132 syf.
7/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Kitabın içinde tam 16 öykü var bunların 7 tanesini Değirmen adlı hikaye kitabında 2 gün önce okuduğum için geçtim. Değirmen, Kırlangıçlar, Bir Orman Hikayesi, Kazlar, Bir Firar, Kanal, Candarma Bekir...içlerinde favorim Değirmen di tabi ki.. Bir aşk tarifi bu kadar güzel anlatılabilirdi ancak. Yazar "Şiir ve hikâyelerim arasında, yazmış olmaktan utanacağım kadar kötüleri olduğunu biliyorum" demiş, benim kötü olduğunu söyleyebilecek bir edebiyat bilgim yok fakat bazı hikayeleri ağlaya ağlaya okuyup içselleştirirken bazılarında sıkıldığımı söyleyebilirim. Kağnı, Kamyon, Kafakağıdı, Gramafon Avrat, Arap Hayri, Apartman, Arabalar Beş Kuruşa, Ses, Çaydanlık ise kitapta yer alan diğer öyküler. Bunlar arasında ise favorim Arabalar Beş kuruşa oldu ki bunun sebebi öğretmen kimliğimdir, haksızlıklar ve adaletsizliklerin olduğu bir dünyada büyüyen çocuklara dayanamıyorum. Hikayelerin çoğunda zorluklarla mücadele eden insanları anlatmış yazar. Bazen ironik bazen içinde acımasızlıkların bulunduğu bozuk düzeni eleştirirken fark ettim ki aslında bunlar hala ülkemizde devam eden sorunlardan sadece birkaçı.. Yani düzenin değiştirilmesi gerekliliğini taaa o yıllarda yazmış olan yazarın incelemesini yaparken bunların değişmemiş olduğunu söylemek çok acı verici. “Hikâye yazmak hayli güç bir iştir. Güçlüğü nisbetinde nankördür. " diyor. Ne zor şartlar altında hikayeler yazdığını eşi Aliye ye yazdığı mektupları okurken tanık olmuştum. Velhasıl ben yazarın kalemiyle 25.yaşımda tanışmış oldum ve yazmış olduğu tüm eserleri okumaya karar verdim.
Kamyon
KamyonSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20082,761 okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Yazarın da deyimiyle: "Okur nankördür." Ben de bu nankörlüğümü belgelemek amacıyla yazacağım bu incelemeyi.Arada kalmışlığın romanı oldu benim için, bir solukta okunacak türden olmakla birlikte okura çok da bir şey katmadığı kanaatindeyim. Geçerli sebeplerim var elbette, bunların ilki ise küfür. Sokaklar bunu fazlasıyla gerçekleştirirken bir kitapta bu kadar fazla küfüre gerek yoktu bana kalırsa. Artık yediden yetmişe hayatımızın bir parçası haline gelmiş olsa da bunu sıradanlaştırmaktan uzak durulmalı. Hayatın zorluğu karşısında sığınacağımız tek şeyin küfür olması ise bir o kadar acı... Diğer bir mesele her olayın sonuna bir özlü söz, tespit eklemek abartılmış duygusallığa neden olmuş. Bir süre sonra illallah dedirten cinsten çünkü. Objektiflik bir yazar için gerekli midir buna hala karar veremesem de olaylara eşit mesafede yaklaşmalı diye düşünüyorum. Yazarın benimsediği fikirler, savunduğu bir hayat görüşü olmalı tabii ama bunlar çelişkiye mahal vermemeli. Şöyle bir örnek vermek gerekirse annesinin yaşadığı duygusal aşkı yüceltirken diğer tarafta muhafazakar kesimin yaptıklarını yermiş. Aynı durum karşısında kişisine göre farklı tutum sergilemek bende samimiyetsizliğe neden oldu. Benzetme yapmak gerekirse sırlarla ve abartılmış duygusallıkla dolu yeni nesil Türk dizisi kıvamında bir kitap. Tavsiye edebileceğim bir kitap olmadı ne yazık ki diyerek nankörlüğüme burada son veriyorum. :)
Ağaçtaki Kız
Ağaçtaki KızŞebnem İşigüzel · Can Yayınları · 2016269 okunma
Reklam
282 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kayıp Zamanın İzinde
Birisi sizi sevsin diye "sizi sevmiyorum" demek, sizinle sürekli görüşsün diye "ben insanları görmeyince unuturum" demek, ayrılık fikrinin önüne geçmek için "sizden ayrılmaya karar verdim" deyip de onu kendinize daha çok bağlamak, "ebediyen elveda" derken onu tekrar tekrar görmek istemek gibi, insanda ters
Albertine Kayıp
Albertine KayıpMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20202,207 okunma
335 syf.
·
Puan vermedi
#Okuyorum #Kitapyorum #NikosKazancakis #Zorba Aleksi Zorba adında Makedonyalı bir adamla,hayata karışmak amacıyla Girit'e gidip orda hem yazmak hem de linyit yatağı işletmek isteyen genç bir adamın tesadüfen tanışıp sıkı birer dost olmalarının hikayesidir. Yazar, bu genç anlatıcının gözünden Zorbayı anlatır ve hayata dair büyük -küçük depremler
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,2bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Kör insanlar - Kör insanlık - Körlük
Kör olmak, herkesi eşitledi. Aslına bakarsanız hepimiz insan oluşumuzla zaten eşittik. Kör olmak sadece görme duyumuzu etkiledi, körlük ise hep bizimleydi. Kitapta duyusal bir körlükten bahsediliyor gibi görünse de böyle olmadığı ilerleyen sayfalarda anlaşılıyor. Körlük bana kalırsa bir insan olma durumu. Çünkü meydana gelen olayların hiçbiri kör
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,7bin okunma
95 syf.
9/10 puan verdi
-Teknik bir inceleme değildir. Sadece kendim için yazmak istedim, kendimi aktardım.- Galiba çoğu zaman yazmaya nereden başlayacağımızı bilemiyoruz.. Hadi yazmayı bir kenara koyalım, karşımızda birisi olsa ve ona anlatacak olsak, konuşmaya nereden başlayacağımızı bile kestiremiyoruz. Bizler de bu sebeplerden ötürü hep susmayı tercih ediyoruz.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,5bin okunma
Reklam
75 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.