Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rüzgâr...

Rüzgâr...
@yenalderin
“Rengârenk dünyada bir adam gezer: Ne zengin ne fakir ne mümin ne zındık. HİÇBİR gerçeğe dalkavukluk etmez, HİÇBİR yasayı tanımaz! Cesur…Üzgün… Bu alacalı dünyada kimdir bu adam?”” Ömer HAYYAM
264 syf.
5/10 puan verdi
Hayalkırıklığı...
Munganın kişisel tarihimde yeri ayrı olsa da onca şiirden ve şairin romanı’ndan sonra roman, polisiye roman yazmasına sevinip okumaya başladım. Ancak yakın tarih, pkk, hizbullah , güneydoğu ucundan kıyısından harmanlanan bu polisiyeyi şaire yakışmayacak denli basit, tatsız, tuzsuz buldum haddim olmayarak da olsa hiç beğenmedim.. üzgünüm okunası değil… Hayalkırıklığı oldu.
995 km
995 kmMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2023739 okunma
Reklam
237 syf.
9/10 puan verdi
Siyahkâr… mırıldanmalar…
Yılın başı, sanki yılın en özel en güzel, en şiirsel zamanıdır çünkü koca bir yıl başlar umutla , kötüyse geçmiş gitmiştir,ne güzel ; iyiyse daha güzeli olsa keşke ,yeni bir başlangıç yapmak, yenilenmek, değişmek belki, ya da aynı kalmaya karar vermek… yeni yılın büyüsü, sizi içine çeker, bir şeyleri daha güzel yapmak, dilemek, daha çok dilemek
Eteğimdeki Taşlar
Eteğimdeki TaşlarMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2012653 okunma
118 syf.
·
Puan vermedi
Şiiri şairinden demle…
Murathan Mungan’ın: "hakikatim marifetim yadigârım/ kalbini bende sınamışlar için/ adadığım divanım/ ömrümü hayat yapan bütün erkeklere" dizelerinden yola çıktım kitabı okurken. Öyle ki çoğu kez, sözü edilen sevgili kadın mıdır, erkek midir diye kuşkuya düşersiniz! Mungan, divan ve halk şiirimizde çokça işlenen tasavvuf konusundan da oldukça güzel yararlanmış :"eridim eridim/ kendime erdim" sözü çok hoştu.. “Artık bütün dünya karanlık imkân", "kendinin sonuna geldi mi/ yeniden görür insan" dizeleri de aynı anlayışın süreği olsa gerek. Erkekler için Divan’ daki şu iki dizeyi: "Tarih kadar yalnız,/ aşka aşina acıya unutkandım." Öyle doruk dizeler, bölümler var ki üzerinde durmadan, dönüp dönüp okumadan edemiyorsunuz. İnsanın binlerce yıldan beri koruduğu, insanı insan yapan özellikleri yeniden duyumsatıyor Murathan Mungan başkadır.! Okumalı
Erkekler İçin Divan
Erkekler İçin DivanMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2013238 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
488 syf.
8/10 puan verdi
DELİ LİRİKLERİN ŞAİRESİ…
“DEli lirikler”…Lale Müldür bende böyle kodlu.. Onca şarkı sözüne evrilen şiirleriyle en bilineni Destina’dır… Lale Müldür lirikleri başka bir şey gibi… Şiirden azade; önce Destina sonra , "yağmur kalan kadınlar"ını tanıdım onun. "her şeye rağmen... yağmur kalan kadınlar". Yağmuru görüşünde, aradığımı bilmediğim bir şey buldum. MESELA Destina'nın anlamını 25 sene sonra kavradığını yazmış bir başka kitabında. Bitirilmiyor bu kitap. Hem, bir tane daha var bunun gibi, Apokalips/Amonyak. OKUMADIM AMA SIRADA…O da bitmez daha sonra. Yabancı dilde alıntılar veya tamlamalar, cümleler kullanıyor ayrıca, bu beni yordu ama atıflar vs anlaşılmazlaşabiliyor. Dili bilmeyenler için rahatsız edici bir durum… anlatım bütünlüğüne ulaşabilmek için onu oraya koyması gerekirdi şairin. Lale Müldür'ün kalemi kalıplara sığmaz. Çok özel, düşündürücü
Anemon
AnemonLale Müldür · Yapı Kredi Yayınları · 2020258 okunma
204 syf.
