439 syf.
·
Puan vermedi
Sevgili Henry Feeling, Dilerim hitabımı hadsizlik olarak değerlendirmezsiniz. O kadar uzun süredir sizinle birlikteyim ki kendimde "sevgili" kelimesini kullanacak cesareti buldum. Bunu nasıl değerlendirirsiniz bilemiyorum fakat söylemek zorundayım ki kitabınızda Tom ya da Sophia karakterinden çok size bağlandım, sizle empati yaptım, sizin araya girdiğiniz satırları heyecanla bekledim, zevkle okudum. Hatta hadsizliğimi şuraya taşıyabilirim! Bence Mina Hanım da kitaptaki karakterlerin maceralarından çok sizin iç dünyamızla hemhal olmuştu. Sizi tanıdığım için çok mutluyum. Şu an 1700'lü yıllarda yaşamış bir yazara mektup yazmak kendimi garip hissettirse de bana bu duyguyu tattırdığınız için teşekkürler.
Tom Jones 2. Cilt
Tom Jones 2. CiltHenry Fielding · İletişim Yayınları · 199043 okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Her insanın okuması gereken bi yazar olduğunu düşünüyorum. Ben ilk kez bu kitapla tanıdım kendisini.. Aysel hayat hikayesini mektup olarak yazara gönderiyor. Ve içimi dağlayan, gözyaşlarıma kapıyı açan o satırlar dökülmeye başlıyor. Kitabın son bölümünü okurken tüylerim diken diken oldu. Allah günahlarını bağışlasın istediğin huzuru bul, Aysel.
Aysel
AyselHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 20124,140 okunma
Reklam
423 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kara Kitap
Kara Kitap
, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
’un 1990 yılında yayımlanan romanıdır Kitabın temelinde kimlik meselesi üzerinde durulmuştur, Galip’in, Celal’in yerine geçtiği kısımlarda bu açıktır. Orhan Pamuk’un bu romanı dünya çapında çokça konuşulmuş, belli başlı dillere çevrilmiş, Pamuk’un daha da ünlenmesine katkıda bulunmuştur. Romanın ana
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021408 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba?
Tutunamayanlar, evet o meşhur ya çoğumuzun okuyup hatırlamadığı ya da yarım bıraktıği lakin epey ünlü kitap (!) Birçok mecra ve makalede tonla akademik inceleme ve fikir tartışmaları olduğundan Amerika'yı da yeniden keşfetmeye gerek olmadığından ben gözüme takılanları ve bazı ders notlarımdan alıntıları kendime de kayıt altına tutabilmek
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Benim hüzünlü orospularım; Hiç hoşlanmadığım ve neden yazılmış olduğunu anlayamadığım bir kitap oldu hakikaten. Yazarın isim olarak bu kadar büyük olması ve bu kitap, hiç bağdaşlaştıramadım. Kurgusuna hayran mı kalınmış olunuyor böyle? 90 yaşında bir kişinin 13-14 yaşında bakire bir kız çocuğu ile birlikte olmak gibi bir şeyi istemesi ve bunu bir bakıma gerçekleştirmesi.. Bu tür şeylerin taaa o tarihlerden bu zamana normalleştirilmesi anlamına geliyor. Demek ki pedofilinin tarihi o kadar eski. Yani son 10-15 senelik bir mevzu değil. Marquez en merak ettiğim yazarlardan biriydi. Kırmızı pazartesi de aynı şekilde sevdiğim bir kitabıydı. Kalbim küt küt okumuştum Santiago Nasar’ın hikayesini orada. Aynı zamanda Yüzyıllık Yalnızlık, Kolera Günlerinde Aşk ve Albaya Mektup Yok’ta okumak istediğim kitaplar içerisindeydi. Şimdi bu kitaptan sonra bende yazara karşı önyargı oluştu. Bu konu; adamın bilinçaltında barındırdığı kendi fikirleri mi yoksa ısmarlama bir kitap mı diye? Sanırım uzun bir süre Marquez okumak istemiyorum. Benim için kısa süreli bir okuma oldu. Aklımda kalmamış oldu en azından. Her yerde karşıma çıkıyordu zaten kitap.. Puan vermek gerek mi onu da pek bilemiyorum Sadece edebi anlamında bir okuma diyebilirim. İyi ki okudum. Kitap okumadan geçen bir gün bizim için kayiptır diyip yeni kitabımı seçelim bence
