İman zayıflığının Belirtileri:
Allah korkusunun azalması. Bu nedenle haram ve günaha karşı direniş ve sabır bilincinin çökmesi. Günahlara kolayca düşmek. Bir türlü tövbeye sadik kalamamak. Farz namazlarda sürekli ihmalkar davranmak. Namazları geçiştirerek kılmak veya huşu ve tadili erkâna riayet edememek. Sabah ve yatsı namazlarını sürekli kaçırmak. Cami ve cemaatle bağın
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
İbn-i Haldun - Konfüçyüs
_Benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir. _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır _Türkler, savaşçı karakterleri ve kahramanlıkları nedeniyle islâmın kurtarıcısı olmuşlardır.
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Reklam
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
"Hakkımızı yemeye çalışan alçaklar karşısında sessiz kalmak erkekliğe sığar mı?"
Sayfa 143 - Can Yayınları
Çölde Kaybolmak
Develerden sadece birini görüyorum! Diyor: ve çevreye baktığımızda anlıyoruz ki develerden biri kaybolmuş. Sen kal Zeyd, ben bakayım, diyorum, kendi izlerimi takip ederek geri dönmem zor olmayacaktır. Ve şafak sökerken, kum vadisinin içlerine doğru açılarak tepelerin ardında kaybolan yitik devenin ayak izlerini izleye izleye ilerliyorum. Bir
Sayfa 32 - İnsan Yayınları 22.Baskı
Reklam
Hakkımızı yemeye çalışan alçaklar karşısında sessiz kalmak erkekliğe sığar mı?
Sayfa 143Kitabı okudu
Hakkımızı yemeye çalışan alçaklar karşısında sessiz kalmak erkekliğe sığar mı?
Sayfa 143Kitabı okudu
İnsanlığa sığmaz
“Hakkımızı yemeye çalışan alçaklar karşısında sessiz kalmak erkekliğe sığar mı?”
Merak ediyorsun. O canlar yakan soru dilinin ucuna geldikçe yanıyorsun. Nefesin kesiliyor; cevap bulamıyorsun. “Kim çıkaracak beni toprağın altından?” “Kim sayacak hatırımı yeni baştan?” “Herkes yokluğuma razı olmuşken, kim varlığım için emek verecek? Kim çıkaracak beni mezardan?” Eskilerden bir adamın hiç eskimeyen sorusunu hatırlatıyor sana Rabbin. “Kuruyup toz olmuş kemikleri kim diriltecek şimdi?” diye soruyor: “Men yuhyil izame ve hiye ramîm...” [2] Artık soru sahibinin de kemikleri toz olmuş ama soru hâlâ diri, hâlâ can yakıcı. Artık kemikleri toz olmuş adamın ağzından alıp soruyu, senin ağzına koyuyor Rabbin. Bu ümitsiz soruyu sana niye tekrar ettiriyor ki? Belli ki o ümitsizliği sen de paylaşıyorsun. Sen de o sorunun soranısın. Sen de şüphelerşni silecek, kaygılarını toz edecek bir itmînan aramaktasın. Gözlerinle görürcesine emin olmak yeniden dirileceğine, senin de hakkın. Üzerine toprak atılası adam olmak kimi korkutmaz ki! Unutulacaklar arasında kalmak kimin zoruna gitmez ki! Eksikliğinin hissedilmemesi ne ağır hakarettir öyle! Yemeğe beklenmemek, düğüne çağırılmamak ne garip! Mutlulukların sensiz tamamlanması çok yaralayıcı... Yokluğunun fark edilmemesi, artık beklenmiyor olman kapı arkalarında, özlenmiyor olması yüzünün dayanılır şey değil! “Nasıl olur da hesaplarda yok sayılırım ben?” diye ağlıyor kalbin.
Resim