Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

William Plank

William PlankNietzsche ve Varlık yazarı
Yazar
7.0/10
1 Kişi
9
Okunma
2
Beğeni
475
Görüntülenme

William Plank Sözleri ve Alıntıları

William Plank sözleri ve alıntılarını, William Plank kitap alıntılarını, William Plank en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzsche'nin yazdıklarından benim gördüğüm kadarıyla çıkan sonuçlar şunlardır. Evrende sadece tek bir parçacık var olsaydı, bu durum olabilecek tek gerçek kaos olurdu. Evrende iki parçacığın varlığı ise zorunlu ola- rak "İlişki" denen durumu ortaya çıkaracaktır. İlişki'den de Güç ve Değer doğar. Güç ve Değer eşanlamlıdırlar. Bu Değer'den de tek ve gerçek olan Ahlak doğar. Dinler, ideolojiler ve değişik milliyetçilikler kendi çarpık niyetleri ile bu Ahlak'ı bozarlar ve böylece de İlişki'nin, erdemin ve bizzat da evrenin yapısının bozulmasına yol açarlar, ki bu da Nihilizmin ortaya çıkmasını mümkün kılar, hatta bizzat buna yol açar. Güç ve Değer'in eşitliği durumunun, akıl ve beden, ruh ve madde, biyoloji ve etik, ahlak ve termodinamik sorunlarının çözü münü kendi bünyesinde barındırdığı görülecektir.
Sayfa 20
Nietzche, idealist metafiziğin insanlığa karşı defalarca işlemiş olduğu suçları ve doğrunun iyi ile ya da insanlığın refahı ve yararı ile bir ilişkisi olmasının zorunlu olmadığını gören ilk düşünürdür. İyi kavramının doğasına yönelik bu türden insancıl bir bakış açısı, doğru kavramını anlamayı da zorlaştıracaktır (doğru kavramı Nietzche'ye
Sayfa 307 - 308 - PdfKitabı okudu
Reklam
Nietzche'ye göre, birey aynı anda hem olduğundan çok hem de olduğundan azdır. Birey, "varoluş sürecinden zorla çıkarılmış egonun sahte cisimleşmiş halidir" (Gİ, 786). Yani, olduğundan azdır çünkü "yapay bir biçimde varoluşun dışına çıkarılmıştır," ama olduğundan da çoktur, çünkü bir süreç olarak tüm Güç İstenci'ni kendi bünyesinde barındırmaktadır. “Bireyin büyük önemi vardır," çünkü “kendi varlığında bütün bir süreci taşımaktadır” (Gİ, 785). Böylece, birey bir "birikimdir" ve sonuç olarak da, "yapmış olduklarına kıyasla . . . büyük kapasiteye sahiptir” (Gİ, 969). Dahası, zaten görmüş olduğumuz gibi, bir canlı türünün kendisi bir amaç değildir ve Nietzche'nin görüşünü de son derece biyolojik bir biçimde yorumlayabiliriz. "Amaç, insanoğlu değil, Üstinsan'dır" (Gİ, 1001). Bireyi değil de sürüyü (yani türü) amaç yapmak bir hatadır. Sürü bir araçtır (Gİ, 766). “Birey, tamamen yeni ve mutlak bir şeydir” (Gİ, 767).
Sayfa 203 - PdfKitabı okudu
Kant'a göre, uzay ve zamanı a priori bir biçimde yani önceden var olan kategoriler çerçevesinde anlamaktayız, çünkü sadece ampirik dünya gözlemlerine güvenseydik, geometri kesinlikten uzak yani yaklaşık bir bilim olurdu (Moles, 238). Öklid geometrisi mantıklı aklın biçimciliği ve kusursuzluğu üzerine kuruludur, yoksa bilimsel kesinliğe sahip olamazdı. Buna karşın, Gauss'un düşüncelerini biraraya toplayan G. F. Bernhard Riemann, onun bir üçgenin açılarının 180 dereceden sapabileceği görüşünü doğrulamış ve uzamsal geometrideki çalışmaları genel görelilik kuramına giden yolu açmıştır (Eigen, 133). Simetri hakkındaki bazı varsayımların da kanıtlanamayacağı söylenmiştir. Ve Moles'ün gösterdiği gibi (281), Nietzsche de, kozmolojisi ile Riemann'ın uzamsal kavramlarına giden yolu açan astrofizikçi Friedrich Zöller'in eserlerini okumuştu. Nietzsche'nin uzay hakkındaki görüşlerini Riemann'dan mı yoksa Zöllner'den mi aldığı yönünde tahmin yürütmenin gereği yoktur, çünkü felsefesinin geri kalan kısmı, bu türden bir uzay (ve zaman) görüşünü Nietzsche sisteminin diğer boyutlarıyla da kusursuzca tutarlı kılan bir evren algılayışı üzerine kuruludur.
