Öldürülen müftü Hasan Ali Ünal...
Cemaat örgütlenmelerinin, dini kendi sopaları yapıp kullanmaların yüksek sesle karşı çıktı. Öyle ki 1971-1972 yıllarında, askerliğini yedek subay olarak yaptığı sırada, Ünal'ın makamına kravatsız gelen Diyanet personelini azarladığı dilden dile konuşulur oldu.
Osmanlı'da eğitimin modernleştirilmesi 19. yüzyıldan sonra başarılmış, hiçbir zaman Batı Avrupa düzeyine yükselmese de, çok önemli bazı isimler bu dönemde yetişmiştir. Tanzimat'la, dolayısıyla devlet tarafından başlatılan modernleşme hareketlerinden biridir bu. Çanakkale ve Birinci Dünya Savaşı gibi milli tarihimizi ören destanlar, bu nesillerin yitirilmesi dolayısıyla bir felaket niteliği de kazanır. Eğer bu kayıplar olmasaydı, Cumhuriyet'e çok daha geniş ve çok daha nitelikli aydınlarla girecektik. Mesela, Sıddık Sami Onar hocanın hatıratına baktığımızda, Mercan İdadisi'nden yedek subay olarak harbe gittiklerini görüyoruz. Savaştan döndüklerinde, daha liseyi bitirmemiş olmalarına rağmen, öğrenci yokluğundan dolayı, doğrudan üniversiteye gönderiyorlar. Yurtlar, sınıflar, okullar boşalmış, memleketin pırıl pırıl evlatları gitmiş, Darülfünunlara gidecek insan kalmamış. Cumhuriyet, oldukça fakir bir memlekette, bu şartlarda yola çıkıyor ve büyük bir kültür reformu yapılıyor. Bir yandan büyük reformlar yapılıyor ve büyük bir açılım sağlanıyor, bir yandan da bazı kopukluklar ortaya çıkıyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Almanlar harpten sonra İmparatorluğu sömürgeleştirmeyi düşündükleri için en kuvvetli kimseleri yedek subay olarak aramıza göndermişlerdi
Sayfa 89 - Pozitif
Bununla beraber Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir savunma ordusu olarak teşkil edildiği belirtilerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1952 yılı itibarıyla modern ve kararlı bir orduya karşı etkin bir taarruzu icra edebilecek durumda olmadığının da altı çizilmiştir. Bunda etkili olan hususlar ise şöyle sıralanmıştır: * Türk ordusunun en zayıf
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021413 okunma
Gazi'nin Menemen Reaksiyonu
• ... Bu ayaklanma bir çarşı meydanı gösterisidir. Olayı durdurmaya çalışan teğmen rütbeli yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay'ı vahşi bir şekilde şehit ettiler. Gazi Paşa'nın reaksiyonu ve muhalefeti susturma konusundaki tereddütü yerini hiddete bıraktı. Rivayete göre Paşa kasabayı toptan sürmekten dahi söz etmiş, ancak sonra zecri tedbirler, muhakeme ve idamların ardından yatışmış... •
Sayfa 312 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Bir yedek subay 1. İnönü'den sonra karısınayolladığı mektuba bir beyit yazmış : Vuruştuk mermisiz ! kasaturasız !Ne aman istedik ne aman verdik !
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Falih Rıfkı Atay Zeytindağı
Kitap adını I.Dünya Savaşı'nda 4. Ordu kumandanı olan Cemal Paşa'nın karargâhının bulunduğu tepeden(Zeytindağı) alıyor. Falih Rıfkı Atay bu eseri ile tarihimizin en zorlu ve acılı dönemlerinden birini bizlere anlatıyor. I. Dünya savaşı sırasında Suriye Filistin Cephesinde Cemal Paşa'nın emrinde yedek subay olarak görev yapan Falih Rıfkı Atay bu dönemin bizzat şahidi olarak bizlere o acı dönemi, Mehmetçiğin yaşadığı zorlukları, ümitsizliği, bir imparatorluğun çöküşünü bizlere yalın ve sade bir dille anlatmış. Kitapta Osmanlı altınlarını alıp bizlere ihanet edenleri okudukça öfkelenecek, askere gönderdiği oğlunu bir umut dönmüştür diye istasyonda "Ahmet'imi gördün mü" diye soran bir anneyi okudukça gözleriniz dolacak. Falih Rıfkı Atay'ın içinde bulunduğu dönemden dolayı Enver Paşa'ya yönelik sözlerini biraz fazla abartmış olduğunu düşünüyorum ama buna rağmen yakın tarihimizin gerçeklerini gözler önüne seren bir kitap Zeytindağı. Bu yüzden her Türk gencinin okuması gerekiyor.
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20119,9bin okunma
Galiçya'ya asker gönderilmesini başından beri bir hata olarak gördüm. Bugün de aynı kanıdayım. ... Türkiye' nin 1916 yılında ve belki de çok daha önce, ** ken­di sınırlarını savunacak durumda olmadığını ** kabul etmek ge­rekir. Türkiye'nin Kafkasya, Irak ve Sina yarımadasındaki uzak cephelerde sayıca kendisinden üstün
Sayfa 20
Almanlar harpten sonra İmparatorluğu sömürgeleştirmeyi düşündükleri için en kuvvetli kimseleri yedek subay olarak aramıza göndermişlerdi. Öyle sanıyordum ki, Anadolu ve Suriye için en iyi incelemeler bu Almanlar tarafından yapılmıştır.
Reklam
LAİKLİK;
ATATÜRK’ÜN TÜRK MİLLETİNE OLDUĞU KADAR İSLAM DİNİNE EN BÜYÜK, EN HAYIRLI HİZMETİ ve ARMAĞANIDIR... SORU: "-Türkçe hutbe okunması, Lâiklik esasının kabulü ve Anayasada bu yönde değişiklik yapılması ve 1222 Sayılı Kanunla Anayasadan dine ait maddelerin çıkarılması daha sonra mıdır ve bunlara neden ihtiyaç görülmüştür? CEVAP:"-Elbetteki bu
Sayfa 55 - Kazancı KitapKitabı okudu
Mekteplerde okuyan gençler yedek subay olarak askere gitmişler ve geri dönmemişlerdi.
Sayfa 424 - KronikKitabı okudu
214 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bir Osmanlı yabanının (subayının ) isyanı işte.
Ben, Yedek Subay Ahmet Celâl; Celâl Paşa'nın oğlu Ahmet; Porsuk Çayı'nın kenarında böyle bir tohum haline girdim. Bir kulaç, kara toprak içinde filizimi sürmek, dal ve budaklarımı aydınlığa doğru uzatmak, meyvamı vermek için Allah'ın rahmetini bekliyorum. Ve gömülü olduğum toprağın istirabını bedenimde hissediyorum. Her hususta ona
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,1bin okunma
Okuyun tam tebessümlük :)
Ben askerliği eğitimimden dolayı yedek subay olarak yapmıştım (Asteğmen) Şimdi sistem nasıl değiştiğimi bilmiyorum... Doğuda o kadar korkunç zor şartlar altında görevi yapıyorduk ki kendini bacağından vurmaya kalkanlar bilmem ne yapmaya kalkanlar... Bir tane Urfalı er vardı, onu çok severdim. Pek okuma yazması yoktu, gelen mektuplarını bana
703 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.