"Millet sadece sayı ve yığın değildir. Türk milleti kavramı içinde Malazgirt'ler, Mohaç'lar, Plevne'ler Çanakkale'ler ve Milli Mücadele gibi nice kahramanlık destanları vardır. Onda Ulubatlı Hasan'lar, Nene Hatun'lar, cehpeye mermi taşıyan analar, Mehmet Akif'in "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda" diye andığı sayısız şehitler
Atatürk'ün en çok güvendiği ve bu sebeple de, Türk bağımsızlığını ve Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet koruma görevini emanet ettiği Türk gençliğinin bu kutsal emanete sahip çıkabilmesi ancak, O'nun çizdiği doğru yolu takip etmesi ile mümkündür.
"Türk Milleti'nin dili Türkçe'dir. Türk dili Türk Milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk Milleti geçirdiği nihayetsiz felâketler içinde ahlâkını, ananelerini, hatıralarını, menfaatlerini, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyor. Türk dili Türk Milleti'nin kalbidir, zihnidir."
"Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir. Yeterki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
"Ne mutlu Türk'üm diyene..." inancıyla yetişen ve yetişecek kuşaklar, Atatürk'ün fikirlerinden güç alarak, Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatacak ve yükselteceklerdir.
Sayfa 116 - Milli Eğitim Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu