Benim içimde, o duygu, yazma duygusu, bir eziklikle başlıyor diyebilirim. Dumanımsı, nebüloz halinde bir şey içimin bir yerinde belirir gibi olur. O beliren şeyin ne olduğunu söylemeye imkân bulamıyorum, çünkü tanımı olmayan bir şeydir o, ama vardır.
Dinleyen söyleyenden Arif olmalı
At kişnemesi, eşek anırması, aslan kükremesi, kedi miyavlaması bu hayvancıkların yaratılmış olduğundan bu yana asla değişmemiştir. Bu hayvancıklar meramlarını kendilerine özgü bu sesleri çıkartarak ortaya koyarlar. Onu algılaması gereken her kimse ve her neyse, o sesleri algılar ve gereğini ona göre yerine getirir. Bir eşeğe niçin anırıyorsun,
Reklam
Bir eleştirmeci başkalarını değerlendirirken ya da beğendiği yazarları sıralarken, aynı zamanda kendini de değerlendirmiş ve ele vermiş olur.
Sayfa 181 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okudu
Rabıta
Güneş altında söylenmedik bir şey kalmamış olsa bile, sen, sözünü öyle bir biçimde dile getirmelisin ki, o sözün o biçimde dile getirilmiş olması, dinleyenelerin kendi gerçekeleriyle yeniden ve yeni bir irtibat kurmasına yol açsın!
Sayfa 164 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Evet, şair veya öykü yazarı, durmadan aynı öyküyü, insan ruhunun öyküsünü yazmayı seçmişse, bu öykü, eskimeden, usandırmadan, bıkkınlık doğurmadan, kendini yeniden ve yeniden öne sürecektir.
Kaynağından kopmuş bir kültür ve kültüründen kopmuş bir edebiyatın, kendi aslî egemenlik referansını da yitirmiş olması bakımından, bir köle edebiyatı derekesine indirgenmiş olacağını ifade ediyoruz. Köle edebiyatı, bu haliyle herhangi bir kişilik sahibi bulunmaktan mahrumdur. Onun, bir isyanı yansıtması hali bile, ancak köle isyanı olarak değerlendirilebilir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
382 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.