Yasin Durak

Yasin DurakEmeğin Tevekkülü author
Author
8.4/10
12 People
40
Reads
2
Likes
1,992
Views

Newest Yasin Durak Quotes

You can find Newest Yasin Durak quotes, newest Yasin Durak book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Neo Liberal İslamcı egemenliğinin gündelik hayatta kendini gerçekleştirmesini sağlayan şeyin gündelik hayatın her alanında ‘uygulanabilir olanın sınırlarını tayin eden’ kültürel hegemonya olduğu aşikardır.”
Türk kimliğine dayalı milliyetçiliğin ulusalcı inkardan Osmanlıcı şovenliğe evirildiği gibi, önceden tebliğ edilirken artık tembihlenmeye başlayan Sünni İslam da mütevazı mümin ile yetinmez artık, mütecaviz yobazı teşvik eder. "Hakim kültüre" dayanarak yapılan "bizlik" tanımının yapılaşmış dışlayıcılığı, iktidar söylevinde eksik edilmeyen ötekileştirmelerle pratik süreçlere aksettirilmek istenir. Haliyle iktidarın bu teşviki, Türk vatandaşına biçilen "doğal muhafazakarlık" payesini pekiştirir. Bu yüzden bu çalışma, kültür politikalarının gündelikte sistematikleştirilen linç rejiminin tetikleyicisi olduğunu ifşa etmeyi de iş edinmiştir.
Sayfa 26 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Reklam
Türk sağının bir şekilde hasımlarına da kabul ettirmeyi başardığı o malum Necip Fazıl ezberi; Türkiye'de yaşayan insanların doğuştan (doğal olarak ya da "fıtratı" gereği) dindar-muhafazakar ve dahi milliyetçi olduğu postulatıdır. Gerçeğin bunun bilfiil aksi olduğu, gündelikte bile envaiçeşit olguyla ispatlanmasına rağmen, bin bir ideolojik cambazlıkla yurdum insanına aşılanan bu fikir, genel olarak sağ politikalarla türetilen "sahte folklorun" topluma atfedilmesini ve Türk sağının kendi "kültürel dayatmalarını" toplumda verili bulunan "kültürel dayanakları" gibi göstermesini sağlar. Böylelikle kendisini toplumla özdeş kılan bir varsayıma dayanan Türk sağı, hasımlarını toplumdan kopuk, içinde yaşadığı kültüre yabancı, hatta yeri geldiğinde toplum düşmanı olmakla suçlar.
Sayfa 25 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Hatırlanacağı üzere, Recep Tayyip Erdoğan'ın o çok tartışılan "siyasi iktidar olduk ama sosyal ve kültürel iktidar olamadık" şekvası, hem iktidar aparatlarının kültürel üretiminin kısırlığından dem vurmakta iken, hem de halen var olmakta direten alternatif kültürel temayülün etkinliğinden yakınıyordu. Kültürel bir "husumeti" açıkça ifade ediyor, bilimsel kürsülerden sanatsal mecralara kadar birçok alanda "ülkesine ve milletine yabancı kişilerin, ekiplerin ve hiziplerin bulunduğunu" söyleyerek bir tasfiye dalgasının daha düğmesine basıyordu. Hatta 15 Temmuz vurgusuyla bir kere daha takdis ettiği "dindar gençliğin'' karşısına "Gezi Parkı gençliğini" koyarak adeta içe dönük bir "kültür kırım" çağrısı bile yapıyordu ( Vatan, 28 Mayıs 20 17). Fakat diğer taraftan da kudretinin hudutları hesap dahi edilemeyen bir diktatörün -hele ki tam da gücünün zirvesindeyken- kültürden yakınması, bir sosyal bilim muhasebesini siyasal münazaralarda mecburi olarak gündeme getiriyordu: Neydi kültürün yarattığı siyasal potansiyel ki Erdoğan'ı hala tedirgin edebilmeyi başarıyordu?
Sayfa 19 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Pek çok sosyal bilimci kültür kavramını tanımlamaktan dahi vazgeçmiştir günümüzde. İnsan türünün ayırt edici özelliğini ifade ettiği söylenegelen kavramın çetrefilli serüveni boyunca yapılan tanımlar bazen eksik ya da örtülü, bazen yanlış ya da yanlı olabilmekle birlikte, farklı paradigmalara ve hatta ekollere göre bile birbirleriyle çelişebildiğinden, net bir kültür tanımı yapmak, kavramı konumlandırmak, aynı zamanda bir yöntem seçimi yaptığını ilan etmek anlamına gelir.
Sayfa 20 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Çöküşe gönlü razı olmayan bir irade kendini inkar edemez bir türlü. Sanat ister, edebiyat ister, eğitimde çok ses, üretimde çok nefes ister, zamanı kendisi gibi bölmek, mekanı hakkaniyetli üleşmek ister, istediği gibi yemek ve dahi içmek, istediği gibi giyinmek, ölülerini istediği gibi defnetmek ister. Kendi çağının mezarlıklarına hiçbir zaman gömülemeyen hazine; kültür, meydan okuma hakkını saklı tutar bu yüzden.
Sayfa 17 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Reklam
Kokuşmuş bir tiranlığın gölgesinde yirmi yıl, adı sanı anılmayan başkaldırışlar.
Sayfa 17 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Savaşlar, soykırımlar gördük, lskenderler, Sezarlar, Ne atlar kaldı onlardan, ne meydanlar... Gittiler, yıkılıp birer birer, Biz kaldık. En kıraç topraklarda tutunduk, Biz defneler... Rıfat Ilgaz
Sayfa 18 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
Elinizdeki çalışma yirmi yıllık Erdoğan iktidarı boyunca Türkiye "kültürünün" İslamlaştırılması çabasını belli başlı izleklerde yer alan ampirik göstergeleriyle tahlil etme girişimi olarak ortaya çıktı. Bu bağlamda, iktidarın itinalı kültür politikalarıyla yaşama nakışladığı sembollerden, toplumsal serüven anlatısını kendi ikbaline ve zümrevi ereklerine iliştirmesine, milliyetçi ve ulusalcı motifleri Yeni-Osmanlıcılık sanrısında bütünleştirerek kitle kültüründe yarattığı hülyalara doğru varan bir değerlendirmeyi içermekle birlikte, temelde Türkiye toplumuna atfedilen "kendiliğinden muhafazakârlık'' postulatına karşı bir polemik olarak okunabilir.
Sayfa 13 - Sol Kültür Yayınları, Birinci Basım: Ağustos 2022 — PDF
" Konya'da 'yobazlık' , aslında Anadolu'nun her köşesinde görülebilecek sıradan taşra tutuculuğundan devşirildi."
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.