Yılmaz Özakpınar

Yılmaz ÖzakpınarÖğrenme yazarı
Yazar
Çevirmen
8.1/10
62 Kişi
280
Okunma
32
Beğeni
3.894
Görüntülenme

Yılmaz Özakpınar Gönderileri

Yılmaz Özakpınar kitaplarını, Yılmaz Özakpınar sözleri ve alıntılarını, Yılmaz Özakpınar yazarlarını, Yılmaz Özakpınar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu Ay Nasibime Düşen Okumalarım
Dersler ve dertler sebebiyle çok kısıtlı bir zamanda okumaları yapmış olduğum için bu görseli sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Vallahi Yasin Sûresi gibi bir okuma ayıydı (bilvesile sizde mealini okumuş olun 😁) dini, bilimsel, tarihi, gönle dokunan cinsten bir okuma planıydı, hamd olsun. Daha nice güzel, verimli, bol kitaplı aylar var olsun inşAllah :)
Yerim Seni ÖSS
Yerim Seni ÖSS
| 7/10
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
| 7/10 (kitabı online okuduğum için Livaneli’nin farklı bir kitabını yerine koydum)
Psikoloji Tarihi
Psikoloji Tarihi
| 7/10
Ateş Semazenleri
Ateş Semazenleri
| 10/10
Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
| 9/10
Öğrenmenin Bilimsel Temelleri
Öğrenmenin Bilimsel Temelleri
| 10/10
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 4
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 4
| 10/10
Mizaç ve karakter değişme göstermiyor; bir sosyal konumdan diğerine mizaç ve karakterin ifade ediliş biçimi sosyal durumun gereklerine göre değişiyor.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Nörotik kişinin zihin kapasitesinin azalması ve kendini sürekli yorgun ve bitkin hissetmesi, rahatsız edici içeriği bilinçaltında tutmak için bilinc dışı bir çaba ile fazladan enerji harcaması yüzündendir.
Sayfa 187Kitabı okudu
Kişiliği yansıtan tutum ve davranışların duygu ve heyecan dayanaklarını "mizaç" adı altında, ahlak değerlerini içeren dayanaklarını "karakter" adı altında kavramlaştırıyoruz.
Sayfa 189Kitabı okudu
İnsanlar özgür olduklarını düşünmekten hoşlanır. Oysa herkesin davranışları, geçmişindeki ve çevresindeki olumlu ve olumsuz sonuçlar pekiştirir.
Sayfa 122Kitabı okudu
200 syf.
·
Puan vermedi
Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar, psikolojiyi bugünkü konumuna getiren dönüşümleri ve etki kaynaklarını ortaya koyuyor. Psikolojinin felsefe ve biyoloji içindeki köklerini inceleyen yazar, psikolojiyi bir bilim disiplini yapan önemli deneysel teknikleri, olguları ve teorileri tarihsel perspektif içinde tanıtıyor. Yazara göre, davranışlar, iç ve dış çevre koşullarına adaptasyon aracıdır ve uygun davranışları oluşturma bakımından bilinç yaşamsal önem taşır. Zihnin işleyişinde bilince yansımayan süreçler de vardır; fakat çözüm ya da karar gerektiren durumlarda bilinç ön plana geçer. Modern psikoloji, davranış olgularından hareket ediyor, o davranışları doğuran zihin süreçlerini deney anlamaya çalışıyor. Artık psikolojide kısır tartışmalar devri kapanmış, kanıt oluşturan deneysel olguların hakemliğine başvurma yolu açılmıştır. Psikoloji Tarihi, başlangıcından bugüne psikolojide çığır açıcı gelişmeleri, o gelişmelerin tarihsel koşullarını ve o gelişmelere yol açan bakış açılarını inceleyerek ortaya koyuyor. Bugün, dünün içinden çıkıyor. Dünü bilmek, bugünü daha derin bir anlayışla değerlendirmeyi sağlıyor. Kitap, her bilimin başlangıç evresinde kendini göstermiş olan ekollerin artık psikolojide etkisini yitirdiğini, psikolojinin, günümüzde, doğa bilimleriyle aynı genel metodolojiyi paylaşarak sürekli ilerleme yoluna girdiğini vurguluyor.