7/10 puan verdi
Şiirin “Şahin” kanadı…
Şükrü Erbaş'ın çeşitli yayın organlarında yayımlanan sohbetleri, röportajlarının bizlere aktarıldığı kitap, kendisinin ve yazdıklarıyla ne anlatmak istediğinin daha iyi anlaşılması için başarılı bir çalışma olmuş. Yazılar tekrara düşse de benim açımdan kitaplarını yeniden okuma gibi oldu Şairin şiirlerine dair ince tüyolar da verdiği bir kitap olmuş kılavuz binevi… okuyun okutturun
Eşik Burcu
Eşik BurcuŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016334 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
Devrimlerde bir şair…
Ahmet Telli’nin yeni kitabındaki şiirler 2017-23 tarihleri orasında yazılmış ve daha önce çeşitli dergilerde, yayın organlarında yayımlanmış. Kitap, epigrafla başlıyor: Alev bir nida idik ve arkadaşlık günleriydi… Polisle çatışırken bitti galiba çocukluğum ve ilkgençliğim Yoldaşlık günleriydi; “Kardeşler!” diyordu içimizden biri Barikat günleriydi. Telli devrimci, sosyalist bireyin şiirini dener, yazar. Devrimci sosyalist düşüncenin duygusunu, duyarlılığını, farkındalığını açığa çıkarmayı,yaşanır olmasını sağlamayı amaçlayan bir poetika izliyor. Ahmet Telli’nin aynı zamanda ukdenin, inadın, ısrarın, devrimci romantizme bağlı ve ütopyacı kalmanın da şairi… Şiirin “di’li geçmiş” kipi sadece belli bir zaman aralığı içinde yaşananların ya da başa gelenlerin, baştan geçenlerin anlatımını, deneyimin aktarımını amaçlamıyor. Di’li geçmiş zamanın aynı zamanda epiğin de dili sanırım şair geçmişin tüketilmemişliğine, yarım kalmışlığına da işaret eder. Bir ukdedir bu. Yaşanan, denenmekte olan, tecrübe edilen bitmemiştir. Israr da, destan da burada bu bitmemişlik durumunda ortaya çıkar. Öyleyse yarım kalanın tamamlanmasında ısrar sürmelidir. Şair bu ukdenin, bu ısrarın duygusuna, daha çok da ona yoğunlaşır. İnatsa anılar, anekdotlar, imler, izler aracılığıyla mirasın, emanetin, yadigâr olanın yeni kuşaklara aktarılması anlamındadır.
Arkadaşlık Günleriydi
Arkadaşlık GünleriydiAhmet Telli · Everest Yayınları · 202337 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
Türk Devrimi…
Kitap, yorgun bir imparatorluğun yüzlerce yıldır yapamadığını yapacak genç bir cumhuriyetin doğuşunun hikâyesi… Aksayan planların, kaygan ittifakların, saklanan niyetlerin, ama en nihayetinde tartışmasız bir zaferin öyküsü… Atatürk önderliğinde genç yaşlı binlerce insanın çabasıyla yaratılan ve şimdi bir asırlık çınar gibi kök salan Türkiye Cumhuriyeti’ni var etmek, bir “mucize”den çok daha fazlasını gerektirmişti. Ayak sesleri günbegün yaklaşan inkılapları bir bir uygulamaya koymanın vakti işte nihayet gelmiştir. Önümüzdeki yıllar harap bir ülkenin, bitap bir toplumun hızla değişmesine, modern Türkiye’nin ortaya çıkmasına tanık olacaktır. Kitap hesap kitap ve hesaplaşmalarla yol alıyor ve sonu Devrime eriyor…
Cumhuriyet'in 100 Günü: İnkılabın Ayak Sesleri
Cumhuriyet'in 100 Günü: İnkılabın Ayak SesleriEmrah Safa Gürkan · Mundi Yayınları · 2023514 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
İsyan’ın isyan yolu…
Doğu’nun Limanları, İsyan’ın yaşamı üzerinden Osmanlının can çekiştiği yılları, dünya savaşlarını anlatıyor. İsyan, ninesi bir Osmanlı Padişahının kızı olan Babası Türk, Annesi Ermeni, ailesi kısaca Osmanlı bir isyankâr.. Anlatıcı yıllar önce yazdığı bir kitaptaki resminden tanıyor onu bir gün metroda…kendisiyle tanışmak ve hikayesini dinlemek
Doğunun Limanları
Doğunun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 199832,2bin okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
Çağımız
Kitapta iki farklı hayat tarzı ele alınarak Anadolu’nun ilerlemesi ve gelişmesiyle ortaya çıkan modern hayatlardaki kimlik kargaşası, modern çağın getirdiği zorluklar, kültür ve değer yargılarının ortadan kalkması, insanî değer yargılarının zayıflaması, modernleşmenin getirmiş olduğu farklılıklara kapılarak bireylerin kendi özlerinin nasıl kaybettiğini ortaya koyan iki farklı yaşam ele alınmıştır. Ama ben biraz siyasal islamcı kafasıyla yazılmış buldum… Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Çok beklentiyle elime aldığım kitap iyiydi sadece..
