Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ziya Nur Aksun

Ziya Nur AksunDündar Taşer'in Büyük Türkiyesi yazarı
Yazar
Derleyen
8.8/10
173 Kişi
659
Okunma
57
Beğeni
3.564
Görüntülenme

Ziya Nur Aksun Sözleri ve Alıntıları

Ziya Nur Aksun sözleri ve alıntılarını, Ziya Nur Aksun kitap alıntılarını, Ziya Nur Aksun en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Enver Paşa Rusya'da iken oğlu Ali Berlin'de doğdu; Paşa oğlunu hiç göremeyecektir.
Enver Paşa ilk iş olarak orduyu tamamen gençleştirdi. Tümenlere yarbaylar komuta eder oldu. Ayrıca orduyu siyâsetten mümkün olduğu kadar arındırdı. Israr edenleri ordudan ayırdı.
Reklam
Ümit güneşimiz sönmüş, karanlıklar içinde kalmıştık. Yer gök ağlıyor... Kaybolan sade bir insan değil, milyonlarca Türk'ün ümidi, istikbali, zaferi, tarihi idi.
Yabancılaşma
Türk aydınının çok yanlış ve köklü eksikliklerinden biri de, bazı kavramlarda sihirli bir güç tasavvur etmesidir. Tabiî bu, aydının kendine yabancılaşmasından doğmaktadır. Çünkü kendine yabancılaşma, milli ölçüyü kaybetme demektir. Milli ölçüyü kaybetme ise, dış ve iç politika olaylarını, kendi milletinin çıkarlarına uygun bir şekilde değerlendirmekten yoksun olan adam demektir.
Sayfa 13 - ÖtükenKitabı okudu
Osmanlılar, Avrupa'ya adımlarını attıkları andan itibaren, daima bir devletler grubuna karşı çarpışmışlar ve asırlarca galip gelmişlerdir. Onlardan sonra böyle bir kudreti, tarih kaydetmemiştir.
Sayfa 40 - ÖtükenKitabı okudu
Hürriyetin adı yokken kendi vardı; adını öğrendiğimiz günden beri de tadı kalmadı. Nitekim Namık Kemal'ler hürriyet isterken, bize bağlı olan bir memleketin yani Romanya'nın bir çocuğu olan Panait İstrati: 'Dünyanın en hür diyarı Osmanlı ülkesidir; Tanrı' ya ve padişaha çatmadıktan sonra, insan orada her şeyi yapmakta serbesttir' diyordu.
Sayfa 63 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Basmacı olarak isimlendirilen savaşçılar Rus işgalini ve yönetimini tanımayan ve onları kovmak için yıllardır devam eden direniş ve ayaklanma hareketlerinin devamı idiler.
O sırada Enver, Osmanlı Hanedanı'na damad olmuştur. Fakat nikahlı karısını bir defa görmemiş ve yüzyüze konuşmamıştır. Ancak üç sene sonra Harbiye Nazırı olduğu zaman onunla fiilen evlenecektir.
Talat Paşa kabinesinin istifası üzerine kurulan İzzet Paşa kabinesi 30 Ekim 1918'de Mondros silah bırakılmasını imzaladı.İttihat ve Terakki Partisi son kongresini toplayarak kendisini fesh etti. Prens Sait Halim Paşa, Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa gibi Parti ileri gelenleri ülkeyi terk etme kararı aldılar.
100 PUANLIK BİR CEVAP !
"Benim bir kumandanım vardı. Çok iyi ve sevimli bir albaydı. Bir gün, Türkmen çadırlarından onu da davet etmişler. Hemen bir koyun kesip pişirmişler ve büyük bir tepsi pilavın üzerinde baş ve kuyruk olduğu hâlde, huzuruna getirmişler. Türkmen âdetinde büyük ve hatırlı misafire baş ve kuyruk ikram edilir ve bu, baştan ayağa kadar bütün varlığımla hizmetinize hazırım demektir. Tarihlerde de yazılı olan bir an'anedir bu. Bizim albay, tabiî aldığı terbiye gereği, medeniyet havârisi. - Bu nedir? Böyle şey olur mu? Bana tabak getirin, bu yağlı kuyruğu da kaldırın, etten bir parça koyup getirin, demiş. Bizim Türkmenler kızmışlarsa da bir şey dememişler ve söyleneni yapmışlar. Albay tabaktaki yemeği yedikten sonra: - Yemek böyle yenir. Niçin tabak kullanmıyorsunuz? Hep bir arada yemek doğru değildir, diye mikroptan falan söz etmiş. Aşiret reisi: - Efendi, biz seni tanımayız. Dündar Bey bizdendir, ona hürmet ederiz. Sen de onun kumandanısın diye ikramda bulunduk. Biz yemeği beraber yeriz. Köpeklere ise ayrı kaplarda yemek veririz. Onlar kemik için hırlaşırlar ve kavga ederler. İnsanlar öyle değildir... gibi lâflar etmiş.
Sayfa 68
Reklam
"Hiç bir Avrupa ordusunun kımıldanamayacağı şartlar altında, Türk muharebe eder. Muharip olarak o, hiç bir askere benzemez. Sefilane beslenip, giydirildiği halde bile, mes'ud şartlar içinde muharebe eden medeniyet sahibi milletler orduları için, tehlikeli bir hasım olacak kabiliyettedir. Maneviyat kırıcı şartlar altında bile ısrarla mukavemet eder, hatta müsait fırsatta taarruza bile sevkedilebilir. "
Şıpka hücumda bulunan yabancı yazarlar bunun harikulade dehşeti karşısında hayran kalmışlardır Osmanlı askerlerinin savaşçı meziyetini son noktaya çıkaran hakiki faktörün din olduğunu ifade etmişlerdir 
Sayfa 146Kitabı okudu
Ordu, "Ahlâk, cesâret ve kahramanlık misali olarak tanınan, en çetin kıta hizmetleri tam ve itibarla teslim edilmiş" Enver'i, başında görmek istemekteydi.
"Türk aydının çok yanlış ve köklü zaaflarından biri de, bazı mehfumlarda sihirkâr bir kudret tasavvur etmesidir. Tabiî bu, aydının kendine yabancılaşmasından doğmaktadır."
484 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.