Birçok büyük sanatçı ve düşünür aslında esşiz değildir, çünkü başkaları da kısmi başarılarla benzer projeleri denemişler ya da daha büyük ve tanımlaması kolay edebi-entelektüel akımların üyeleri olmuşlardır. Fakat, bazıları eşsizdir, çünkü hiç kimse bu türden ürünler ortaya koymaya kalkışmamıştır. Bu nedenle, Hegel, Marx, Spinoza ve Kant eşsiz değildir. Racine ve Corneille de... Ama Shakespeare eşsizdir, Rabelais eşsizdir. Bosch eşsizdir, Nietzche de. Blake de benzer biçimde eşsizdir. Blake'in projesini başarılı bulalım ya da bulmayalım, insanın aklı onun niyetinin muazzamlığı karşısında donakalır; Blake, batı mitolojisi, dini, ahlakı, psikolojisi ve kıyametbilimini biraraya getirerek ve özümseyerek, tüm batı uygarlığının akıl ve bedeninin tarihini yeniden yazmak niyetindeydi. Özellikle Dört Zoa, insanın evrendeki konumu hakkında kıyametvari bir görü sunmaktadır ve bu özünde çok dolu ve yorucu bir görü olmasına karşın, muazzamlığı okuru hayran ve soluksuz bırakmaktadır. Damrosch'un Blake üzerine olan kitabını okumazsanız, Blake'i asla tam olarak anlayamazsınız.