Polisiye sevdiğim bir tür hele ki tarihi konularla harmanlanınca ortaya çok daha güzel bir eser çıkıyor.Yazarın ilk eseri olmasına rağmen çok başarılı her detay titizlikle araştırılmış ve olaylar güzel kurgulanmış.Üslubu sade ve akıcıdır.
Yazarın kendi deyimiyle" yazılmayanı yazmak cesaret işidir"
Kitabın konusuna gelirsek
Romana ismini veren Yedi Kollu Şamdan yada diğer bilinen adlarıyla Menora yada Menorah, Yahudilik te kutsal sayılan som altından bir kandildir. Ve bu şamdan yüzyıllardır kayıptır .
Kayıp şamdanın peşinde olan gizli örgüt bu uğurda işlenen cinayetler
İstanbul da işlenen çifte cinayet ve İznik te bir kazı alanında bulunan ceset yüzünden bir başkomiser ile arkeoloğun yolları kesişir ve cinayetleri birlikte çözmeye çalışırlar.
Yer yer tarihte yolculuk yaparken gününüz olaylarına ustalıkla vurgu yapılmış.
Olaylar bir bir çözülürken geri planda yaşanan aşk ve intikam duyguları ,İstanbul'un kabadayıları ve arkeolojik keşifler romana ayrı bir güzellik katmış.
Kudüs,Roma ,İstanbul ve İznik arasında geçen muhteşem bir kurgu
Çok severek okudum tavsiye ederim.Yazarımızın kalemi daim , okuru bol olsun
#kitapyorumum
Kitabın Adı: Yedi Kollu Şamdan'ın İzinde
Yazarın Adı: Burak Oral
Yayınevi: 1 Kitap Yayıncılık
Sevgili yazarımız Burak Oral'ın imzalayıp gönderdiği kitabı okutup bitirdim.
Sevdiğim tür olan Gerilim ve Cinayet kitabı olmadı hoşuma gitti.
Yazarımızın okuru bol olsun.
Kitapta yedi Kollu bir Şamdan'ın peşinde olan gizli bir örgüt ve bu uğurda işlenen cinayetler bulunmaktadır.
Önce İstanbul'da bir çiftin bir kaç gün ara ile öldürülmesi ve sonrasında cinayeti araştıran ekibin sonrasında da İznik kazı alanında baska bir ceset bulununca araştırmayı daha derinleştirdiler.
Bu araştırma sırasında bir arkeolog ile görüşerek onun yardımıyla soruşturmaya devam ettiler.
Hem geçmişe yolculuk yapabileceğiniz ve hem de soluksuz okuyacağınız bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum..
Kitapla kalın...
Yazılmayanı yazmak cesaret, polisiye yazmak emek ve zeka ister.
~~~~~
Kitap daha ilk sayfalarında kurgusu ve merak ögesi ile içine çekiyor bizi. Bu merak son sayfaya kadar da sürüyor hatta kitap bittikten sonra da sürüyor. Yahudiler için büyük önem arz eden yedi kollu şamdanın(menora) yolculuklarını okuyoruz. Bu şamdan Kudüs,Roma, İstanbul, İznik gibi birçok yere taşınmış. En son İznik'te görülmüş,öyle yazıyor tarih kitaplarında. Ondan sonrası muamma. Bugün hâlen aranan ve bulunamayan bir obje. Kitaptaki bazı gizemli güçler de bu şamdanın peşinde ve bu uğurda her şeyi yapmaya hazırlar ama gözü kara olan sadece onlar değil. Cevval başkomiserimiz Faruk ve arkeolog Samet de bu hikâyenin bir parçası..
Tarihin tozlu sayfalarını rehber edinerek yapılan bu araştırmaların bir parçası olmak istiyorsanız ben şimdiden iyi okumalar dilerim.
(Başkomiser Faruk'a hayran olmamak elde değil. Sevdiğiniz kitap karakterleri listenize eklenecek. Hazır olunn:)