378 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 62 days
"Yollar Dönüşe Gider" kitap yorumu
"Yollar Dönüşe Gider" kitabı Nurullah Genç hocamın dedesi Bekir'in Erzurum'un Pinaduz köyünde yaşarken Cihan harbinin şiddetinin, karanlığının Pinaduz köyüne sıçraması ile yaşadıklarını anlatıyor. Rus birliklerin ve Ermeni çetelerin köye gelişi ile Bekir ve köydeki erkeklerin esir olarak Rusya'ya hangi şartlar altında götürüldüklerini okuyoruz. Uzun süren yolculukları sırasında nasıl korkunç şeyler yaşadıklarını okuyoruz. Devamında Bekir'in ve beraberindeki Müslümanların kamp hayatında neler yaşadılarını devamında köle olarak satılmalarını okuyoruz. Bekir dedenin (kitapta tabiki genç bir delikanlı Bekir dede ancak ben gerçekten saygı duyduğum biri ve büyüğüm olması hasebiyle Bekir dede diye hitap ediyorum) sevdiklerini kaybetmesine, vatanından sürülmesine, geçirdiği zor yolculuğa, kamp hayatına, kölelik hayatına rağmen her daim Allah'a şükretmesi, bir an dahi isyan etmemesi, dilinin sürekli dualı olması, ibadetlerini o koşullara rağmen aksatmaması, harama el uzatmaması beni çok etkilendi. Gerçek bir Müslüman böyle olmalı dedim. Her yaşanan vardır bunda da bir hayır demek, Allah'a isyan etmemek gerek. Ben Bekir dedenin hayatımdan çok şey kattım kendime. Bir defa okunup kenara bırakılacak bir kitap değil. Gaflete daldığımız an tekrar tekrar okumamız gereken bir kitap. İnsan kendi şikayetleri için utanıyor Bekir dedenin onca yaşadığına rağmen şikayet etmediğini okuyunca. Elimde olsa herkese okutmak isterim. Herkese tavsiye ederim. Son olarak şunu görüyoruz Bekir dedenin hayatından başkasına yardım etmek üzere uzandığımız el kendi elimizdir düsturunu da hayatımıza geçirmemiz gerektiğini anladım.
Yollar Dönüşe Gider
Yollar Dönüşe GiderNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2022729 okunma
.'" Nuri Güven - Tığ gibi bir insandı; dağlara çıkarken biz arkasından ulaşamazdık. Kendileri seksen yaşlarında, ben ise otuz beş yaşlarındaydım. Ona rağmen arkasından yetişemezdim, belki yüz metre önden çıkardı o yüce dağlara. "Saçları uzundu, kendisini hiç sakallı görmedim, her zaman ustura ile ayna karşısında traş olurdu. O kadar güzel kokardı ki, o kokuyu hiçbir yerde görmedim. Zaman zaman başına kına yakardı." -"Evinde iki kedisi vardı. Kendisi Afyon Hapishanesine atılınca, o kedilerden birisi hiç yemek yemedi, yediremedik, açlıktan öldü. "Her sabah Hazret-i Ali'nin duası Celcelûtiye'yi okuyordu. Yalnız huddamların geldiği kısmı okumadığını göstermişti. Bir gün, Alaşehirli olan Nevzat isimli müdde-i umumî Ankara'nın verdiği emir üzerine, ifadesini almaya gelmişti. Hürmetle Üstad'ın elini öperek girdi, oturdu. Üstad, 'Kardaşım, bir kürsü getirin' diye kendisini bir sandalyeye oturttu. "Vazifenizi yapın, ücret beklemeyin" "Bir defasında köpekle kedilerin mukayesesini yapmıştı. 'Köpeğe bir dilim ekmek verin, size bağlanır, mutlaka borcunu ödemeye çalışır. Halbuki kediyi çok sevdiği ciğerle besleseniz bile, hiç aldırmaz, nankörlük yapar, size minneti ve borcu olmaz. Siz de işinizi, vazifeniz olduğu için yapın, ücret beklemeyin. Evinde iki kedisi vardı. Kendisi Afyon Hapishanesine atılınca, o kedilerden birisi hiç yemek yemedi, yediremedik, açlıktan öldü. "Her sabah Hazret-i Ali'nin duası Celcelûtiye'yi okuyordu. Yalnız huddamların geldiği kısmı okumadığını göstermişti
Nesil Yayınları 1.baskı
Reklam
Mehmet Gülirmak
- Mehmed Gülirmak “Mu­ham­med Adam Ol­maz To­kat­lan­ma­yın­ca…” “Üs­tad’la kır­la­ra çı­kar­dı­nız, bu na­sıl olur­du?” “Bu­nun bel­li bir za­ma­nı ol­maz­dı. Bir gün Üs­tad, ‘Yav­rum Mu­ham­med, Ha­fız Ah­met Efen­di’ye se­lâm söy­le, atı­nı al gel.’ de­di. Atı ge­tir­dim, An­dık De­re­si’ne git­tik. Hüs­rev ön­den gi­di­yor, ben Üs­tad’ın
Nesil Yayınları 1.baskı
Bayram Yüksel
Bayram Yüksel Gece erken kalkar, teheccüd namazını kılardı. Evradlarını, bütün dualarını sabah namazına bir saat kala bitirirdi. Ellerini dergâh-ı İlahiyeye açar, uzun uzun dua ederdi. Bu dua bir saat devam ederdi. O anda bizler giremezdik. Ancak dua bittikten sonra girebildik. 'Hatta benim bir dua vaktim var, o anda melaike de gelse kabul
Sayfa 63 - Nesil Yayınları 1.baskı
_ "Babacığım. Dua edince Tanrı'nın her şeyi vereceği doğru mu?" Esas ben, o duayı etmek isterdim. Tanrım bana güç ver! İnsanların özünü anlamama yardım et. İnsanlar diğer insanların üzerine bassalar da cezası yok. ... "Evet, öyle. Sana her şeyi verecektir ama bana vermez herhalde." Tanrı'dan bile korkuyordum. Tanrı sevgisine değil, sadece cezalandıracağına inanıyordum. İnanç. Bu, sadece Tanrı'nın kamçısını yemek için boyun eğerek mahkeme kürsüsüne ilerlemek için gerekiyor gibiydi. Cehenneme inansam bile, cennetin varlığına bir türlü inanamıyordum. _
SEL YAYINCILIK / EPUBKitabı okudu
Yemek Duası
Nimetlerini ve neslimizi bozmaya çalışanlara fırsat verme ve bize onlarla mücadele gücü ver! Dünyalıklarını arttırma uğruna insanları hayvanları bitkileri ve çevreyi zehirleyen maddeperestleri ıslah eyle!
Sayfa 7 - Hayykitap/11. Baskı/
Reklam
1,000 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.