Aralarındaki aşkı -nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, su götürmüş. Şimdi oğlan Konya’dan vazgeçmiyor; kız Hanya‘dan.
Aralarındaki aşkı-nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, su götürmüş.
Sayfa 41
Reklam
Yoksul kayıkçı bırakmış kürekleri. Gönlü gibi başıboş yelkeni açmış. Yel üfürmüş, su götürmüş. Yıldızlı tan yellerinde kayık ufala ufala kaybolmuş ve bir daha dönmemişler geri. Bu bir yürek türküsüdür. Çok uzak günlerde söylenmiş bir türkü. Ve bugün yalnız kayıkçılar bu türküyü söyleyerek, yıldızlı gecelerde, denizkızlarını çağırırlar... Bu bir yürek türküsüdür. Sevişmek gibi acı, sevişmek gibi tatlı, sevişmek gibi karanlık ve aydınlık bir türkü...
Sayfa 152Kitabı okudu
Aralarındaki aşkı-nasıl bir aşk ise -yel üfürmüş, su götürmüş.
Aralarındaki aşk nasıl bir aşk ise - yel üfürmüş, su götürmüş..
Aşk - nasıl bir aşk ise - yel üfürmüş, su götürmüş.
Reklam
Aralarındaki aşkı -nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, su götürmüş. Şimdi oğlan Konya’dan vazgeçmiyor; kız Hanya’dan.
Oğlan Haklı....
Aralarındaki aşkı - nasıl bir aşk ise - yel üfürmüş, su götürmüş. Şimdi oğlan Konya'dan vazgeçmiyor ; kız Hanya'dan.
Binbir meşakkat ile gelip görev yapacakları köyü görmüş, burada bir mevsim geçirmiştirler. Ve elbetteki Hanyayı-Konyayı anlamıştırlar. Aralarındaki aşkı -nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, su götürmüş.
Aralarındaki aşkı -nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, su götürmüş..
Reklam
Delikanlı öğretmen olup taşraya tayin edilmiş. Kızla sevişip evlenmişler. Kırmızı kiremitli, bacasından dumanlar tüten bir mutlu yuva hayal etmişler. Oğlan bu hayali süslemiş. Taşrada bir köy. Olsun. Vatan borcu bu. Hem ne güzel köyler var. Bir ormanın eteğinde, yanından pırıl pırıl bir dere geçiyor, derede alabalıklar. Öğrenciler baharda ellerinde papatya, gelincik demetleri bizi karşılar. Köylüler süt getirir, yumurta getirir. Biz el ele verir çalışırız; yurda yararlı insanlar yetiştiririz. Kız buna kanmıştır gayet tabii. Gayet tabi çünkü o sırada İstanbul’da Rumelihisarı altındaki bir çay bahçesinde oturmaktadırlar. Önlerinde boğazın mavi suları, geçip giden gemiler, büyülenmiş gibidirler. Hem bunlar gencecik çocuklar daha; etrafa pembe-beyaz bakmaları çok mu acayip. Buraya kadar iyi de, bundan sonrası tatsız. Binbir meşakkatle gelip görev yapacakları köyü görmüş, burada bir mevsim geçirmiştirler. Ve elbette ki Hanya’yı-Konya’yı anlamıştırlar. Aralarındaki aşkı -nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, şu götürmüş. Şimdi oğlan Konya’dan vazgeçmiyor; kız Hanya’dan.
Aralarındaki aşkı -nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş,su götürmüş.
Sayfa 41 - yazarKitabı okudu
Aralarındaki aşkı-nasıl bir aşk ise- yel üfürmüş, su götürmüş. Şimdi oğlan Konya'dan vazgeçmiyor; kız Hanya'dan. Lakin ses tonuna, bakışlarında çakan şimşeklere bakılırsa kız ağır basıyor. Biz de diyoruz ki, alttan al oğlum, alttan al. Böyle durumlarda yiğitliğin onda dokuzu kaçmak, biri hiç görünmemek.
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.