım kuruluş bu kelimeyi kullanmıyor. Bunu yerine, "yeni gelenler" diyoruz. Bir süre sonra, artık yeni gelenler değil sadece toplumun üyeleri oluyorlar.
Kitap Suriye’yi terketmiş (terketmek zorundan kalmış) insanlarla yapılan röportajlardan oluşuyor . Hafiz Esad dönemi ile başlıyor son göç dönemine kadar devam ediyor ... Yaşanılanların gerçek olması beni çok etkiledi ... Suriye’de yaşananlara ve Suriye halkına bakış açınızı değiştirecek bir kitap ...
Bir gösterideydim. Diğer insanlar bağırıyordu,onlara katıldım. Fısıldamaya başladım: “Özgürlük” . Sonra kendimi tekrar ederken duymaya başladım: “Özgürlük,özgürlük,özgürlük.” Sonra bağırmaya başladım: “Özgürlük!” Sesim diğerlerinin sesine karıştı. Kendi sesimi duyduğumda,titremeye ve ağlamaya başladım. Uçuyormuşum gibi hissettim. Kendi kendime, “Sesimi ilk defa duyuyorum” diye düşündüm. “İlk defa bir ruhum var ve ölmekten korkmuyorum” diye düşündüm. Bu özgürlüğü sonsuza kadar hissetmek istedim. Ve kendime,bir daha kimsenin sesimi çalmasına asla izin vermeyeceğimi söyledim.
.
Suriye vatandaşı bir rakamdır. Hayal kurmasına aşka izin verilmez.
.
.
Suriye’de yaşanılanlar çeşitli ana başlıklar altında bir nevi röportaj yapılarak halkın gözünden,dünyasından,duygusundan yola çıkılarak anlatılmıştır. Savaşın,zulmün kişilere neler yaptığının çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne serilmesi.. Bu zamana kadar ülkemizde yaşayan mültecilere bakarak ya da televizyondan izlemekle yetindiğimiz bu üzücü duruma bir de Suriye halkı tarafından baktığımızda işler çok karmaşık hale geliyor. Her röportajı “yok artık” ya da “aaa!” diye okuyabiliyorsunuz.. Sadece bakmak değil de biraz da görmek gerek ya bazı şeyleri , işte bu yazılanlar belki de kararmaya yüz tutmuş kalp gözünü açmaya birebir..
“Empati” kavramı yeniden gün yüzünde ..
.
.
Mustafa Kumru @bilgiyayinevi #okudumbitti #bilgiokumaetkinlikleri #bilgihazinedir #bilgiyayınevi
#okudumbitti #kitapyorum #birköprüdengeçtik 239 Sayfa
.
"Hikâyelerini tamamlayacak kadar yaşayamamış olanlara..."
.
Herkese Merhaba
.
Bugün sizlere benim için de ilk olan ve röportajlardan oluşan bir kitap bırakıyorum. Yazar #wendypearlman 2012--2016 yılları arasında çeşitli meslek gruplarını dahil ederek, zulme