Bir bakmışsın gücün peşindesin, bir bakmışsın gücü kötüleyenlerdensin. Kedinin kovaladığı fare gibi bir o yana kaçıyorsun bir bu yan. Farenin kim olduğu belli de, kedi kim? Kedi, bizim içimizdeki hiçliğe açılan kapı...Kedi varlığımızı sonlandıracak hakikat celladı. Varlık bittiğinde hiçlik başlayacak. Yeni bir nefes, yeni bir hayat. Bazen katilimize aşık olmak gerekir. Stockholm sendromu misali. Ondan kaçabilmek için 40 farklı numara çeviriyoruz. Her farenin hakikati onu avlamaya çalışan kedide gizlidir vesselam. Kedi fare metaforunu kullanarak, hiçlik öğretisini anlatmak, benden başka kimsenin harcı değildir haa😀
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Korkuyu mu Bekliyorsun?
Kapımın önüne varıyorum. Elimi yavaşça anahtarlığı her zaman koyduğum yere götürüyorum. Bir elim her seferinde burada. Belki düşürebilirim diye temkinli davranıyorum. Buna rağmen varlığını hissettiğim anahtarlık beni rahatlatıyor. Bakalım bu sefer tek seferde anahtarı deliğine denk getirebilecek miyim? Yok gene denk gelmedi. Hemen diğer tarafını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226.8k okunma
Reklam
Doğrusu şimdi anlatacağım hikâyedeki gibi bir insan olmayı başarmak isterdim. Chicago'dan uçakla Los Angeles'a gidiyordum. Gayet iyi hatırlıyorum, koltuk numaram 24D. Şimdi anlatması uzun sürecek bir karışıklıktan dolayı genç bir adam biletinde yazan koltuk numarasına oturamadı; pencere kenarı yerine orta koltukta sıkışık bir vaziyette
Sayfa 26
İSTİYORSAN ANLAT...
-Alo. -Efendim Ahmet. -Naptın Murat, çıktın mı psikologtan? -Daha şimdi çıktım. -Ee ne oldu anlatsana, ne dedi psikolog? -Bi şey demedi, ilaç yazdı sadece. -Lan bırak yeme beni. Dinlemeden etmeden ilaç mı yazar psikolog. Söyle bakalım ne anlattın psikoloğa? -Olum anlatacak ne var, sadece kendimi iyi hissetmiyorum dedim, o da antidepresan yazdı,
Geçen gün kızımız Umay'la mutfakta bir şeyler yapıyorduk ki, "Ay!" dedi. "Instagram'dan bu resimleri silmen lazım." "Neden?" diye sorduğumda, "Bunlar duyurular, ıvır zıvır. Böyle bakınca estetik durmuyor, çoğunun vakti geçmiş. Artık çöp!" dedi. "Sen yapabilir misin?" diye rica ettiğimde de, "Ver bana yapayım," dedi. Uğraştı, uğraştı, uğraştı; böyle yirmi dakika kadar zaman geçirdi ve nihayet temizledi. Ardından, "Şimdi bir bakalım," dedi. Bir de ne görsün! Hiçbiri silinmemiş. "O kadar emeğim boşa gitti!" diye hayıflanınca gülümsedim. "Nasıl hissediyorsun Umay?" diye sordum. "O kadar emeğim boşa gitti! Çok kızgınım!" Ben de, "Yirmi otuz dakikan boşa gitti diye bu kadar üzülüyorsun ya," dedim ona; "peki bir kişi tüm emeğinin boşa gittiğinin farkına ancak ölüm döşeğinde varırsa?" Derin bir sessizlik oldu. İnanın hiç uzak değil. Elbet kişinin başına böyle bir an gelebilir. İşte hayatın o noktasında artık numara çekemiyorsun. Ömrünün son anında şunun farkına vardığını düşün; "Ben aslında hiç yaşamamışım ki." Dahası bunu da o an idrak ediyorsun. Bence mecazen de olsa cehennemin kapısı işte o zaman açılıyor, yani içindeki cehennemin.
Bütün zayıflıklarınızı bilen ama onları asla size karşı kullanmayan insan, doğru insandır. - Yedi Numara
Reklam
1,000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.