Atatürk, bu ülkenin kurucusu. Pragmatik yöntemlerle, tasfiyelerle, zekasıyla, cesaretiyle bunu başardı. Üzerinden bir asır geçtikten sonra hala bu gerçeği inkar etmeyi de “hepimiz onda birleşelim” gibi zorlama teklifleri dayatmayı da bırakmalıyız. Atatürk’ün iyi kötü bütün özellikleri bu ülkenin harcına da katıldı. Kürt sorunu, kimlik sorunu,
30 Ağustos Zafer Bayramının Tarihsel Anlamı mavimarmaragazetesi.com/yazarlar/avukat...
Reklam
Pandemiden bu yana düzenli olarak literatür taraması yapıyorum. Pandemiden bu yana iyi stok yaptım. Kitaplığın sadece bu kısmı okunmayı bekleyenler. Önlü arkalı anca sığdırabildim. Sanırım 400 civarı kitap var. Bugün başlasam ancak iki yılda belki biter. Neredeyse hepsi akademik kitap. Bir yandan okumak için heyecanlı ve sabırsızım. Diğer yandan üzerime yıkılacak bir dağ gibi. Müthiş kitaplar ve yazarlar var. Antropoloji, Sosyoloji, Ekonomi, Politika, Felsefe, Bilim, Tarih, Arkeoloji, Biyografi her alan. Bu okumalar meyvesini mi vermeli diyorum bazen. Artık yazmaya daha çok vakit ayır. Fakat sonra okumanın ve yeni bir şeyler öğrenip keşfetmenin verdiği haz aklıma geliyor. Kimseye kendimi ispat etmek zorunda değilim. Kendi küçük dünyamda sessiz ve sakin bir şekilde hayatıma devam edeyim… Canımı sıkan tek şey bunca kitabı, bilgiyi, merakı paylaşabileceğim yeteri kadar arkadaşımın olmaması. Umarım bu eksikliği de bir gün gideririz.
Gençler, Makam peşinden koşanlardan değil, Dava peşinden koşanlardan olunuz... Zira dava peşinde olanlar tarih yazarlar...
Dünyayı gezmeye meraklı, kendini gezmeye meraksız...
"Tırnaklarını dünyaya geçirmeye çalışanlardan olmadım hiç, şimdi ellerimi uzatmak bile gelmiyor içimden artık bazı şeylere. Bunca konuşma çabası ne için, bunca anlatma gayreti? Dinleyen kim? Kulak veren samimiyetle? Seni duyabilmek için yolunu değiştiren? Hem niye yapsınlar bunu? Ne var sende onları bu kadar ısrarla sana yöneltecek? Söylenmiş sözler, sadece sana söylenmese olmayacakmış gibi gelen sözler... Söylenmese oluyor işte!" Hislere tercüman bir yazı olmuş... yenisafak.com/yazarlar/gokhan...
Orta boy bir Anadolu şehri isen senede 4-5 konser, hele bir ilçe isen festival mestival gibi organizasyonlarda 1-2 konser başından aşar başkanım. Şehrinin kültürel üretimine ayırdığın düdük kadar bütçenin yüzde seksenini “meydana toplanan 20 bin kişiye hitap ederim işte, ne güzel” diyerek saçıp savurmanın manası yok. Yine geldik mi Türkiye’nin o derin “kültür yönetimi” sorununa? Geldik maalesef. Menajerin, organizatörün, kültür simsarının elinde oyuncak olup, olmayacak paraları olmayacak isimlere dağıtarak kültür ürettiğini sanmak olsa olsa “ibişlik” olur yahu. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Şehrinin kültür bütçesinin çoğunu bizatihi şehrinin gençlerinin niteliklerini artırmaya harcamak, Türkiye’nin milli kültürüne doğrudan katkı sağlayacak işler üretmeye harcamak Hande Yener’in çıplak vaziyette şehrinin meydanına gelmesinden daha zor değil mi başkanım? O yüzden şey olmuyor bu işler, değil mi? “Şey” derken başkanım, “şey” işte. Bildiğin şey.
İsmail Kılıçarslan
İsmail Kılıçarslan
Kaynak: yenisafak.com/yazarlar/ismail...
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.