Yücel Balku

Sükût Ayyuka Çıkar yazarı
Yazar
8.0/10
16 Kişi
90
Okunma
15
Beğeni
2.661
Görüntülenme

Öne Çıkan Yücel Balku Gönderileri

Öne Çıkan Yücel Balku kitaplarını, öne çıkan Yücel Balku sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yücel Balku yazarlarını, öne çıkan Yücel Balku yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sükut Ayyuka Çıkar
Sükut Ayyuka Çıkar
Okul harçlıklarımızın kitap almaya çok da yetmediği zamanlardı. Üyesi olduğum iki kütüphane dışında emanet kitap aldığım tek kişiydi
Yücel Balku
Yücel Balku
(ve eşi Semra abla). Kütüphanesine hayran kaldığımı gördükçe kendisi seçip verirdi, adına imzalı kitapları bile güvenerek. Zamansız, ölümsüz, gizemli, tılsımlı öyküler bıraktı bizlere Yücel Abi...
Koza Han... -kapak fotoğrafım-
Sıkça yaptığım gibi bir kahve içmek için Koza Han'a gittim. Han tenhaydı, yaşlı bir erkeğin durmuş oturmuş çehresi gibi, hem sessiz hem uğultuluydu. Ortadaki havuzlu, küçük mescidin merdivenlerine oturmuş mırıl mırıl söyleşen iki kişi ve diğer bir köşede bir yandan kahvesini yudumlarken öte yandan nargilesini fokurdatan siyah paltolu bir kişi daha ve güvercinler, güvercinlerin muhabbetle gurultuları.
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Sükut Ayyuka Çıkar” ile tanışmıştım onun esrarlı kalemiyle, muhayyile gücüne hayran kalmış tılsımlı cümleleriyle mest olmuştum. Aradan geçen onca yıldan sonra vuslat bu zamanaymış. “Hayata bu kadar erken yummasaydı gözlerini,” dediklerimden… Bugün, yaşam ile ölümün, hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı sekiz öyküyle selamlıyorum sizi. Ama ne öyküler! Binlerce yıldır anlatılagelen kültür yansılarını muazzam bir tasavvur ile kurguladığı öykülerinde adeta yepyeni bir evren oluşturmuş. İnsana ve insana dair ne varsa öykülere yedirilmiş, haliyle her bir öykü farklı duygulara sürüklüyor bizi. İstisnasız her öyküde bir “gizem” var. Her öyküde “Hansel’in bıraktığı ekmek kırıntıları” gibi bu gizemin izini sürüyoruz. Bazen bir düşle, bazen haritalarla, bazen içinde hikâyemizin yazılı olduğu bir cevşenle, bazen uzaklardan gelen bir iğdenin kokusu ve bazen de kıvrılarak önümüzden geçen bir yılanın bıraktığı izle yolumuzu buluyoruz. Zaman kavramından azade öykülerde adeta #jung ‘un “kolektif bilinçaltını oluşturan öğeleri” Persona (Maske), Gölge, Anima -Animus ve Kendilik #dörtarketip ‘ini tılsımlı cümlelerle okuyoruz. Gönül rahatlığıyla okuma listelerinize ekleyebileceğiniz bu eserde her okumada başka bir lezzet bulacağınızı taahhüt ederim.
Goncanın Üçüncü Günü
Goncanın Üçüncü Günü
Goncanın Üçüncü Günü
Goncanın Üçüncü GünüYücel Balku · Ketebe Yayınevi · 031 okunma
Ben yaşıyorum...
Yüreğimse hâlâ, bir ısırgan kümesinin tam ortasında atmaya devam ediyor. Ben yaşıyorum.
Sayfa 133 - GölKitabı okudu
Herkes susuyor Çerbetan...Kendi kendilerinin yargıcı ve celladı mı oluyorlar susmakla?
Sayfa 138
GİZEM...
Sis iyice bastırıp dağ ve Abruşak birbirine karıştığında erguvan, ihtimal ki sadece sisin rengi oluyordu. Sonsuz, ağır, hayali sisin. Başlangıcın. Başlangıç dediğim, aylaklığın keyifli ezberinin başımı döndürdüğü puslu bir sonbahar günüydü.
Sayfa 10 - AbruşakKitabı okudu
Reklam
İsmimi vermekle isimsiz bir ozan gibi görülmekten kurtulduğumu sanmıyorum; çünkü belki de görüntüm haklıdır, şiir sadece kâğıt üzerine yazılmaz.
Sayfa 83 - M.K.C.Kitabı okudu
Seni durgun bir suyun Çürümüş elleriyle okşuyorum ; anıları gizlemeye mecalim yok; Dağlarda kaldı Zinde ipek derelerin genç akışları Son taşsın içimde ; suyun nöbeti sende.
Sonra kış bastırdı.Aniden, bir kestanenin patlayışı gibi sebepsiz ve gürültüyle çıkageldi kış.Kapılarımızı, pencerelerimizi zorladı.Ama ne gam ! Çam kütüklerinin çıtırtısından sallanan sobamızın üstünde kestanemiz, limonlu ıhlamur çayımız, ve hesapta akşama patlatılacak cin mısırı vardı. Annem mutluluğuma mutluluk katmak istercesine, ekmek dilimlerine acuka sürüp getirdi.
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.