Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hasılıkelam yaşadım ben kaybolduğum yıllar boyunca. Şimdi bana kaybolan yıllarım boyunca ne yaptığımı sorsanız, size yaşadığımdan fazlasını söylemek de boynumun borcu tabii. Yaşamaktan başka, yaşamak için gerekli şeyleri yapmanın da bir nevi haricinde, kitap okudum diyebilirim. Yokluğumda çok kitap okudum. Bir yazar olduğum için daha önce pek kitap okumuşluğum yoktu, nasıl derler, biz yazarlar yazardık. Yani yazarsanız yazarsınız değil mi, yazmak yerine okuyacak değilsiniz. Bu nedenle okumamış olduğum kitapları okumaya başladım. Artık bir şey yayınlamayacağım ve hatta söz vermiş olmasam da yazmayacağıma göre okuyabilirdim, vaktimi bu değerli uğraş ile değerli kılabilirdim. Okudum efendim, epeyce ve bolca okudum. Ve okudukça gördüm ki insan kendisinde gizliymiş. İnsanın sırrı kendisiymiş. İnsanın en değerli hazinesi denizler aşıp kaf dağının ardına bile dolansa,kendi evinin bahçesinde gömülü; insanın cenneti kendi kalbine doğrulttuğu gözlerindeymiş… Huzur dünyada bir yerde değil, insanda bir halde imiş. Fizan’a gitsem neye yarar, kendime gelmedikten sonra. O zamanlar tabii artık Ulrich vardı. Neyse. Ben de döndüm.
Ama gelecek, mutlaka, ruh taşlaşmadıysa eğer, her günahın gömüldüğü derinlikten çıkacağı bir an gelir. . Bu yüzden ev neşesiz, tatsız, bunaltıcıydı ama havasında bu bunaltıya uymayan, şaşırtıcı bir yaşama inadı vardı. Mürşit bu inadı fazla ısrarlı, hatta gereksiz buluyordu. Gerçi yaşamayıp ne yapılacağını da bilmiyordu, bunu pek düşünmek
Reklam
''Çiçek yanıt verdi: Seni aptal! Görülmek için mi açtığımı sanıyorsun? Kendi zevkim için açılıyorum, başkaları için değil, çünkü hoşuma gidiyor. Aldığım zevk var olmaktan ve açmaktan ibaret''
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Hem, bir kıza getirilen taze çiçekler sağ koltuk dururken asla bagaja konmaz. Bunu bilmiyorsa seni solduracaktır. (Syf. 17) Birlikte adı konulmuş bir şey yaşadığınız insanları daima hatırlar, yaşadığınız şeyin adını bir türlü koymadıklarınızı ise asla unutmazsınız. (Syf. 20) Bir insan kaç kez ölür ya da öldürülür? (Syf. 22) Bir erkek, bir
TUZAKLARDA harabe güller kaldı yaşadıklarımızdan adını koydukları her şeyde ihanet vardı düşler mi uzun günler mi diyorduk kara gömlekler giydirilmiş gençliğimize tarihten gömlekler biçiyorduk
Sayfa 39 - Muhit Kitap
Reklam
ardından hüzün getirir
nereden başlasam diye soruyor yeniden yaşamaya hayatımı önce anılar mı gelir yoksa düşleri mi çocukluğumun. nereden başlasam diye soruyor yeniden yazmaya hayatımı önce özlemler mi gelir yoksa umutları mı gençliğimin. aykırı sorular soruyor kırılsın istemiyorum yaşamak ve yazmak hayatı yeniden önce bir yürek çarpıntısı ardından hüzün getirir.
Sayfa 18 - Sarmal yayınevi Birinci Baskı 1996Kitabı okudu
İzin verin size edebiyatçılar, emektar kalem erbaplatı ve ucuz velüd yazarlar tarafından kullanılan kurnazca, ama me­lunca, bir o kadar da karlı ve başarılı olduğu söylenebilecek bir oyundan söz edeyim. Bunlar büyük bir başarıyla döne­min zevki selimi ve hakiki kültürü üzerinde oynayarak zariflerin zürefanın yularını ele geçirmeyi başarmışlardır. Böyle­likle hepsi a tempo okumaya alıştırılmışlardır; bir başka söy­leyişle, dolanıp durdukları kibar çevreler de sohbet konusu yapacak malzeme bulabilmek için hep aynı şeyi, yani en ye­ni ve en son çıkan kitapları okumaya şartlandırılmışlardır. Kötü romanların ve Spindler, Bulwer, Eugene Sue gibi bir za­manlar meşhur olan yazarların kaleminden çıkma benzer ürünlerin hizmet ettiği gaye budur. Fakat sadece para için yazan ve bu yüzden sayıları asla azalmayan bilakis biteviye çoğalan fevkalade sıradan ve bayağı kimselerin en son eser­lerini takip etmeyi büyük maharet addeden ya da buna ken­dini zorunlu hisseden bu tür bir okur kamuoyunun talihin­den daha hazini nedir bilen var mı? Ve bu yüzden bütün çağların ve ülkelerin az sayıdaki en büyük, en seçkin kafala­rının eserlerini sadece isimleriyle bilirler onlar.
günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Acaba göz önünde olan şey kendi özündeki bir yıkımdan dolayı mı göz önünden kalkmaktadır? Yoksa göz önünde bulun­duğu dünyanın onu bayağılığıyla görünür olmaktan alıkoyacak kadar boğmasından mı?
Reklam
Kendi haki­katinin ve kendisini çevreleyen dünyanın anlamının arayışı içerisinde olan birinin bir ipucu bulma umuduyla arayışı boyunca uğramadan edemeyeceği durakları mı?
Okuyacak bir dakikası olmayan 3 saniyede ekranı kaydırsın BEĞENMEYiNiZ!!!!!
"Editör Hanım, biliyorsunuz Eski Yunanlılar güzellik karşısında hüzünleniyorlardı ve bunu başarabildikleri için de tarihe geçtiler. Biz modern insanlar ise güzellik karşısında huzursuzluk, şaşkınlık, hatta kimi zaman da öfke duyuyoruz; tarih bizden söz etmeyecek. Bizi bu güzel gezegende böylesine huzursuz, şaşkın ve öfkeli kılan şey, Eski
Sayfa 38 - İletişim Yayınları 5. Baskı 2013 İstanbulKitabı okudu
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Az mı okusak acaba?
Zihin üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur· ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir, nasıl ki aldıgımız gıdalar bizi yemekle değil sindirimle bes­lerse. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşün­meksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz. büyük bö­lümü itibariyle kaybolur.
Sayfa 62 - Say Yayınları / 2.Baskı İstanbul 2008Kitabı okudu
Böyle mi gerçekten?
Sevdalar,gerçekleştiği anda yitirilen düşler,ulaşıldığı anda çekiciliği kalmayan dağ doruklarıdır.
Sayfa 19 - Pencere Yayınları
445 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.