Türkmen
Eski Türk yazıtlardan birinde şöyle yazar : Kuzu dizlerinin üzerine çökerek annesini emer , Karga yaşlı annesini besler ; Bunun adı : " saygılı davranmaktır ." Horoz şafak vakti öter ,
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Önce Atsız'ın biyografisi ile başlıyoruz okumaya. Ardından beş hikayesinin kısa tahlili karşımıza çıkıyor. Hikayelerin İsimleri: ~Dönüş ~Şehitlerin Duası ~Erkek Kız ~İki Onbaşı ~Bozdoğanla Sarı Yılan Dönüş hikayesinde anası ihtiyarlıktan, eşi yoksulluktan ölmüş. Bir kardeşi Galiçya'da diğer kardeşi Hicaz'da şehit düşmüş. Birinci
Atsız Hikayeler
Atsız HikayelerHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,587 okunma
Reklam
Ebû Leheb, Resûl-i Kibriya'ya eziyet ve hakaret etmekte yalnız kalmak is- temiyordu. Bir gün, oğlu Uteybe'ye, ona işkence etsin diye emir verdi. Uteybe, Peygam- berimizin yanına vardı. O sırada Efendimiz, Necm Suresi'ni okuyordu. Bunu duyan Uteybe, "Necmin Rabbine andolsun ki ben senin peygamberliğini inkâr ediyorum!" dedi ve küstahça Kâinatın Efendisine doğru tükürdü. Resûl-i Ekrem, bu çirkin harekete sadece şu bedduayla cevap verdi: "Ya Rab! Ona bir itini musallat et!" Resûl-i Ekrem Efendimizin ne duası ne de bedduası Allah tarafından karşılıksız bırakılmıyordu. Uteybe'ye yaptığı bu beddua da bir müddet sonra ger- çekleşti: Yemen tarafında Havran denilen yerde babası ve arkadaşları arasında uyurken, bir arslan gelip kendisini parçaladı! Dualarının makbuliyeti de, Peygamber Efendimizin mucizelerinin bir bölümünü teşkil eder.
Sayfa 196
"Babacığım, dua edince Tanrı'nın her şeyi vereceği doğru mu?" Esas ben, o duayı etmek isterdim. Tanrım bana güç ver! İnsanların özünü anlamama yardım et. İnsanlar diğer insanların üzerine bassalar da cezası yok. Bana bir öfke maskesi ver! "Evet, öyle. Sana her şeyi verecektir ama bana vermez herhalde." Tanrı'dan bile korkuyordum. Tanrı sevgisine değil, sadece cezalandıracağına inanıyordum. İnanç. Bu, sadece Tanrı'nın kamçısını yemek için boyun eğerek mahkeme kürsüsüne ilerlemek için gerekiyor gibiydi. Cehenneme inansam bile, cennetin varlığına bir türlü inanamıyordum. "Neden vermez?" "Annemin ve babamın sözlerini dinlemedim." "Aa? Ama herkes senin çok iyi bir insan olduğunu söylüyor." Çünkü onları kandırıyorum. O apartmandaki insanların bana sempati duyduğunu biliyordum. Fakat ben onlardan çok korkuyordum. Korktukça seviliyor, sevildikçe de korkuyordum. Herkesten uzaklaşmam lazımdı.
DUANIN MAKBUL OLMASININ BİR ŞARTI : HELÂL YEMEK
Muhakkak ki insanlar, bütün ihtiyaçlarını Cenâb-ı Hak’tan istemek mecburiyetindedirler. O hâlde, akıllı olan kimse evvela duasının makbul olması için lâzım gelen şartları yerine getirir, sonra Allâhü Teâlâ’dan ihtiyaçlarını talep eder. Duanın makbul olmasının en büyük ve en mühim şartı da verâ, yani; haramlardan ve şüpheli şeylerden sakınmak, yediği ve giydiği şeylerin helâlden olmasına dikkat etmektir. Nitekim Cenâb-ı Hak bir hadîs-i kudsîde, “Kullarımın bana en sevgili olanları, haram kıldıklarımdan en çok sakınanlarıdır.” buyurmuştur. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuşlardır: “Bir adam ki hayırlı ve uzun bir yolculuğa çıkmış, saçları dağınık, perişan ve yüzü toz içindedir. Bu adam, ellerini semaya uzatır da ‘Yâ Rabbi! Yâ Rabbi!’ diyerek dua eder. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, elbisesi haramdır. Haram ile beslenip büyümüştür. Böyle kişinin duası nasıl kabul olunur?” İbrahim bin Edhem Hazretleri dedi ki: “Her kim Allâhü Teâlâ’ya itaat ve ibadetlerinde gevşeklik ve tembellik hissederse bilsin ki bu, az veya çok haram şüphesi olan bir şey yediğindendir.”
Hamster’ımı evde bırakıp üstüne kilitledik kapıyı. Beyaz hamster. Ona iki günlük yemek bıraktık. Ama bir daha geri dönmedik…
Sayfa 429
Reklam
1.000 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.