Ganîdir aşk ile gönlüm ne mülküm ne menâlim var
Ne vasl-ı yâra handânam ne hicrândan melâlim var
Ne sağ olmak murâdımdır ne ölmekten kaçar cânım
Cihânda hasta-i aşk olalı bir hoşça hâlim var
Ben ol hayrân-ı aşkım ki yitirdim akl u idrâki
Ne âlemden haberdâram ne kendimden hayâlim var
Ne meyl-i külbe-i ahzân ne seyr-i sohbet-i yârân
Ne ta’n-ı zâhid-i nâdân ne ceng ü ne cidâlim var
Cihân fânidir ey Yahyâ Hüvel-Hayyü Hüvel-Bâkî Değişmem atlas-ı çarha benim bir köhne şâlım var
Dostum yolunda can virmek inan âsân idi
Müşkil oldur kim işidür düşmanum handân olur
(Dostum inan yolunda can vermek çok kolaydı. Ama düşman eğer öldüğümü işitirse mutlu olacak...)
Kavlümüz kavl-ü karâr ikrârımız ikrâr idi
Kanı a zâlim senünle ahdümüz peynamımuz
(Sözümüz sözdü, daha önce konuşmuştuk sözleşmiştik. Hani nerede a zâlim sözlerimiz yeminlerimiz?!)
Her firâkun bir visâli her belânun âhiri
Her cefânun bir vefâsı her gamun pâyânı var
(Her ayrılığın bir kavuşması her belânın bir sonu var. Her cefanın bir vefası her gamın da elbette bir sonu var.)