“sen yokken bu şehir başıma kalıp
…
nihayetim olur canımı alıp
…
sen yokken bu şehir gözüme bakıp
senden kalanları içime atıp
hatır üzerine hatır atlayıp
ihanetim olur beni aldatıp
sen yokken bu şehir yakamdan tutup
bütün caddelere sanki kan kusup
zehir üzerine zehir yutturup
akıbetim olur kanımda durup”
“senle aramızdaki diken
gülistandan gülden öte
asır oldu suskunluğun
kabristandan çölden öte
…
bugün kendimden bizarım
bulutlardan gökten öte
…
hicranından çok yorgunum
senden gayrıya dargınım
içimdeki şu yangınım
ateşlerden külden öte”
Nasıl Şimdi?
Hicran artık asıl şimdi
Sonu gelmez fasıl şimdi
Gülistanı viran eden
Gülden ayrı nasıl şimdi?
Gül, bülbülden yaslı şimdi
Kalp, kahırdan paslı şimdi
Kerem bugün toprak oldu
Bilmem nerde Aslı şimdi?
Vefa aşka yafta şimdi
Kaldırılmış, rafta şimdi
İhanetle sulheylemiş
Belki aynı safta şimdi
Kalbekarışık
İlaçtır dua
Hüzün işgalinin ilacı
Ve duasızlık, devasız sancı
Yolcusun sen
Dua ettiğin İlah, sahib-i han, hancı
Bir üzüm tanesinin peşinde olma!
Çünkü o bağban, o bağcı
Dua devanın tükendiği anda ilaç
Dua çırılçıplak kaldığında
Allah'ın sana giydirdiği taç
Zifiri karanlıkta sirac
Arşı rahmana miraç
Dua...