240 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 29 days
Türk Millet'inin bugün bulunduğu hallerin değerlendirilmesinin iyi yapılması, üzerimizden olumsuzlukların kalkması için oldukça önemlidir. Kitap bu olumsuzlukları çeşitli değerlendirmeler ile ele alıyor. Böylelikle içimizde oluşacak yeis (ümitsizlik) durumunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Nitekim Hoca kitabın sonunda umutlarından bahsetmeyi ihmal etmiyor. Önemli bir ayrıntı olarak hocanın okuduğum 4. kitabı olması hasebiyle benzer ifadelerin tekrarını oldukça çok hissettim. Ancak bu durum olumsuz bir yargı olarak değerlendirmeyin. Bilakis konunun ehemmiyeti açısından oldukça önemlidir.
Türk'üm Özür Dilerim
Türk'üm Özür Dilerimİskender Öksüz · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 2014182 okunma
Yeis/ümitsizlik yok
Yeis; ümmetlerin, milletlerin Seratan (kanser) denilen en dehşetli bir hastalığıdır. Ve kemalâta mani ve ﺍَﻧَﺎ ﻋِﻨْﺪَ ﺣُﺴْﻦِ ﻇَﻦِّ ﻋَﺒْﺪِﻯ ﺑِﻰ hakikatına muhaliftir; korkak, aşağı ve âcizlerin şe'nidir, bahaneleridir. Şehamet-i İslâmiyenin şe'ni değildir. Asar-ı Bediiyye - 384
Reklam
Yeis ve ümitsizlik geçici bir şaşkınlıktır. Ümit hayatın şartıdır. "Ruh ancak ümit sayesinde var olur, ümit adetâ ruhumuzun yapıldığı kumaştır." "Canlı varlık için teneffüs ne ise, ruh için ümit aynı şeydir. Ümidin bulunmadığı yerde ruh kurur ve söner."
Bilinmeyen Kelimeler Sözlüğü 2
Değerli okurlar, daha önceden Oblomov kitabının 1945 basımı birinci cildinde ki bilmediğim kelimelerin anlamlarını paylaşmıştım. Üç ciltten oluşan kitabın, diğer iki cildinde ki kelimeleri de paylaşıyorum belki hayatınıza yeni kelimeler eklemek istersiniz. (Bu arada ufak bir bilgi 2. Cilt 1946 basım 3. Cilt 1948 basım) Potas: Potasyum
Yeis ( Ümitsizlik )
Yeis, en dehşetli bir hastalıktır ki, Âlem-i İslâm'ın kalbine girmiş. İşte o yeistir ki bizi öldürmüş gibi, garbda bir-iki milyonluk küçük bir devlet, şarkta yirmi milyon Müslümanları kendine hizmetkâr ve vatanlarını müstemleke hükmüne getirmiş. Hem o yeistir ki, yüksek ahlâkımızı öldürmüş, menfaat-i umumiyeyi bırakıp menfaat-i şahsiyeye nazarımızı hasrettirmiş. Hem o yeistir ki, kuvve-i mâneviyemizi kırmış. Az bir kuvvetle, îmandan gelen kuvve-i mâneviye ile şarktan garba kadar istila ettiği halde; o kuvve-i mâneviye-i hârika, me'yusiyetle kırıldığı için, zalim ecnebiler dörtyüz seneden beri üçyüz milyon Müslümanı kendilerine esir etmiş. Hattâ bu yeis ile başkasının lâkaydlığını ve füturunu kendi tenbelliğine özür zanneder "Neme lâzım" der, "Herkes benim gibi berbaddır" diye şehamet-i îmaniyeyi terkedip hizmet-i İslâmiyeyi yapmıyor.
Sayfa 88 - Sözler Neşriyat. San. Tic. A.ŞKitabı okudu
"DİNİMİZ İSLAM"
Rabbin kim? Rabbim Allah. Dinin ne? Dinim İslam. Kitabın ne? Kitabım Kur’an-ı Kerim. Kimin kulusun? Allah’ın kuluyum.
Reklam
1. Uzun uzun seyretti, üzerine çökmüş bir yeis ve ümitsizlik had safhada idi oysa o ümidini hiç bir zaman yitirmeyenlerdendi. Kelimeleri tek tek seçerek, ağır ağır, tane tane konuşmaya başladı, “ Allah cc her an bir şe’nde yaratıştadır, zaman durmadan dönerek devam eder, gündüzler gecelerin içinden geceler gündüzlerin içinden çıkarak, gece gündüze örtü olur, gündüz geceyi yarar çıkar (harik ulâde= yarıp geçen), bugün birilerine bayram yarın başkalarına bayram. Bugün birilerine sevinç yarın başkalarına sevinç. Bugün anasının patasında emekleyenler yarın zirvelere namzet olur. Sevenler de bir gün mutlaka kavuşur lakin imkansızlar da imkansız aşklar da olur zira sonrakiler ya geç kalmıştır ya da öncekiler erken gelmiştir. Ne yapayım ben erken gelmişim sen geç kalmışsın … ' Sen benim duam sın ' romanından
Uzun uzun seyretti, üzerine çökmüş bir yeis ve ümitsizlik had safhada idi oysa o ümidini hiç bir zaman yitirmeyenlerdendi. Kelimeleri tek tek seçerek, ağır ağır, tane tane konuşmaya başladı, “ Allah cc her an bir şe’nde yaratıştadır, zaman durmadan dönerek devam eder, gündüzler gecelerin içinden geceler gündüzlerin içinden çıkarak, gece gündüze örtü olur, gündüz geceyi yarar çıkar (harik ulâde= yarıp geçen), bugün birilerine bayram yarın başkalarına bayram. Bugün birilerine sevinç yarın başkalarına sevinç. Bugün anasının patasında emekleyenler yarın zirvelere namzet olur. Sevenler de bir gün mutlaka kavuşur lakin imkansızlar da imkansız aşklar da olur zira sonrakiler ya geç kalmıştır ya da öncekiler erken gelmiştir. Ne yapayım ben erken gelmişim sen geç kalmışsın … “ Pi Sayısı “ romanından,
344 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.