Oldest Yaşar Seyman Quotes
You can find Oldest Yaşar Seyman quotes, oldest Yaşar Seyman book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım; Sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın."
Yılmaz Odabaşı
Sayfa 226Kitabı okudu
“Bir insanı hapsedebilirsiniz ama fikirler daima özgür kalacaktır.”
Asistan doktora yapıyor, doktor asistan oluyordu, sonra doçent, sonra da profesör olunuyordu. Eskiden doçent olmak için bir doçentlik tezi yazılırdı. Bu, doktora tezi gibi, araştırma, kitap formatında, kitap oylumunda bir çalışma oluyordu. Profesör olmak için de profesörlük tezi aranıyordu. O da yine kitap oylumunda bir çalışma oluyordu, yani eski usulde profesör olmak için; doktora tezi, doçentlik tezi ve profesörlük tezi; üç tez, yani üç kitap yazılıyordu. YÖK'ten sonra sadece doktora tezi kaldı, doçent olmak, profesör olmak için genellikle makale yazmak yetiyor.
O belgeler muhakkak lazım ama bir de kültürü olacak tarihçinin. Yani sosyal bilimlerden yararlanacak, psikoloji bilecek. Bir de tarihin uzun uzun anlatılması lazım, öyle kalkıp da hap gibi anlatırsanız, olayları kavrayamazsınız, yani tam ezbercilik olur.
Tarihçi belgeye dayanacak. Arşivlerde bulunan belgeler veyahut gazeteler, kitaplarda bulunan birtakım bilgiler; bunlar belge ama dediğim gibi onun iyi yazılması lazım ve iyi yorumlanması lazım. Şimdi iyi yazılması demek sanat demek, yani biraz sanatçı olması lazım tarihçinin. Kültürü olması lazım, sanat, psikoloji, sosyal bilimler gibi bilgilerinin olması da önemlidir.
Gazeteler müthiş bir kaynak, hatta bazen arşivden daha değerli bir kaynaktır. Tabii gazetecinin yazdığı doğrudur, güvenilirdir diye bir şey yok. Bunların hep irdelenmesi gerekir, yani gazetenin yazdığı ne kadar doğrudur, onun kontrol edilmesi lazım. Tarihçi, bilim insanı olduğu için bütün bunlara kuşkuyla yaklaşmak, her şeyi kontrol etmek durumundadır.
Mülahazat hanesi, form biçimindeki resmi belgelerde düşüncelerin yazıldığı kutu. Gerçekliğin çok yönlü olduğunu anlatan bir deyim. Açık bırakılır, yüzde yüz inanmak diye bir şey yok. Yüzde yüz inanmak dinde oluyor, işte iman o.