Psikoloji Tarihi
Psikoloji TarihiYılmaz Özakpınar · Ötüken Neşriyat · 201246 okunma
Reklam
Hayat durmuyor
Hayat durmuyor, akıyor ve bizden her an en doğru kararı ve en uygun eylemi talep ediyor. Bu nedenle, hayat rastgele yapılan eylemlerle yürümeyeceği gibi tereddütlerle de yürümez. Hayatın akışı içinde gerekli zamanlarda mümkün olan en uygun eylemler kararlaştırılmalı ve yapılmalıdır.
bir inanca bağlanmak
Çünkü insanın ruhi belirsizliğinin çaresi ve toplum hayatının temeli aynıdır: bir inanca bağlanmak.
Wundt'un bu konularda deney metodunu yetersiz gö rerek "Völkerpsychologie" incelemelerini gerekli bulması şu anlamda doğrudur: laboratuvar araştırmaları, düşünme sürecinin isleyiş kurallarını anlamak için gerekli olmakla birlikte, insan düşüncesinin kapasitesini, çok yönlülüğünü tam olarak tanıtamaz. İnsanın, bilgilerin tarihsel birikiminden yararlanarak ne gibi yaratıcı sonuçlar ortaya çıkarabileceğini laboratuvar araştırmasıyla tahmin bile edemeyiz. İnsan düşüncesinin imkanlarını, ancak insanın doğal ve toplumsal yaşam içinde tarih boyunca fiilen meydana getirdiği kültür ürünlerine bakarak anlayabiliriz.
Reklam
“Bir toplumun sürekliliğini sağlayan eğitim, böylece terbiye ve öğretim demektir.”
Seküler dünya, soysuzlaşmış bir ruhsal yöneliş olarak, vahşi rekabeti benimseyenlerin, başarı için kural tanımayanların, fakirliği acınacak bir durum değil hakir görülecek bir beceriksizlik sayanların, hiçbir manevi prensip bilmediği için aklını içgüdülerinin emrine vermiş olanların dünyasıdır. Bu yüzden batı medeniyeti , bencil bireylerin ve sömürücü grupların, bilim ve teknolojiden yararlanarak geniş halk kitlelerini etkin ve karşı konulamaz biçimde kullanmasını önleyememekte , hatta “ herkes kendini korusun” ilkesine göre kullanıma izin vermektedir. İnsanları kukla gibi parmağında oynatan böyle kişiler , hiçbir inanca derinden bağlanmadığı için maneviyatı zayıf olan insanların cinsel içgüdülerine , açgözlülüğüne , biyolojik köklerde var olan saldırganlık eğilimine, güç kazanma ve başkalarına hakim olma isteklerine hitap ederek onları istediği yöne sevk etmektedir.
Ötüken yayınlarıKitabı okudu
Önce insanların Allah’a inanması ve Allah’ın iyiliğe yönelten, kötülükten sakındıran öğütlerine kulak vermesi önleniyor. Bireyler kendi yaşamlarını da başkalarının yaşamını da berbat ettikten sonra, bilim adamları incelemeye başlıyor, psikologlar tedavi etmeye çalışıyor, psikanalistler bilinçaltında sebepler keşfetmek için uğraşıyor , hapishaneler ıslah etmeyi umuyor, mahkemeler haklıyı haksızı ayırmaya ve suçluyu bulmaya uğraşıyor.
Ötüken yayınlarıKitabı okudu
Müslümanlar, yeni dünya düzeninin getirdiği sarsıntı içinde kendi dinlerinin cahili olmuş, dinin özünden uzak görüntülerin peşine düşmüştür. Bütün bu olumsuzluklara rağmen İslamiyet’in kökü canlıdır. Bu kök, müsait şartlarda yeniden muhteşem bir gövde, yemyeşil yapraklar, güzel çiçekler ve nefis meyveler meydana getirme potansiyeli taşıyor. İşte, siyasal ve iktisadi yapısı sarsılmış olduğu halde, İslamiyet’i canlı bir medeniyet olarak yaşatan ve onu Batı medeniyetinin en büyük rakibi olma konumuna getiren olgu, bu kökün canlılığı ve taşıdığı potansiyeldir.
Ötüken yayınlarıKitabı okudu
356 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.