Dünyaya gözlerimi açtığım, okuduğum, büyüdüğüm, yetiştiğim, havasını soluklayıp suyunu içtiğim kent, yıllardır adımladığım sokaklarını gezdirip anlattığım anıtlarını, kıyını köşeni yazmak, seni içimden geldiği gibi anlatmak ve sana olan tutkumu paylaşmak istedim...
"Yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir, ama sabretmek daha iyi."
Reklam
Atatürk'e ait bir eser yazmak istedim. İşe bütün dünya büyüklerinin hayatını tetkikle başladım. Onları okudukça ve tanıdıkça Atatürk gözümde daha çok büyüdü. En nihayet şuna kani oldum ki Atatürk yazılamaz, anlatılamaz...
Sayfa 167Kitabı okudu
Aşk
İnsan dünyaya geldiği andan itibaren 'ben' demesini öğrenmiştir; ancak aşktır ki insana 'ben değil, sen' demesini öğretir; zira seven hiçbir ruh kendine varlık rengi veremez.
Sayfa 53 - Sufi Düşünür İnayet HanKitabı okudu
İçimden geldiği için yazıyorum! Başkaları gibi normal bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da okuyayım diye yazıyorum. Hepinize, herkese çok çok kızdığım için yazıyorum. Bir odada bütün gün oturup yazmak çok hoşuma gittiği için yazıyorum. Ben, ötekiler, hepimiz, bizler İstanbul’da, Türkiye’de nasıl bir hayat yaşadık, yaşıyoruz, bütün dünya bilsin diye yazıyorum. Kâğıdın, kalemin, mürekkebin kokusunu sevdiğim için yazıyorum. Edebiyata, roman sanatına her şeyden çok inandığım için yazıyorum. Bir alışkanlık ve tutku olduğu için yazıyorum. Unutulmaktan korktuğum için yazıyorum. Getirdiği ün ve ilgiden hoşlandığım için yazıyorum. Yalnız kalmak için yazıyorum. Hepinize, herkese neden o kadar çok çok kızdığımı belki anlarım diye yazıyorum. Okunmaktan hoşlandığım için yazıyorum. Bir kere başladığım şu romanı, bu yazıyı, şu sayfayı artık bitireyim diye yazıyorum. Herkes benden bunu bekliyor diye yazıyorum. Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitaplarımın raflarda duruşuna çocukça inandığım için yazıyorum. Hayat, dünya, her şey inanılmayacak kadar güzel ve şaşırtıcı olduğu için yazıyorum. Hayatın bütün bu güzelliğini ve zenginliğini kelimelere geçirmek zevkli olduğu için yazıyorum. Hikâye anlatmak için değil, hikâye kurmak için yazıyorum. Hep gidilecek bir yer varmış ve oraya tıpkı bir rüyadaki gibi bir türlü gidemiyormuşum duygusundan kurtulmak için yazıyorum. Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum...
“Mecnun, Leylâ"ya mektup yazmak istedi. Kalemi eline alıp şu beyti yazdı: Hayalin gözümde, Adın ağzımda, Yâdın kalbimde, Ben nereye yazayım? Senin hayalin gözlerime yerleşmiş, Adın dilimden düşmüyor, Yâdın canımın içinde yer etmiş. O hâlde mektubu kime yazayım? Sen ki bu yerlerde gezip dolaşıyorsun... Ve kalemi kırıp kâğıdı yırttı.”
Sayfa 99
Reklam
Yazmak, biraz da ifadenin olanaklarını kurcalamaktır.
Sayfa 12
Ama yazmak iyi geliyor. Yazdıkça içimdeki zehri akıtacağım sanıyorum. Yazarsam, bütün bu dehşetin kelimeler dünyasında bir karşılığını bulursam bir parça hafifleyeceğim zannediyorum. Kelimeye dökülen acım bir taraftan hafifliyor Yazdıkça kendime ve bütün bu olanlara uzaktan bakabiliyorum çünkü. Uzaktan baktığımda ise başka bir zamanın, başka bir hayatın varlığına olan inancım pekişiyor. Kendi bedenini gören bir ruhum ben şimdi.
Hezeyan mıdır yazmak, yoksa heyecan mı? Yoksa: Heyelan mı?
Sayfa 33
Graphomanie: Yazma hastalığı, mektuplar, günlükler, aile kronikleri (yani kendisi ya da yakınları için yazmak) değil ama kitaplar yazma isteğidir (yani bilinmeyen bir okuyucu kitlesine sahip olmak). Bir biçim yaratma hastalığı değil, kendi benini başkalarına empoze etmedir.
Sayfa 33 - Milan Kundera - Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
Reklam
Hakikat'ın barındırdığı Anlam, Anlam'ın barındırdığı Hakikat, Dil ile örtüşüyor mu? Nedir dile gelen? Hakikat'ın kendisi mi, yalnızca bir parçası ya da biçimi mi? Yazdıklarımız, söylediklerimizi yazmak, söylemek istediklerimizin aynası mı? Doğruyu mu dile getiriyorum, doğru mu dile geliyor, doğru dile gelir mi, dilin kendi başına bir doğrusu mu var?
Sayfa 77
''Çiçek yanıt verdi: Seni aptal! Görülmek için mi açtığımı sanıyorsun? Kendi zevkim için açılıyorum, başkaları için değil, çünkü hoşuma gidiyor. Aldığım zevk var olmaktan ve açmaktan ibaret''
En uzun hep kendime konuştum, Başkalarına hep kısa yazmak istedim, Ne kendim dinledim ne başkaları...
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Resim