Yedi adam biri bir gün bir aşk bir gün gereğini belledi ölüm girse koynuna Ayırmaz aşkı yanından Beyaz haberlerim oluşuyor kardeşlerim Daha ne kadar saklanabilirdik seninle: Yaylalardan nasıl geçtik Çobanlara yetişemedik ama uzaktan zahmetsiz ve hiç kimseye değil gibi konuşan ağızlardan Ne bilge sözler dinledik Sığındığımız Ve içinde saçlarımız göle girmiş ıslanan O dev O kabul eden O sizin veren mağaralar Yine açık yine buyur’lu Çekildi üstümüzden. -Çalıların Bilen duruşlarıyla karşılaşırdık koşuşurken gizlilere
230 syf.
·
Puan vermedi
Mesleğinde çok başarılı olan avukat Julian'ın hayatta sahip olunabilecek her şeye de sahip olsa da yoğun iş temposu nedeniyle bir duruşma sırasında kalp krizi geçirmesi ve bu hastalık sonucu hayatının da yeniden değişmesiyle gelişen , Hindistan seyahatine çıkması ve orada tanıştığı bilgenin anlattığı hikayelerde aydınlanmış bir yaşam için gerekli yedi erdemin gerekliliği ifade edilmektedir..
Ferrari'sini Satan Bilge
Ferrari'sini Satan BilgeRobin Sharma · Pegasus Yayınları · 201220bin okunma
Reklam
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli uç beylerinden biriydi Akif İnan. Kendi kulesini dikerek ayrıldı. Yeni nesil; üstadları, ustaları tanımak gibi imkanları ihmal etmemelidir. Uzun yıllardır aramızdan ayrılan aydınların yerleri doldurulamıyor. Özellikle merkez olmuş, okul olmuş, kültür ocaklarımızın uç beyleri aramızdan ayrıldıktan sonra boşluklar biraz daha belirginleşiyor...
''Şiir hayanın çocuğudur'' diyordu Akif İnan. Şiire,yüklediği anlam kadim kültürümüzün anlamından başkası değildi. Şiir, haya ve çocuk tiplemesinde hayatın ana unsurlarını kavratır bize. Çocukta beliren haya en latif şekliyle,en doğal şekliyle,en anlamlı şekliyle mukimdir. En güzel çocuğa yakışır haya.
Necip Fazıl'ın aksiyoner kişiliği, cehdinin özgünlüğü,haysiyetli duruşu, İslam medeniyetinin içinden konuşan bir şahıs olması, cesareti ve çileli hayatı onu bir döneme damgasını vuran tarihi bir şahsiyet haline getirmiştir.
Necip Fazıl müslümanlara karşı yapılan hakaretlerin,davranışların karşısında bir dev gibi devleşerek şöyle der: İslamiyet ilim,fikir ve medeniyet dinidir. Çağlar üstü mesajlar taşır. İlerlemeyi emreder. Müslümanlara yobaz diyenler;ön yargılı,peşin hükümlü kimselerdir. Yobazlık,araştırma ve inceleme yapmadan bir fikre körü körüne saplanmak demektir.Müslümanlara yobaz diyenler ön yargılı,peşin hükümlüdürler. Asıl yobaz onlardır.
Reklam
"Şiir, madenler içinde altını bulmaktır, onu bulmak yetmez onu işlemek ve kullanılır hale getirmektir. Necip Fazıl, bir kuyumcu gibi şiiri işlemiş düşüncesini, inancını, felsefesini, ne pahasına olursa olsun söylemeyi bilmiştir."
Erdem Bayazıt'ın şiir serüveni ilk şiirlerinden son şiirlerine kadar yazdıkları arasında kopmaz ve sarsılmaz bağlar vardır. Duruş şiirleridir. İstikamet şiirleridir. Klasik edebiyatımızdan faydalanmayı bildiği gibi günün şiir dilini de iyi bilen, bilmekle kalmayıp iyi kullanan bir şairdir. Coşkuyu İslamdan almıştır. Örneği, beklediği ve özlediği Peygamberdir. O nedenle denilebilir ki Bayazıt'ın şiiri, soylu, soylu olduğu kadar da tılsımlı bir şiirdir.
Zarifoğlu şiiri, alabildiğine tabiata uygun düşer. Yer yer depremlerin, kaymaların, vadilerin, tepeliklerin, köylerin, kasabaların, şehirlerin ve uçsuz bucaksız sıra dağların, yalçın kayaların eteklerine süzülen bir kartal edasıyla şiirlerini derler, toplar ve savurur. Serbesttir ama başıboş değildir. Moderndir ama kendi içinde insanı saran, ve sarmalamakla sarsmak arasında gelgitler taşır. Hem sarar hem de sarsar.
"Diriliş, aslında bir edebiyat akımından çok, bir hakikat akımıdır. Yeniden inanmak, yeniden düşünmek, yeniden duymaktır." Diriliş, ancak İslam'dan ayrılışın sona erişiyle, ona yeniden kavuşmayla gerçekleşir. Diriliş öldükten sonra tekrar dirilmeyi yani kıyameti, Vel basü badem mevti hatırlatır bize. Bu doğrudur. Öldükten sonra kıyamet saati başlamıştır. Vaktin sahibinin önünde tekrar diriliş için ölmeden evvel dirilmiş olmak gerekir. Bunu öğretir Sezai Karakoç...
Reklam
Üstad'ın (Necip Fazıl Kısakürek) evine ilk gittiğimde dizlerimin bağı çözülmüş, sırtımdan terler boşanlmıştı. O gün benim hissettiğim bağlılığı bugün gençler kimin yanına giderek hissediyorlar? Sahi gençler kimlerin; dilinden, bakışından, düşüncesinden, hayat anlayışından, istikametinden etkileniyorlar?
Aşka batmış, aşkla hayatı kavramış ve aşk için Peygamberin soluğundan soluklanmış yüreklerin tabiridir "Yedi Güzel Adam". İman atlasından başka atlas tanımazlar. İman yolcularından başka yolcu bilmezler onlar. Yolda yürüyüşleri odur. Şiirlerde söyledikleri odur. Yazıp durdukları odur. Bize de öle olmak yakışıyor. Kendi döneminde ki "Yedi Güzel Adam"ı ben de kendi dönemimde bulmalıyım. Ben de "Yedi Güzel Adam"dan biri olmalıyım. Böyle çalışmalı ve çabalamalıyım.
Sayfa 144Kitabı okudu
348 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Recep Garip'in Edebiyatımızın Güçlü isimlerine dair paylaştıkları kesinlikle okunmalı. Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Akif İnan, Rasim ve Alaaddin Özdenören kardeşler ve daha kimler kimler...Anılarını çok kıskandığımı belirtmek istiyorum. İstifade edilecek bi eser olmuş. Okuyunuz efendim...
Yedi Bilge
Yedi BilgeRecep Garip · Lore Kitap · 201430 okunma
Resim