Yüksel Akkaya

Yüksel AkkayaCumhuriyet'in Hamalları İşçiler yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
7
Okunma
3
Beğeni
2.507
Görüntülenme

Yüksel Akkaya Sözleri ve Alıntıları

Yüksel Akkaya sözleri ve alıntılarını, Yüksel Akkaya kitap alıntılarını, Yüksel Akkaya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devlet karşısında özgür olup, para karşısında özgür olmamak, basın özgürlüğünü kısıtlar. Büyük bir maliyet gerektiren gazete ve dergi çıkarmak ciddi bir gelir sorunu ile karşı karşıya olan işçiler açısından oldukça zor, zorun ötesinde imkansızdır. Bu nedenle işçilerin mali açıdan güçlü kılacak, en azından bir gazete, dergi çıkaracak bir “örgüte” ihtiyaç vardır.
Sayfa 132
Demokrat Parti Döneminde Grevler
Grev yasağına ilişkin tartışmaların taraflarından biri olarak muhalefetteyken grev hakkının tanınmasını isteyen DP, iktidarda bulunduğu on yıllık süre içinde bu yasağı sürdürmüş, her yıl grev hakkı tanıyacak bir yasa tasarısının hazırlanmakta olduğunu açıklamıştır. Ne var ki, DP yanlısı sendikaların taleplerine rağmen on yıl boyunca bu yasa tasarısı bir türlü hazırlanıp meclise sunulamamıştır.
Sayfa 97
Reklam
Kuruluş yılları boyunca, sınıfsal açıdan bakıldığında, işçi sınıfının en az gözetilen ve talepleri yerine getirilemeyen -çalışma hayatına ilişkin düzenlemelere gidilmesine rağmen (örneğin günlük 8 saat çalışma süresi hakkının tanınması), bu hakları koruyacak örgütlenme ve grev hakları tanınmadığı için bu düzenlemelerden de yararlanamayan- bir sınıf olduğu görülmektedir.
Sayfa 95
Kuruluş Yıllarında İşçi Örgütlenmesi
Bu dönemin belirgin özelliği bireysel işçi-işveren ilişkileri bakımından bireysel alanda işçilerin gözetilerek, bazı haklarla donatılması, böylece paternalist bir devlet anlayışının benimsenmesi iken, toplu iş ilişkilerinde yasaklayıcı, devlet müdahaleciliğini üst düzeyde tutan otoriter bir devlet anlayışının benimsenmiş olmasıdır. Dönem boyunca sendikaların yasaklanması yönünde bir eğilim taşınması, devlet korporatizmini sınırlayan bir özellik olmaktadır
Sayfa 88
Bir başkaldırının, itirazın ve meydan okumanın aracı olduğu kadar, sendikal basın, sendikalı ve sendikasız işçilerin “eğitim okulu” da olurlar. Sendikal basın işçiye bilmediği, ulaşmakta zorlandığı konularda, özellikle çalışma yaşamı ile ilgili mevzuattan kaynaklanan haklarını öğretirler. Böylece işçiyi, ekmek verilen bir kapıdan kurtarıp, emeğinin karşılığını arayan bir özneye dönüştürürler. “Ekmek kapısının” biat eden öznelerini, hakkını arayan, şikayet eden ve hakkının peşinde koşan öznelere dönüştürürler.
Sayfa 147
Refah Devletinden Refah Şirketine
“ Yeniden yapılanma alanı ise, savaş sonrası birikim sürecinin temel mekanizmalarından biri olan “refah devleti” uygulamalarının meta ilişkisi içine çekilmelerine yönelik özelleştirme politikalarıdır. Özelleştirme politikaları, düşen kar oranlarının tanımladığı kriz koşullarında meta ilişkisi içine çekilecek eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve diğer kamusal alan ve hizmetlerin yeni kâr alanlarına dönüşmesini sağlayan bir niteliğe sahiptir. “
Reklam
Kapitalist demokrat memleketlerde işçi sendikaları, işçileri tek yek patronun boyunduruğundan kurtarmak, ücretlerin her fırsatta azaltılmasını, iş saatlerinin uzatılmasını önlemeye, karşılıklı yardımlarla azalarının geçinme, sağlık ve kültür şartlarını düzeltmeye çalışmak maksatlariyle kurulurlar ve bu hudutlar içinde faaliyette bulunurlar.
Sayfa 169
Kuruluş Yıllarında İşçi Örgütlenmesi
Yasalar ve devletçi sanayileşme politikası uygulaması, işçilerin haklarının bastırılmasını, bunun sonucu olarak da ücretlerin azalmasını gerektirmişti. Ancak, bir başka değerlendirmede, bu dönemde sendikalaşmanın gereksiz ve sakıncalı sayılmasının nedeni “herkesin çıkarını gözeten bir baba devlet anlayışı”nın doğal sonucu olarak gösterilmiştir.
Sayfa 88
Erken Dönem Korporotist Akım
“ ÇUŞ’lar elbette yeni kurumsallaşmalar değildir, ancak yaklaşık son 30 yılda, birikimin bütünsel dönüşümünde kritik bir aktör olarak kendi aralarında ve kendi içlerinde yaşadıkları önemli farklılaşmalar aracılığıyla ulaştıkları güç, biçimlenmesini büyük oranda etkiledikleri kapitalizmin yeniden yapılanma sürecinde ulus devletlerin karşısına bir taraf olarak çıkmaları anlamına gelmektedir. “