Şu dünyayı sırtımızda
Taşıyoruz ölmek için
Ölmemeye gayret edip
Yaşıyoruz ölmek için
Nitelikten bir niceye
Kelimeden bir heceye
Bir gündüzden bir geceye
Koşuyoruz ölmek için
Hiç bilmesek, çok da bilsek
Hayat boyumuzdan yüksek
Bazen toplu bazen tek tek
Aşıyoruz ölmek için
Tabiple bozup arayı
Bırakıp köşkü sarayı
En sonunda bir yarayı
Kaşıyoruz ölmek için
Dünya gönül tasasıdır
Hışır dertler posasıdır
Uzun sözün kısasıdır
Ölüyoruz ölmek için
Felek ne derdin var ise
Ben varım ya sal başıma
Bıkmışım senin dünyandan
Zaten gelir dar başıma
Bırakmadın benim peşim
Kurutmadın gözüm yaşın
Neyinden korkayım kışın
Yazın yağar kar başıma
Felek ne derdin var ise
Ben varım ya sal başıma
Bıkmışım senin dünyandan
Zaten gelir dar başıma
Bırakmadın benim peşim
Kurutmadın gözüm yaşın
Neyinden korkayım kışın
Yazın yağar kar başıma
Hışır Osman yanar bitmez
Ocak içte baca tütmez
Zalim felek sanki yetmez
Bir de vurur yar başıma