Yusuf Köşeli

Yusuf KöşeliKuyular Yusuf’lar yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
2.540
Görüntülenme
"Bedeni orda duruyordu ama ruhu başka yerdeydi sanki."
"Bir çift göz, bir insanı nasıl bu hale getirebilirdi?"
Reklam
"Aşk, Kâinatın sırrıdır, dedi yazan Yürekte doğup yürekte ölmeli Ve yüreğe gömülmeli toprak olana kadar." - son -
“Esaret bir tercih meselesi olsaydı, kabul eden olur muydu hiç?”
Sayfa 130
Bazen yalan da olsa sevildiğini duymak hoşuna gidiyor insanın..
Sayfa 44
“Birine hiç kimse diyebilmek için belli bir seviyeden hiç kimse seviyesine gelmiş olması lazım, öyle değil mi?”
Sayfa 129
Reklam
İhtiyacım olan aktivite..
"En iyisi çay yapıp, termosu alarak kumsalda, denizle baş başa kalmaktı."
Bu nasıl bir kara sevdanın zaferiydi ki, seksen beş yaşında bir adamla yetmişli yaşlarındaki bir kadın, ilk aşkı yeniden tatmışçasına, birbirlerini bu kadar zarif ve duygu yüklü sevgi sözcükleriyle kutluyorlardı...
Falancaya yazıktır, şöyle yap; falancaya yazıktır, böyle yap türünden cümleler insanın gerçekten içini acıtıyor. Her ne kadar ona yazık edecek bir şey yapmamış olsam da.. .. İşte, tam da bu noktada insan, kendinden Ödün vermeye başlıyor; elini uzatıp tamamını dişlilere kaptırmak gibi bir şey... Yazıktır!.. Tamam anladım da, “yazıktır” ibaresinde benim rolüm ne? Neden ben üzerime alınıyorum? Ben onu “yazıktır” durumuna düşürecek ne yaptım da, durumu düzeltmeye çalışıyorum?.. İnsanı bitiren bütün zaaflar bu şekilde başlıyor maalesef...
Sayfa 38
Bir gün ben sormadan durup dururken: “Onu çok özledim!” dedi. Acınacak bir ses tonuyla söylemesi içimi parçalamıştı. Kim olduğunu hemen tahmin ettim tabii ki... “Git, gör o zaman” dedim “Ne cesaretle?” dedi “Özlem, en büyük cesaret değil midir baba?” “Peki, o çoktan unuttuysa?..” “Sen onun için gitmeyeceksin ki! Kendi özlemini gidermek için gideceksin.”
Sayfa 132
Reklam
bir kalıba girdikten sonra oradan artık kendi isteğinize göre çıkmanız çok zordur.
birine hiç kimse diyebilmek için belli bir seviyeden hiç kimse seviyesine gelmiş olması lazım, öyle değil mi?
Sayfa 129
Kararınızı, anlık hislerle değil enine boyuna düşünüp mantık terazisinde tarttıktan sonra verdiğinizden emin olmalısınız…
insan, kendi hayalinde oluşturduğu kalıba girmezse, başkalarının onun için belirlediği kalıplara girmek zorunda kalır.