Ziya Uygur

10.0/10
1 Kişi
15
Okunma
0
Beğeni
1.259
Görüntülenme

Hakkında

1912 yılında Isparta’nın Senirkent ilçesinde doğdu. Nüfus cüzdanında 1914 tarihi yazılıdır. Babası İbrahim Bey, aslen Konya’nın Taşkent kasabasındandır. Senirkent’e sonradan yerleşmiş bir müderristir. Annesi Nogaylar’dan Hacı Hıdır Efendi’nin kızı Emine Hanım’dır. İlkokulu Senirkent’te okuduktan sonra Bursa Askeri Lisesi’ne kaydoldu. 1934 yılında Bursa Askeri Lisesi’nden, 1937 yılında Harp Okulu’ndan mezun oldu. Askeri birliklerde görev yaptı. 1946 yılında yüzbaşı rütbesindeyken sağlık raporuyla emekliye sevk edildi. 1947 yılında Afyon Senirkent Talebe Yurdu Müdürlüğü'ne başladı. Bu görevi 1949‘a kadar devam etti. 15 yıl İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde eski metinler uzmanı olarak çalıştı. 1952 yılında yayınlanan “İhtilaller, İnkılâplar ve Siyonizm” adlı ünlü kitabı İngilizce ve Arapça’ya çevrilerek defalarca basıldı. 7 Mart 1999 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
Unvan:
Araştırmacı, Yazar
Doğum:
Senirkent, Isparta, 1912
Ölüm:
İstanbul, 7 Mart 1999

