“Bu apartmanda herkesin tekil bir öyküsü, sıradan olmayan bir kişiliği var.”
Kitap Fransa’da iktidar partisinin danışmalarından biri olan Sinan’ın İstanbul’a gelmesi ile başlıyor. Sinan’ın gelirken ‘’ O öldükten sonra…’’ diyerek yolculuğa çıkması onu Fransa’ya bağlayan özel birinin varlığına işaret ediyor, öyle biri ki o öldükten sonra ‘’Belki
"Bundan iki bin yıl önce, uzak bir ülkede, düşlere inanan bir adamı kuyuya attılar ve onu esir gibi sattılar.Bizim ülkenin tüccarları onu satın aldılar ve Mısır'a götürdüler.Ve hepimiz biliyoruz ki düşlere inanan kimse onları yorumlamasını da bilir."
"Firavunun gördüğü - çirkin ve cılız ineklerin, güzel ve semiz yedi ineği yediği - düş sayesinde bu adam, Mısır'ı kıtlıktan kurtardı.Adı Yusuf'tu bu adamın.Bir yabancı ülkede senin gibi o da yabancıydı ve aşağı yukarı senin yaşındaydı."