Bir, iki, üç, dört, beş, dönüş. Bir, iki, üç, dört, beş, dönüş: Yürüyorum, durmak, yorulmak bilmeden yürüyorum, hırsla yürüyorum, genellikle gevşek olan bacaklarım bugün gergin. Başıma gelenlerden sonra, sanki bir şey ezmek ister gibiyim. Ayaklarımla neyi ezebilirim ki? Altımda betondan başka bir şey yok. Hayır, böyle yürümekle pek çok şeyi ezebiliyorum. Yönetime hoş görünmek için bu kadar alçalabilen doktorun ödlekliğini eziyorum. Başka sınıfın acı ve sıkıntılarına kayıtsız kalan bir sınıfın kayıtsızlığını eziyorum. ... Belirli bir cinayet işlediği gerekçesiyle bir adam hakkında patırtılı yazılar yazın polis muhabirlerinin birkaç ay sonra aynı adamın varlığını bile unutabilmelerinin eziyorum. Suçlayanla kendini savunan arasında bir "hitabet oyunu" halini alan ceza mahkemeleri usulünü eziyorum. ... Hiçbir örgüt ya da kuruluşun bu yönetim sorumluluklarını sorguya çekip çürüme yolunda, iki yılda bir, neden mahkûmların yüzde seksenini yok olduğunu sormayışını çiğniyorum. İntihar, düşkünlük, devamlı açlık, iskorbüt, verem, delilik ve erken bunama teşhisleriyle imzalanan resmi ölüm raporlarını çiğniyorum. Kim bilir daha neler eziyorum ayaklarımın altında? Ama bütün bu olup bitenlerden sonra herhalde eskisi gibi yürümüyorum, her adımda bir şeyler çiğniyorum.
ÖNSÖZ: Argo ve Türkçede Argo Üzerine Genellemeler (I) ARGONUN TANIMLARI Belli başlı kaynaklar tarandığında, argo tanımlarında hem farklar, hem eksiklikler görülür. Bu, bilimin ve dilbilimin yaşama zaman zaman yetişemeyen soğukkanlılığından doğduğu gibi, – argonun zaten karmaşık olan yapısından, ele avuca sığmaz, değişken mi değişken
Reklam
Leylim! Acı mı, mutluluk mu, kader mi, inanılmaz bir olgu mu, sevda, dostluk, ayrılık mı her neyse alnımda senin yazın var...
Sayfa 119Kitabı okudu
XVIII Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin, çok daha cana yakın: Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler, Işıldar göğün yüzü, yakacak kadar sıcak, Kısacaktır süresi yeryüzünde bir yazın: Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden; Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, Güzelliğin yitmez ki, asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağları aşarken bu ölümsüz satırlarda: İnsanlar nefes alsın, gözler görsün, elverir, Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası, Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Geceleri uyuyup kalmadan önce seninle konuşmaya ihtiyacım var. Sabahları seninle kahvaltı, akşam üstleri ekmek ve çay, akşamları reçelli sohbetler, Pazar sabahları iki başına yürümek, ilkbaharlarda uçurtma, sonbaharlarda geniş bulvarlar ve kestane, yazın boş otoyollarda motosikletle gezinmek, kışın sobanın yanında bir koltukta birisinin benimle uzun uzun konuşmasına ihtiyacım var… Ya senin ?"
“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..”
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.