"Alnı açık" olabilmek ne büyük gurur ne büyük rahatlık ne kutlu bir konum.... Herhalde bir insanın erişebileceği en üst düzey budur: Benim alnım açık yüzüm ak, diyebilmek. Cambridge Üniversitesi Ramazan bayramını kutlamak için müslüman olan profesör "rektör yardımcısı"yla bir video yayınlamıştı. Ve malum post çokça beğeni ve "Eid Mubarak" teması altında güzel yorumlar aldı. Bugün ise Yahudilerin Passover(Fısıh, Hamursuz) bayramıydı ve yine Cambridge, üniversitenin "yahudi papazı"yla bir video yayınladı kutlamak için. Çok az beğeni aldığı gibi alttaki yorumlar "Özgür Filistin. Katilsiniz. Katliamı durdur. İğrenç bayramınız bizi ilgilendirmiyor. Soykırımcılar." vb. yorumlarla doldu ve Cambridge Üniversitesi admini 1 saat içinde yorumları kapamak zorunda kaldı. Bir kez daha fark ettim ki "alnı açık yüzü ak" olabilmek gerçekten çok büyük bir nimet. Ve bin kere mazlum olmak bir kere zalim olmaktan yeğdir. Bugün Müslümanlar Elhamdülillah göğsünü gere gere "ben Müslümanım" diyebiliyor. Peki bir yahudi? Bayramını bile dünyaya açık bir platformda linçlenmeden kutlayamıyor. Yazık.. Daha bir asır bile geçmeden mağdur olarak anılan bir toplumdan zalim olarak anılan bir topluma dönüşmeyi ve tarihe utanç dolu cümlelerle yazılmayı başardılar.