Okurlar

15 okur okudu.
2 okur okuyor.
11 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsan
İnsan isterse en katlanılmaz yüklere katlanır. İstemezse en hafif işlerde yorgunluk, bezginlik duyar. Bu insanın özelliğidir ve bu özelliği bilmeyenler çalıştırdıkları insanlardan randıman alamazlar.
Bu kitap kimleri ilgilendirmez .... Bu kitap; Şırnak'ta düşmanın saldırısı sonucu şehit düşen 2 Türk subayımızın henüz naaşlarının,şehit edildiği yerden kaldırılmadığı sırada, takımlarının şampiyonluğu için hassas yerlerini dikiş tutmayacak biçimde yırtan vurdum duymazları da ilgilendirmeyecektir. 12-13 yaşlarındaki kızları nikahlayan,taciz eden ırz düşmanı, sapık, sübyancıları,dini nikah kıyarak tecavüzlerine birde dinimizi alet eden bu sapıklığı, meşrulaştıran insan kılıklı yaratıkları da bu kitap ilgilendirmeyecektir.Gelin görün ki bu sapıklar Müslümanlığı da kimseye bırakmazlar. Bu kitap,özellikle; kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail,katil Siyonistler diye yollara dökülüp, çığlık krizine tutulan,daha sonra da mesela ramazan ayı'nda iftar saatinde oruçlarını Yahudi ve Amerikan ürünleriyle açan "pizza, hamburger,kola" vb. komik patates mücahitlerine de hitap etmez. Çünkü şu ana kadar önceki okuduklarını da anlamamışlardır.
Reklam
Hıristiyanların büyüklerinden sayılan, İncil dergisi içinde İncil den fazla yazıları bulunan Tarsuslu Yahudi Pavlos "... Şeriat vasıta olmasaydı günahı bilmezdim. Zira şeriat tamah etmeyesin demiş olmasaydı tamahı bilmezdim... Zira şeriat yok iken günah ölüdür. Ben ise bir vakitler şeriatsiz diriydim. Fakat emir gelince günah dirildi ben de öldüm." (Pavlos, Romalılara Risale, bab 7/7,8,9.)
Millet tarihin, tarih de milletin ifadesidir. Bir milletin çocukları kendilerine ait olan dinî, millî ve tarihi bilgileri yani kim olduklarını, nasıl bir tarih ve ecdada (soya) sahip bulunduklarını, öğrenmeden, millî şahsiyetlerini kazanmadan yabancı milletlerinin kültür baskısı altına düşerlerse, bu yabancıların tarihleri ve millî kahramanları gözlerinde büyür.Kendilerini böyle bir tarihten ve millî şan, şeref ve kahramanlardan mahrum zannederek millî gururları kırılır, izzeti nefisleri harap olur kendilerini küçük görürler. Bu vaziyet onları ecdada, dine, tarihe ve mukaddes geleneklere karşı yanlış düşüncelere sürükler. O zaman bütün kabahati, millî mukaddesata, dedelerine ve tarihlerine yükletirler. Daha ileri gidecek olurlarsa mensup oldukları milletle alâkalarını kesmeye kalkarlar, komünist olurlar.
Memleketimizde türeyen reformcular, dinde reform istiyorlar. Bunların çoğu bu istediklerinde samimi olmadıkları gibi, dinin reforma ihtiyacının olup olmadığını da içlerinde pek azı bilecek durumdadır. Çünkü, kendilerinin din bilimi ile ilgileri yoktur. Bu reformcular iki kısım olabilir. Bir kısmı inançları ayrı olanlarla, başka inançta ve dinde olanlara hizmet etmek maksadını güdenler düşünülebilir. Diğer kısım ise bu gibi maksatlı hareket edenlere iyi niyetle, samimiyetle katılanlardır.Bu ikinciler, işin içyüzünü bilmeyenlerdir. Bunlar, ilkokuldan itibaren tarih ve edebiyat kitaplarında (Batıda uyanış devri) diye bir bölümle karşılaşmışlardır. Orada, Batı'nın Ortaçağ zihniyeti açıklanmiş, Hiristiyan Ortaçağın bir karanlik çağ olduğu, dinin bilim ve medeniyete elverişli olmadığı, din adamlarının dar görüşlü, müsamahasız, tutucu, yobaz oldukları, yeniliklere karşı koydukları, dinin ilerlemeye engel olduğu bol bol anlatılmış, zihinler bu bilgilerle doldurulmuştur. Bu tesirler altında kalan insanlar artık bir daha bu konuda düşünmeyi lüzumsuz sayarak doğrudan doğruya, din demek ilim ve medeniyete düşman bir müessese demek olduğunda karar kılmışlardır.
Sayfa 85 - İslamiyette, kitap ve din daima ileridir. İleriye işaret etmektedir. Fakat cemiyet çok geride kalmıştır. Bundan dolayı İslam dünyasında reformun dinde değil cemiyette yapılması lazımdır.Kitabı okuyor
Çağlar Boyunca Devrimler - İhtilaller ve Siyonizm
Çağlar Boyunca Devrimler - İhtilaller ve Siyonizm
Bizde olduğu gibi Yahudilerde felsefe okutmak serbest değilmiş, dine ve itikada zarar vermesinden korkulduğu için hususî bir şekilde yüksek kabiliyetlilere okutulurmuş, bu çok esaslı bir harekettir. Zira felsefe; her dimağa sığmaz, hele dinî inancı ve millî şahsiyeti zayıf insanları mahveder. Yahudiler bunu bildiklerinden felsefeye karşı çok sikı bir tedbir almışlardır.
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
464 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Öncelikle genel anlamda çok güzel bir kitap olduğunu belirtmeliyim Bilmediğim duymadığım çok şey öğrendiğimi itiraf edebilirim Ancak Tasavufla ilgili kısmı biraz yadsıdığımı ve yadırgadığımı da söylemem lazım Tasavufun dinde yeri olmadığı Yahudilik kökenli olduğu gibi görüşlere maalesef ki katılamayacağım Sapkin tasavvufi yok mudur ? Elbette ki vardır Ama Tasavufu külliyen yargılamak yok saymak dinde yerinin olmadığını savunmak bana biraz abartılı katı ve absürt geldi açıkçası
Çağlar Boyunca Devrimler - İhtilaller ve Siyonizm
Çağlar Boyunca Devrimler - İhtilaller ve SiyonizmZiya Uygur · Bilge Karınca Yayınları · 201412 okunma