Sayfa 75 - PdfKitabı okudu
Algılarımızın doğası gereği, mevcut olan bilginin ancak çok az bir kısmını yakalayabilmekteyiz; kalın-taneleşme "yanılsamasını" oluşturmak için bu yeteneğimize bağımlıyız. “Mutlak gerçeklik' ya da ‘tek başına var olan bağımsız bir varlık' birer çelişkidir. Bir devamlı oluşum dünyasında 'gerçeklik' sadece pratik
Sayfa 79 - 80 - PdfKitabı okudu
Artık gizli değişkenlere başvurarak evreni açıklayamayız, çünkü bu cehaleti metafizik boyuta yüceltmek anlamına gelir ve bir insanın yüzüne bakması mümkün olmayan bir Tanrıyı bir bulutun ya da yanan bir çalının ardına saklayan türden bir köktendincilik ile kusursuz bir uyum ve benzerlik içinde olur. Gizli değişken denen şeyler sonunda ortaya çıktığında yaşlı ve topal bir serseriden başka bir şey olmayan Oz Büyücüsü'nden farklı değildirler.
Sayfa 77 - PdfKitabı okudu
Reklam
"Nietzsche yanılsaması" ifadesinden anlamamız gereken şey apaçık ortada olan bir belirsizlik durumuna bir değer vermekten ibarettir.
Nietzche'nin yazdıkları içinde de elbette kadınlara olumlu yaklaşan ifadeler vardır: Bütün dünya kadınların erotik meselelerde olabildiğince bilgisiz yetiştirilmeleri ve bu konularda ruhlarının muazzam bir utanç duygusu ile doldurulması gerektiği konusunda hemfikir olmuştur... Fakat, bu noktada kalplerinde bile bilgisiz kalacakları varsayılmaktadır; ne gözleri, ne kulakları, ne sözcükleri ne de kötülük hakkında düşünceleri olmalıdır. Ve sonra da, yıldırım çarpmış gibi birden evlilik aracılığı ile gerçeklik ve bilgi ile karşılaşmaları beklenmektedir, hem de en çok sevdikleri ve en saygı duydukları erkek tarafından! Tanrı ve canavarın beklenmedik komşuluğunda aşk ve utancı bir zıtlıkta bulmak ve ikisini de aynı anda, aynı zevk, teslimiyet, görev, acıma, korku ve daha kimbilir nelerle birlikte yaşamak... (ŞB, 71)
Sayfa 379 - 380 - PdfKitabı okudu
“Modern insan, mantığın gerektirdiği biçimde yetişmiştir... ve karşımıza her çıktığında bize normal gelmesi bundandır” (TK, V, 544). Bu noktada insanın Cyrano de Bergerac ve La Mettrie gibi idealist ya da maddeci olmasının büyük bir farkı bulunmamaktadır; hem idealistler hem de maddeciler istikrarlı unsurlara, somut gerçekliğe ve adı konmadan önce bile gizli değişkenlerin varlığına inanmışlardı. Hegel, Tinin Görüngübilimi adlı eserinin ilk bölümlerinde, son derece sihirli bir biçimde her şeyi Ruh'a dönüştür- müştü, ama kendisi asla kuantum durumlarını kabul etmezdi (yoksa eder miydi?). Ayrıca, değişmez evrenseller üzerine tartışmalar yapan skolastikler de kendilerine "gerçekçiler" demişlerdi!
Sayfa 81 - PdfKitabı okudu
Biyolojik evrim çerçevesinde ele aldığımızda, insanın felsefe kavramlarının ötesine geçtiğimizde, kendi insan davranışlarımızı hayvan davranışlarıyla karşılaştırdığımızda ve dar kafalı insan ahlakları ve teolojiler yerine evrim yani Güç İstenci bağlamına yerleştirdiğimizde, anlam kavramı, kökeni ne olursa olsun, düşünce dokusu ve derinliği kazanmaktadır. Hayvanlar alemindeki iletişim olgusu bize bir kıyas olanağı sağlamakta ve biyolojinin düşünceler dünyasına da genişletilebileceğini göstermektedir. Nietzche'nin insanın da bir hayvan olduğu ifadesinin altında yatan muazzam anlam da budur.
Sayfa 242 - 243 - PdfKitabı okudu
72 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.