Hani olur ya canınız çok sıkılır, ne yapacağınızı bilemez hale gelir de çaresizce düşünürsünüz ya -ne yapsam?- diye. Tam da bu noktada alın bir Dostoyevski kitabı başlayın okumaya. Tavsiyem, kendi çapımda ortam deyimiyle incelemesini yaptığım kitap üzerine. Şahsım adına çok beğendiğim bir kitap oldu. Okumakta gecikmiş olmamı bir eksiklik olarak değil, bin kazanım olarak görüyorum. Çünkü belli olaylara tanık olup farklı pencereleri kullanmayı öğrendikten sonra böyle bir kitabı okumak kesinlikle büyük bir kazanım. Baltayla işlenen bir cinayetin, hayatın bütün olgularına parmak basarak anlatıldığı güçlü bir yapıt. Böyle bir yapıt hakkında yazı yazmaya ne bilgi ne tecrübe yeter ama okuduktan sonra oluşan fikirleri de paylaşmak gerek. Kadınlardan çocuklara, memurlardan işçilere birçok konu var. Kitabın sonunda aşkın ışığı, tünelin sonundaki ışık gibi. Yeni bir yol, yeni bir kitap gibi dolduruyor içimizi ama bir o kadar da belirsizlik hüküm sürüyor. 'Bitmeyeydi iyiydi!' dedim ama her içimize işleyen güzellik gibi bu da bitti. O zaman kitaplarla kalın :)