•Yüce Lider’e Dair•
|Kitap Yorumu|
Merhaba Kitapseverlerim
Bir hikayeyi zamandan,mekandan,karakterlerinden
kısacası alışageldik bütün kısıtlamalarından arındırırsanız geriye ne kalır ?
İlk defa böyle kitapla karşılaştığımı söylemeden geçemeyeceğim.Roman da ne bildiğimiz isimler,mekanlar ,ne de zaman kavramı yer almıyor,kitaba başlarken merak
Selam.. Yavuz Türk “Yüce Lider’e Dair”:. Zaman, mekan ve karakter isimlerinden arındırılmış bir sistem eleştirisi, baskı altındaki
halk ve zorbalıktan nasibini bonkörce almış “iktidar kadrosu”.
Bana, dünya literatüründen başka başka kitapları da çağrıştıran bir yanı olmasına rağmen, eseri ilgi çekici, hatta kısa buldum, hikayenin daha çok yol almasını isterdim.
Okurun elinde ne bildiği bir mekan, ne zaman mefhumu, ne de isimler var. Bu köksüzlük, bu mahrumiyet coğrafyasında geçen vaktin bulanıklıklığı, ölülerini saksılara gömen insanların yoksunluklar karşısında “neye rağmen, ne uğruna” yaşadıklarının belirsizliği, okuyana kendi metaforlarını yaratma imkanı tanıyor. Neredeyse bir kıyamet senaryosunu (post-apokaliptik olarak bile değerlendirmeye yeltensem, mesnet bulmakta zorlanmam) minimize edip, daha ziyade “bir sosyal sınıfın diğer bir sosyal sınıfa tahakkümü” (bkz. Toplumsal tabakalaşma) şeklinde, hareketin değil ideolojilerin satır aralarına nüfuz etmesi esası üzerinden biçim bulmuş.
Başka kitapları çağrıştıran kısma gelince, böylesi insani kaygılar ve eleştiriler kaleme alınırken, yolun bir noktasında benzeşmemek neredeyse imkansız. Severek tavsiye listeme aldım. Saygılarımla..
çıkılmaz bir ülkedesin
istilada ellerin
bir yara omuzunda
içinde tuz var, sızı var!
bir sızı kalbinin ortasında
içinde yar var, yara var!
bir silah boyuna konuşur
sen yarım yamalak bir yıkıntıda
her şey yarım burda aslında
yıkıntı da, yara da!
tenine değen nedir?
'elim mi, çiçek mi?'
elim bir çiçek mi yoksa!