Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ziya Uygur

10.0/10
1 Kişi
15
Okunma
0
Beğeni
1.274
Görüntülenme

Ziya Uygur Sözleri ve Alıntıları

Ziya Uygur sözleri ve alıntılarını, Ziya Uygur kitap alıntılarını, Ziya Uygur en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan
İnsan isterse en katlanılmaz yüklere katlanır. İstemezse en hafif işlerde yorgunluk, bezginlik duyar. Bu insanın özelliğidir ve bu özelliği bilmeyenler çalıştırdıkları insanlardan randıman alamazlar.
Bu kitap kimleri ilgilendirmez .... Bu kitap; Şırnak'ta düşmanın saldırısı sonucu şehit düşen 2 Türk subayımızın henüz naaşlarının,şehit edildiği yerden kaldırılmadığı sırada, takımlarının şampiyonluğu için hassas yerlerini dikiş tutmayacak biçimde yırtan vurdum duymazları da ilgilendirmeyecektir. 12-13 yaşlarındaki kızları nikahlayan,taciz eden ırz düşmanı, sapık, sübyancıları,dini nikah kıyarak tecavüzlerine birde dinimizi alet eden bu sapıklığı, meşrulaştıran insan kılıklı yaratıkları da bu kitap ilgilendirmeyecektir.Gelin görün ki bu sapıklar Müslümanlığı da kimseye bırakmazlar. Bu kitap,özellikle; kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail,katil Siyonistler diye yollara dökülüp, çığlık krizine tutulan,daha sonra da mesela ramazan ayı'nda iftar saatinde oruçlarını Yahudi ve Amerikan ürünleriyle açan "pizza, hamburger,kola" vb. komik patates mücahitlerine de hitap etmez. Çünkü şu ana kadar önceki okuduklarını da anlamamışlardır.
Reklam
Hıristiyanların büyüklerinden sayılan, İncil dergisi içinde İncil den fazla yazıları bulunan Tarsuslu Yahudi Pavlos "... Şeriat vasıta olmasaydı günahı bilmezdim. Zira şeriat tamah etmeyesin demiş olmasaydı tamahı bilmezdim... Zira şeriat yok iken günah ölüdür. Ben ise bir vakitler şeriatsiz diriydim. Fakat emir gelince günah dirildi ben de öldüm." (Pavlos, Romalılara Risale, bab 7/7,8,9.)
Millet tarihin, tarih de milletin ifadesidir. Bir milletin çocukları kendilerine ait olan dinî, millî ve tarihi bilgileri yani kim olduklarını, nasıl bir tarih ve ecdada (soya) sahip bulunduklarını, öğrenmeden, millî şahsiyetlerini kazanmadan yabancı milletlerinin kültür baskısı altına düşerlerse, bu yabancıların tarihleri ve millî kahramanları gözlerinde büyür.Kendilerini böyle bir tarihten ve millî şan, şeref ve kahramanlardan mahrum zannederek millî gururları kırılır, izzeti nefisleri harap olur kendilerini küçük görürler. Bu vaziyet onları ecdada, dine, tarihe ve mukaddes geleneklere karşı yanlış düşüncelere sürükler. O zaman bütün kabahati, millî mukaddesata, dedelerine ve tarihlerine yükletirler. Daha ileri gidecek olurlarsa mensup oldukları milletle alâkalarını kesmeye kalkarlar, komünist olurlar.
Memleketimizde türeyen reformcular, dinde reform istiyorlar. Bunların çoğu bu istediklerinde samimi olmadıkları gibi, dinin reforma ihtiyacının olup olmadığını da içlerinde pek azı bilecek durumdadır. Çünkü, kendilerinin din bilimi ile ilgileri yoktur. Bu reformcular iki kısım olabilir. Bir kısmı inançları ayrı olanlarla, başka inançta ve dinde olanlara hizmet etmek maksadını güdenler düşünülebilir. Diğer kısım ise bu gibi maksatlı hareket edenlere iyi niyetle, samimiyetle katılanlardır.Bu ikinciler, işin içyüzünü bilmeyenlerdir. Bunlar, ilkokuldan itibaren tarih ve edebiyat kitaplarında (Batıda uyanış devri) diye bir bölümle karşılaşmışlardır. Orada, Batı'nın Ortaçağ zihniyeti açıklanmiş, Hiristiyan Ortaçağın bir karanlik çağ olduğu, dinin bilim ve medeniyete elverişli olmadığı, din adamlarının dar görüşlü, müsamahasız, tutucu, yobaz oldukları, yeniliklere karşı koydukları, dinin ilerlemeye engel olduğu bol bol anlatılmış, zihinler bu bilgilerle doldurulmuştur. Bu tesirler altında kalan insanlar artık bir daha bu konuda düşünmeyi lüzumsuz sayarak doğrudan doğruya, din demek ilim ve medeniyete düşman bir müessese demek olduğunda karar kılmışlardır.
Sayfa 85 - İslamiyette, kitap ve din daima ileridir. İleriye işaret etmektedir. Fakat cemiyet çok geride kalmıştır. Bundan dolayı İslam dünyasında reformun dinde değil cemiyette yapılması lazımdır.Kitabı okuyor
İktidarın kötüye kullanılması nihayet bütün kuruluşların yıkılmasına yol açacak, çılgına dönen halkın darbeleriyle de her şey altüst olacaktır. Siyon Protokollarından
Reklam
Osmanlı Devleti israf alışkanlığı içinde yaşamıştır. Özellikle üst kademedeki yöneticilerin servet toplama hırslarını gösteren örnekler vermiştik. Hangi kaynaklardan gelirse gelsin diyerek para toplamak, mal sahibi olmak hırsına kapılmış hasta yöneticiler devletlerinin başlıca yıkıcıları oluyorlar. Bu hırs, yani mal, mülk ve para hırsı, her türlü ahlak ve inanç bağlarını koparmakta, insanlığın başlıca belirtisi olan insan sevgisini de öldürmekte ve insanları acımasız yapaktadır. İnsan sevgisi olmayan insanlardan her şey bekleni
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.