...Seçmeci değerlendirmenin suçlusu büyük ölçüde Parvus’un kendisiydi. Çünkü evrimle devrimi birleştirmek isteyen devrimci gerçekçilik teorisi, bölük-pörçük, başını sonu olmayan kocaman bir taslak, büyük bir fikir olarak kalmıştı. Taşları bir türlü üst üste koyamayan Parvus’un düşünce ve planları, çağdaşlarının kesinlikle görmezden gelemeyeceği sayısız makale ve broşür içine dağılmıştı. Kurduğu sistemi toparlamayı ihmal eden Parvus, yaşamının son yılarında sözünü ettiği büyük eseri tamamlamaya da fırsat bulamadı. Dolayısıyla kendisini Peer Gynt’le kıyaslamakta son derece haklıdır. Teorisi, kitlelerin beyinlerinde yer edemediği için neredeyse hiçbir etki bırakmadan sönüp gitmiştir. Ordusu olmayan bir stratejisit olarak sonunda hayatı boyunca olmaktan korktuğu şey olmuştu: Yazar ve entelektüel