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,7bin okunma
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kya
Kya, kalabalık bir aileye sahip ancak 6 yaşında önce annesi evi terk ediyor, daha sonra kardeşleri tarafından terk ediliyor ve zorba bir babayla yaşamaya başlıyor. Günün birinde annesinden bir mektup geliyor, babası mektubu okuyup hemen yakıyor, Kya mektubun küllerini ağlayarak toplayıp kavanozda saklıyor. En çok etkilendiğim yer olduğu için bu kadar ayrıntı verdim en nihayetinde babası da Kya'yı tek ediyor, Kya koskoca evde yapayalnız kalmaya başlıyor. Sonrası hayatta kalma içgüdüsü, doğayla bütünleşmesi, bir bataklıkta yaşayarak kendi ayakları üzerinde inatla duruşu sadece kalbinize değil, ruhunuza da işliyor. Kya bataklıkta yaşarken doğayı tanıyor ve yaşamına yön veriyor. Okumayı ve yazmayı abisinin arkadaşı ve tek sevdiği Tate'den oldukça geç bir yaşta öğreniyor; yaptığı onlarca doğa resimleri ile birleştirince sonrasında oldukça başarılı ve ödüllü bir yazara dönüşüyor. Kasaba halkının "Bataklık Kızı" olarak tanıyıp uzak durdukları Kya bir gün bir cinayet ile suçlanıyor ve kitap bize hem bu cinayetin çözüm sürecini hem de Kya`nın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Çok güzel akıcı bir dili var, merak unsuru fazla. Mahkeme bölümleri bazen gereksiz uzatılmış hissi uyandırsa da genel olarak çok başarılı bir kitap. Filmi de varmış. Önce okunur, sonra izlenir. Keyifli okumalar...
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer
Kya'nın Şarkı Söylediği YerDelia Owens · Salon Yayınları · 20221,759 okunma
Gulyabani
Gulyabani
kitabının en sevdiğim bölümü, yazarın kitap hakkındaki notlarını içeren Sunuş kısmıdır. Bence bu bölümü değerli yapan, Bir Hanımnineden Yazara Gelen Mektup ve mektuba yönelik yazarın dikkat çeken notlarıdır. 📝 Meşrutiyet’in ilanından sonra eserlerde yaşanan köklü değişimleri eleştiren Hanımnine, bu mektubunda, her Hanımninenin Schopenhauer’un bıktırıcı felsefesine anlam yükleyebilecek kabiliyette bir zihin terbiyesine sahip olmadığını söylüyor. Ve Hanımnine, mektubunu şöyle tamamlıyor: “Bâki çok dualar, övgüler evladım…” 👵🏻💌 Eleştiri yapmanın en güzel ve değerli şekli bu olabilir: “Bir hanımninenin kalbiyle yazılması.” Mektubu okuyan
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
da zaten düşünce ufkunda yeni bir sürece giriyor ve bunu da kitaplarında yansıtıyor: Hayranı olan hanımnineleri memnun etmek için… ☘️📖 Kitaptaki en hoş söz ise aklıma şu cümlelerle kazınıyor: “Sana söyleyecek son bir sözüm var. Bunu kalbimden kopan bir hakikat olarak kabul et… Gönlümde sönmez bir ateş alevlendi. O hayaller gözümün önünden gitti, fakat bu yangın baki.” Kitabı okuduğum an baygın baygın gülümseyen o güzel kahramanları, işte bu sözlerle hatırlıyorum. 🕊️✍🏻 📍Tarihi Hamamönü Kahvecisi, Ankara, [tb]
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Kitap Şanlıurfa’nın bir köyünde yaşayan Meryem isimli bir kızın, yazarın çalıştığı radyoya bir mektup yazması ile başlıyor. Meryem diğer arkadaşları gibi ne on beşine basmadan evlendirilmek, ne de evlenmemek için intihar etmek istiyordu. Yazara yazdığı mektupta okumak istediğini ve ona yardım eli uzatmasını istemişti. Meryem’in elinden tutan, yüreğine dokunan Muharrem öğretmeni olmuştu ama işte öğretmeninin tayininin çıkmasıyla da yanlız kalmıştı. Kitap Meryem’in mektubuyla başlayıp, yöre halkından, adet ve yaşayışlarından da bahseder. Köy ağalarını, aşiret reislerini, kadınların amacının sadece erkek evlat doğurmak ve eşlerine hizmet etmek olduğunu anlatır. Okutulmayan kız çocuklarından, köylülerin