Yüksel Aytuğ

Aşk Tedavülden Kalkmadan author
Author
0.0/10
0 People
10
Reads
0
Likes
635
Views

Yüksel Aytuğ Posts

You can find Yüksel Aytuğ books, Yüksel Aytuğ quotes and quotes, Yüksel Aytuğ authors, Yüksel Aytuğ reviews and reviews on 1000Kitap.
İnsanı bir noktaya getirmeyi hedefleyen ler onu evrensel bir kültürün parçası haline getirmek mecburiyetindeydi. insanı kendi değerlerinden uzaklaştırarak, yalnızlaştırarak. Çünkü bireyin beraber olduğu cemiyetler, gruplar ve sosyolojinin en küçük birimi olan aile, onu serbest davranma noktasında alabildiğine özgür bırakmaz. Ailenin bir freni vardır. Kişiyi o frenden kurtarmak için yalnızlaştırmanız tek bir birey haline getirmeniz gerekiyor. Bunun yolu da kendisi için yaşayan materyalist bir mantıkla bencil, hedonist, hazcı, başkalarını da hazları için kullanan bir varlığa dönüştürmekten geçiyordu. İşte bu temel olarak aileyi hedef alan bir şeydir. Aile ayakta olduğu sürece taslağı çizilen bireyi inşa etmek mümkün değildi. Aile frendir. Aile var olduğu sürece siz insanı tek bir pazarın parçası haline getiremezsiniz. O zaman ne yapacaksınız: Anneden, babadan Uzaklaştıracaksınız, aileleri böleceksiniz parçalayacaksınız ki siz bireyi köleleştirerek pazarınızın bir parçası haline getirip sürü gibi güdebilesiniz. Bugünkü dünyanın hali budur.
Bizler melek değiliz. Yanlışımız, günahımız, sevabımız olur. Mühim olan farkına varıp düzeltmeye çalışmaktır. Ama insan silmek değil. İşte bu silme davranışından dolayı bugün aile çok büyük çileler çekiyor. Allah insana hata yapma payı vermişken, eşler birbirine bu payı vermiyor maalesef. Bırakın hata yapsın, düzelir. Karşımızdaki illa bizim dediğimiz gibi olsun diye uğraşıp duruyoruz. Olmayabilir. Hangi insan Allahın tam olarak arzu ettiği gibi bir kul? Ama Allah buna bir pay veriyor, Vermese tövbe kapısı olur muydu hiç?
Sayfa 88 - Ayşe Atila
Reklam
Arzun sahih olsaydı sana çareler gösterilirdi.
Her yaz döneminde neden binlerce insan Alaçatı'ya yığılıyor: Neden bazı mağazaların önünde izdihamlar yaşanıyor? Neden bir ünlünün, bir influencer'in bir ürün tercihi o ürünün satış rakamlarını ciddi oranda etkileyebiliyor ya da? Çünkü insanların çoğu hakiki arzusunu bilmiyor. "Ben gerçekten neyi istiyorum?" bunu bilmiyor. Lacan'in dediği gibi başkalarının arzularını arzuluyorlar. Önemsedikleri insanların arzularını taklit ediyorlar. Çünkü kendi arzuları yok. Alışveriş tercihleri, kariyer hedefleri, tatil planları, hobileri değişiyor sık sık. Sürekli yeni birilerinden hoşlanıyorlar. Önemsedikleri, kıskandıklarının arzularınn taklit ediyorlar şuursuzca. "Hakiki arzu"larını bilmiyorlar. Ve neye sahip olurlarsa olsunlar o yüzden gerçekten tatmin olamıyorlar. Hakiki arzusunu keşfedememiş insanlar mutsuz; neye sahip olursa olsunlar tatminsiz oluyorlar bu yüzden. Değil basit bir tatil planı, ayakkabı tercihi vs. âşık olduklarını zannettikleri insanı bile, ideallerini bile kendileri seçemiyorlar. Peki "hakiki arzumuzu nasıl bileceğiz?" Başlamak için doğru soru. Bu sorunun keşfinden ibaret değil mi yaşam? Hakiki arzumu biliyorum ama ona erişemiyorum diyenlere ise İbn Arabi bir sırrı fısıldıyor: "Arzun sahih olsaydı sana çareler gösterilirdi."
Sayfa 52 - Zeynep Merdan/ Fenomenler ve hakiki arzu arasında
Tabiki istisnalar dışında
Bir zamanlar TV izlemenin, ezan okunurken hoparlör kullanmanın bile haram olduğunu söyleyen hocalar bugün ise sürekli "kanalıma abone olun, beni takip edin" diyerek etkileşim peşinde koşar oldu.
Bu reklamlar konusunda "Bir ürün için sizden para istenmiyorsa orada asıl ürün sizsinizdir" diyen meşhur bir söz var. Takip ettiklerimiz aslında bizi paraya çeviriyorlar, reklam verenlere pazarlamış oluyorlar.
Çok acıdır, son baktığımda Aziz Sancar'ın takipçi sayısı üç bin civarındaydı, "Göbek atan adam"ın takipçisi ise üç milyona yakın. Ne zaman ki Aziz Sancar'ın takipçi sayısı "Göbek atan adam"ı geçer ancak o zaman refaha ulaşırız. - Birol Biçer
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.