Huntıngton şöyle diyor; "Benim faraziyem şudur ki, bu yeni dünyada mücadelenin esas kaynağı öncelikle ıdeolojik ve ekonomik olmayacak. Beşeriyet arasındaki büyük bölünmeler ve hâkim mücadele kaynağı kültürel olacak."
Kur-an, muhteva ve üslup olarak sözlü kültüre ait unsurlar içermektedir. Dolayısıyla vahyin inzal sürecinde kur-an-a bir kitap muamelesi yapılmıyordu. Fakat nazil olan ayetler ilk nüzulunden itibaren yazdiriliyor ve ezberleniyordu. (Furkan,25/5)
...Kur'ân-ı Kerîm'de bazı peygamberlerin kıssaları bir defa zikredilirken (Yusuf kıssası gibi) bazıları da çokça zikredilmektedir.
Kur'ân-ı Kerîm'in kıssalarının tekrarı; hem Kur'ân-ı Kerîm'in fesâhât üslubunu gösterir hem de istenen ilâhi mesajın iyice yerleşmesini sağlamak gayesini güder.
Bütün insanlar günah veya sevap işleseler Allah'ın izzet, azamet ve mülkünde sivrisinek kadar bir şey ne artar ne de eksilir. Allah yine de bütün kainatın mutasarrıfı ve sahibidir.
Kur'an'ı anlamak için gerekli ilimlerden biri de Kur'an'ın indiği sırada mevcut bulunan söz, fiil ve hareket tarzlarıyla ilgili Arap adetlerini bilmektir.
Mesela, abdest üç ayda öğretileceğine, Ad kavminin, Semud kavminin neden helak olduğu öğretilmeliydi. Acaba günümüz toplumu da Ad ve Semud kavmine benziyor mu?