üzerinde hakimiyet kurmak için onları güçsüz bırakan köy sahiplerinden, kime hizmet ettiğinin bile farkında olmayan muhtarlardan söz eder. Son bölümlere geldiğimizde ise, kitabın devamının geleceğini öğreniyoruz. Kısaca eser, Meryem’in azmiyle gerçekleşen, yol gösterici bir başarı hikayesi. #BenMeryem ^ ^ #alıntı İnsan suya düştüğü için boğulmaz. İçine düştüğü sudan çıkamadığı için boğulur. ^ Muharrem Öğretmen sonunda Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetinin ‘Oku!’ olduğunu söyledi. Buna benzer birkaç ayet okuduktan sonra Peygamber Efendimizin, ‘Beşikten mezara kadar ilim öğrenin.’ diye buyurduğunu da anlattı. Lâkin, yağmur kayaya işleyebilirdi belki ama, konuşmalarının bir kelimesi bile orada bulunan ev halkının aklına işlemedi. ^ ^ #alişankapaklıkaya #yediverenyayınları #bloghemsire #edebiyat #meryem
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023146 okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Ne zaman karşılıksız aşk ile ilgili bir konu geçse bu kitap gelir aklıma. O kadar saf ve temiz duygulara sahip olan bir kadın gençliğinde (maalesef) yanlış bir adama aşık olup hayatını karartıyor. Ve bu yaşadığı süreci mektup halinde yazıp isim vermeden Bay R adlı yazara ulaştırıyor. Ardından Bay R sayfalarca süren uzun bir mektubu sarsılarak okuyor... Eğer ki Zweig'in başka kitaplarını da okuduysanız böyle bir eseri bu güzellikte, bu acı da ancak Zweig yazar diyeceksiniz.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Franz Kafka'nin dünyasi üçe ayrilir: uyumsuz bir köle gibi hissettigi ilk dünya, babasinin yönetimi altindaki ikinci dünya ve herkesin mutlu oldugu, kurallardan uzak üçüncü dünya. 1919'da, bagarl is adam Hermann Kafka'ya yazdig uzun mektupta, Julie Wohryzek ile evliligine kargi gikan babasina dügüncelerini itiraf eden yazar, "baba" kavramini korku ve otorite ekseninde yorumlar. Babasi, iletisim kuramadigi bir zorbalik simgesidir. iletisimsizligin neden olduju sorunlar, yasami boyunca altinda oldugu fiziksel ve psikolojik bask Kafka'nin küçük bir kitap niteligindeki mektubunu yazmasina neden olur. Arkadasi Max Brod'a göre, Kafka mektubunu babasina lastirmas için annesine vermis, annesi mektubu ulastiramamis ve yazara iade etmistir.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Can Yayınları · 201939,6bin okunma
Bir gün,edebiyat sohbetinde,genç bir yazarla Süleyman Nazif arasında bir münakaşa olmuş.Genç adam o münakaşadan perişan bir halde çıkınca evine gitmiş.Öfkesini yenememiş.Oturup Süleyman Nazif Bey'e uzun bir mektup yazmış: "Sizi düelloya davet ediyorum.Silâhınızı alıp gelin.İstediğiniz yerde vuruşalım !"demiş. Süleyman Nazif,mektubu okuduktan sonra,genç yazara 3-5 cümlelik bir cevap vermiş: "Evladım!"demiş."Bizim ceza kanunlarımız vatandaşlarımıza düello hakkı vermiyor.Kanunlarımız bize böyle bir hak tanımış olsaydı,senin kabadayılığına güler geçerdim.Ama bana gönderdiğin mektupta iki kelimeyi yanlış yazmışsın.İşte,Türkçemize karşı takındığın bu saygısız,bu dikkatsiz tavır yüzünden seni öldürebilirdim."
97 syf.
5/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Denis Diderot sever misiniz? 18. Yüzyıla ve Aydınlanma Çağı denilen döneme ilgi duyuyorsanız eğer, Diderot sizler için iyi bir alternatif olabilir. Sayfa sayılarına aldanmamanızı, ağırlığın sayfalarda değil içerikte olduğunu belirtelim. Diderot okuyalı seneler oldu ve yeni bulduğum bir kitabıyla devam etmeden evvel şu hatırlatmayı da yapmak
Körler Hakkında Mektup
Körler Hakkında MektupDenis Diderot · Sosyal Yayınları · 1984150 okunma
565 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.