Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biblo
BİBLO “Biraz da kil alabilirmiyim?” -"tabi ki, ne kadar lazım?..” “Yani.. , - bilmiyorum ilk defa yapacağım"... O an sanırım Bilgin’in neler düşündüğünü anlamışsınızdır. Ya bu adamı burada boğmak istemiştir ya da terslemek fakat o aksini yapmış daha nelerin olacağını da şimdiden sezmiş sükûnet ile alışverişine bir heyecan ile
Haziran 2018 Hikaye Etkinliği
Yazar: https://1000kitap.com/KadimTataroglu Hikaye Adı : Biblo Link: #30128245 “Biraz da kil alabilirmiyim?” -"tabi ki, ne kadar lazım?..” “Yani.. , - bilmiyorum ilk defa yapacağım"... O an sanırım Bilgin’in neler düşündüğünü anlamışsınızdır. Ya bu adamı burada boğmak istemiştir ya da terslemek fakat
Reklam
69 syf.
·
Puan vermedi
... Sabah horozun sesiyle gözünü açtı kadın. "seninki acıktı galiba" diye söylendi cibinliğin içinden. Albay cevap vermeden kalktı hamaktan. Ocağın ayağında bağlı olan horoza kalan son mısırları da verdi. Kadın "son mısırı horoz yedi,biz yine açlıktan öleceğimiz günü bekleyelim..." diye söylenmeye devam etti. Albay hala cevap
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,5bin okunma
122 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Daha önce Olivya Çıkmazı'nın karanlık güzelliğinden etkilendiğim Nazlı Karabıyıkoğlu'nun ilk öykü kitabı "İskele". Kitap, yazarın babasına ithafıyla başlıyor. Ve o ithaf sadece sözde değil. Öykülerde hep bi' baba teması var; güçlü, güven veren, sevgili bi' adam vardı. Hikâye benim çok özendiğim, sevdiğim ama zor bulduğum bi' türdür. Samimiyeti, olaylar halinde akıtabilmek, okura temas edebilmek güzel, harika bi' şey. Bazı öyküler elimden tutarken, bazıları beni sıkıca sardı bu kitapta da. Özellikle ikisinden bahsetmek istiyorum: Dönme Dolapta Yedi Dakika ve Geceötüşlükuşlar. Dönme Dolapta Yedi Dakika bi' insanın tv kumandasıyla olan bağını anlatıyor. Televizyonun açılışı, "yalnız"lığa ortak oluşu, kişinin bilmediği, alakasız olduğu siyasetçi, oyuncu, şarkıcı, sunucu nice insanla kurduğu çöpten ilişkiyi anlatan komik, hüzünlü bi' hikayeydi. Geceötüşlükuşlar ise çok "daha"ydı. Tesadüfen hikayeyi sesli okuyordum ve okurken içime yayılan his, direkt ben nerde rastladım buna oldu. Hikâye tam anlamıyla Zeki Demirkubuz'un Masumiyet'inden bi' parça gibi. Hikayedeki başkarakterin adının Bekir olması, filmle hikaye arasındaki bağ fikrini güçlendirir nitelikte. Yazar bunu bilerek mi, bilmeden mi kurgulamış bilmiyorum ama aktarılmak istenen bi' his varsa eğer, o kesinlikle geçiyor karşı tarafa. Derbeder, anıştırmalı, kader mahkumu olan hikayedeki Bekir'in hayatındaki/hayallerindeki baba ise "Orhan Baba"ydı. Samimi ele alışları, ilginç cümleleriyle yeni parıldayan yazarlardan Nazlı Karabıyıkoğlu. İskele'sini okuyup tanışmanızı tavsiye ederim.
İskele
İskeleNazlı Karabıyıkoğlu · Alakarga · 20156 okunma
120 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
ismi reklam edilerek yazılan
Bir Kayıp Denizci
Bir Kayıp Denizci
; bir denizcinin, geminin batmasıyla denizde geçirdiği ölüm kalım savaşını anlatmaktadır. Yazar isminden dolayı bekli okunurluğu olabilir ama beni tatmin etmeyen bir yazım dili ve devamlılığı vardı. Kurgu da çok daha
Bir Kayıp Denizci
Bir Kayıp DenizciGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20192,053 okunma
Ağustos Ayı Hikaye/Deneme Etkinliği
Yazar: https://1000kitap.com/KadimTataroglu Hikaye Adı : Diego -Nedimeler Link: #33007038 Ressam : Velazquez Gervasio atını ağaçların arasından hızlıca sürüyordu. Rüzgar gibi savrulan atın ayakları toprağı taşı bir taraftan eziyor, bir taraftan yere değmezcesine adeta uçuyordu. Korkusuz gözü pek cesur bir savaşçı
Reklam
Mavi Döngü (Mavi Bebek)
"Herşeyin bittiği yerden başlanmalıydı, hayata tutunabilmek" Nefesi kesilircesine uyandığında saat 03.46.26'yı gösteriyordu. Odanın içerisi, dışarıdan gelen ışık ile puslu bir görünüm hissiyatı veriyordu ilk başlarda. Gözlerini açmaya çalışıyor, elleri ile yüzünü, kollarını anlamsız bir şey yapar gibi siliyordu. Tavrı çok farklıydi.
112 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
İsminden dolayı aylarca kitaplığımda bana göz kırpmasına rağmen alıp da okumamıştım. Ah şu önyargılar.. bir bitmiyorlar.. “Maymundan geldik, şebeğe gidiyoruz.” (İroni) Fantezi tarzı, bolca ironili, hikaye kısalığında, 2075 senesinde geçen, eleştirisel, şuur açıcı, günümüzü de hayli güzel anlatan, sonunda neden daha önce okumamışım diye hayıflandığım farklı ve bir o kadar da harika bir roman. Yarısı çizgi roman tarzı, bir sayfayı kaplayan çizimlerle dolu olduğundan bir kaç saatte okunabilecek, kısa ama öz bir kitap. Çizimler başka bir güzellik katmış hikayeye, bir yandan olay örgüsünü kafada canlandırmak açısından, diğer yandan da okumaya kattığı görsel hazdan dolayı başarılı buldum. Başta bilim kurgu gibi görünse de ilerleyen kısımlarında olayın aslında gerçeğin tam da kendisi olduğunu anlıyoruz. İnsanlığın, inancın, inançsızlığın ve çöküşün, çöküş içinde kendini buluşun hikayesini çok güzel kaleme almış, ilk kez okuduğum ve hayat hikayesi de hayli ilginç olan yazar Ayşe Şasa. Kendisi, Köroğlu ve Yedi Kocalı Hürmüz gibi filmlerin senaristi, roman yazarı, düşünür, çalkantılı ve zorlu hayatıyla tanınması gereken bir kişilik. Uzun lafa ne şayet, kitap kısa, okuması kolay ve eğlenceli, bir o kadar da besleyici. Alın, okuyun, okutun. İyi okumalar. :)
Şebek Romanı
Şebek RomanıAyşe Şasa · Timaş Yayınları · 2019236 okunma
250 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.