Nazım Hikmet
hüzün ki en çok yakışandır bize belki de en çok anladığımız biz ki sessiz ve yağız bir yazın yumağını çözerek ve ölümü bir kepenek gibi örtüp üstümüze ovayı köpürte köpürte akan küheylan ve günleri hoyrat bir mahmuz ya da atlastan bir çarkıfelek gibi döndüre döndüre bir mapustan bir mapusa yollandığımız biz, ey sürgünlerin nâzım'ı derken tutkulu, sevecen ve yalnız gerek acının teleğinden ve gerek lâcivert gergefinde gecelerin şiiri bir kuş gibi örerek halkımız, gülün sesini savurup bir türkünün kekiğinden tüterken der ki, böyle yazılır sevdamız hüzün ki en çok yakışandır bize belki de en çok anladığımız Hilmi Yavuz
1882’de Londra’da varlıklı bir aileye doğmuştu Virginia Woolf. Erkek kardeşleri pahalı okulları bitirip Cambridge Üniversitesi’ne devam ederken, o “edebiyle” evde eğitim aldı. Cinsiyetinden ötürü kütüphanelere girmesi bile yasaktı. Virginia, bu anlamsız ayrımcılığın kökenini araştırmaya karar verdi. 1929’da dehanın “erkekler tarafından erkekler
Reklam
Ortadoğu, binlerce yıldır dünyanın merkezidir. Bu süreçte birçok imparatorluk gelmiş/geçmiş ve bu zorlu topraklar onlarca büyük ordunun mezarlığı olmuştur. En uzun barış/huzur dönemini Türk İmparatorluğu himayesinde yaşayan bu coğrafya, bu imparatorluğun ekseninden dahi (batılılaşmaya başladığı anda) çıkmıştır. Bu topraklar, sadece bu toprakların insanlarına aittir. Batının ışığında(!) yaşayamaz. Binbir çeşit köken/mezhep/inanış iç içe geçmiş ve çoğu zaman kavga etmiş olsa da, binlerce yıldır olduğu üzere birlikte yaşamayı bilmiş, unuttuysa da (acılar/dersler üzerinden) hatırlamak zorunda kalmıştır. Bugün bölgeye 'ya tamamen batmaya, ya da çıkmaya' gelen ABD'nin çöküşü de net olarak bu topraklar üzerinden olacaktır. Ortadoğu, 250 yıllık yeni yetme bir süper gücün(!) tutunabileceği bir coğrafya değildir. Eninde sonunda yutar geçer -ki- bunu yakın zamanda göreceğiz. Yarının tarih kitaplarında Amerika'nın çöküş sebebi olarak Ortadoğu/Müslümanlar yazacak. Bunu yazın kenara.
O Güneş gibiydi. Aydınlatıyordu kimi zaman. Kimi Zaman ısıtıyordu çorak arazilerimde açmak için güneşi bekleyen tohumlarımı. Kimi zamanda yok ediyor kavuruyordu.. O yağmur gibiydi. Kimi zaman çiseliyordu ben yürürken,sevincimin yelinide peşine takıp kirpiklerime kirpiklerime doğru. Kimi zamanda sağanak olup yağıyordu. Şakaklarımdan ırmaklar
Hayalleriniz için belirli bir yaşa gelmeyi bekleyip de hayatın tadını çıkarmayı kaçırmayın. Yapılacak ne varsa şimdi yapmayı deneyin. Şimdi okuyun, şimdi yazın, şimdi eğlenin. Yaşayabildiğiniz ölçüde yaşayın hayatı. Hayallerinizi şartlarınıza göre şekillendirin ki hayal kırıklığı yaşamayın. Çıtanız tabii ki yüksek olsun ama siz yaşayabildiğinizin en iyisini yaşayın. Varsa imkânınız kullanın sonuna kadar. Rızkınızdan olmadan, harama karışmadan, helalinden yiyin için doyasıya israf etmeden.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.