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,7bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
Şiiri bıraktığında
Kitabın kapağını açar açmaz ruhuma ayazı vurdu ölüm, yalnızlık, bunalmışlık, umutsuzluk hislerinin. Yazıların ve şiirlerin tarihine bakınca ister istemez Şükrü Erbaş'ın şiir yazmayı bıraktığı aklıma geldi bir söyleşisinden nottu kulağımda… Umutsuzluk döneminde olduğunu hissediyorum. Bir bölümde hatta bahsediyor. Hayat şairimizden çok insan götürmüş, Ölen insanların mezarına şiirlerle dikmiş çiçeklerini. Bizler de okuyarak anlamaya çalışıyoruz hislerini. Görmeye çalışıyoruz çiçeklerin türlerini, renklerini. Kendi hayatımızda gömdüklerimize renk veriyoruz şiirleriyle belki… Metin altıok’un kiracıyım bir acıya şiirinin son dizesi gibi: “ama yine de umudumuz kalabalık” be baba deyip açık ve anlaşılır dil kullanması ile hala bir yerlerde insanlara, anlaşılmaya olan umudu da barındırdığı için içinde bir yanıma esiyor umuda şiire rüzgarı… okuyun…
İnsan Bir Eksik Sözdür
İnsan Bir Eksik SözdürŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20212,397 okunma
Reklam
408 syf.
7/10 puan verdi
Düştülü kalktılı gaileye bir yol hikayesi
“Seyir eden misin, seyreden misin bu alemde?” sözüyle başlıyor yolculuk ve hayli vurucu… Bizim memlekette özellikle Rezalet hayat yolculuğunda karşılaştığımız her olaya göğsümüzü açıp açmamakta kararsız kalıp, sonra da kararını veremediğimiz o olayların altında ezilen ve kendimizden uzaklarda yaşayan bir insan mıyız? Bence evet… Ve bu soru ile
Seyir
SeyirPiraye · Mona Yayıncılık · 20219,6bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
Bir başka Tezer Özlü…
Tezer Özlü’nün kızkardeşi Sezer Duru tarafından Yeryüzüne Dayanabilmek İçin başlığı altında bir araya getirilerek kitaplaştırılmış. Tezer Özlü’nün, yurt dışındayken Türkiye’deki dergilere gönderdiği kültür, sanat, edebiyat yazılarından oluşan kitap, onun bir kültür gözlemcisi olarak çevresindeki sanatsal ve yazınsal olaylara dair duygu ve düşüncelerini netlikle görmemizi sağlıyor. Tezer Özlü, başta Berlin, Venedik olmak üzere Avrupa kentlerindeki film festivallerinde izlediği filmlerle ilgili ustalıklı yorum, eleştiri ve değerlendirmeler yapıyor. “Niçin yazıyorum?” sorusuna yanıt arayışlarını Kafka, Svevo ve Pavese’den cümlelerle destekledikten sonra “Bir cümle de ben eklemek istiyorum: Yaşamla ve ölümle hesaplaşmak için yazıyorum.” sözleriyle derin etki yaratıyor. Dünyanın acılı bir yer olduğunu, bunun için yazdığını; duyguların taşmasının da bir yazma nedeni olduğunu vurgulayarak, kendi dünyasına egemen olmayı edebiyatla öğrendiğini dile getiriyor. Kafka ile Yaşamak denemesi, sorgulamalarla genişleyen zihin açıcı bir tarzda yazılmış. Tezer Özlü, “Kafka ile yaşamak, acınacak güncelliğimizin en büyük umudu” dediği yer çok ironik… okunası derleme deneyin derim…
Yeryüzüne Dayanabilmek İçin
Yeryüzüne Dayanabilmek İçinTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20193,257 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Ben seni severim ama düzenim bozulur diye korkuyorum…
Okuduğum ilk Ali Lidar kitabı. Gerçekten söylerken bile kendime küfrettim:))100 küsur şiir kitabının ardında okuduklarınız arasında Ali Lidar'ı görmeyince öyle oldu ama sağolsun imzalı bir kitabıyla başladı Felsefe hocamızla yolculuğumuz kendisi çok naif, ince bir abimiz:) Daha önce çok Ali Lidar şiiri okumuştum ama şiir kitaplarıyla ilgili düşüncem kendine has şairin ruhu olduğu. Bence şiir kitapları şairlerin ruhlarıdır. Bunu yaşadığım ilk şair değil ama okuduğum en güzel ve özel şiirlerin öve öve bitiremeyeceğim…Kesinlikle şairlerin şiirleri gibi ruhları ile de tanışın. Ben Ali Lidar'ı okuduğum Ot dergiyle tanıdım. Sosyal medyadan tanımadığım için de son derece mutluyum. Hayran olmamak elde değildi. Şiirlerinde de bu değişmedi. Alengi Şiirler; sizi üzmez, dağıtır. Kimi dizesi başınıza kayalar fırlatırken, kimi dizesini de siz ot gibi ezip geçebilirsiniz. Bazı şiirler mükemmellik sınırını zorlar…Değdi mi? Değdi. Uzun cümlelerle örülürken, şiir olmaktan çıkıp öyküye dönüşmüş sanki. Bir kaç rüzgardan etkilenip savrulmuş dizeler de var içinde...Aslında hepimiz öyle değil miyiz?Şiirler kendileri gibi olamadı... Biz hiç kendimiz olamadık...Buradan başlayın Lidar’a ve okuyun derim:)
Alengirli Şiirler
Alengirli ŞiirlerAli Lidar · Epigraf Yayınları · 20224,968 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Realisttt
Tahammül gerektiren kitap sert gerçeklik barındırıyor. Aşkı tamamen fizik koşullarında yani ‘akılcı’ boyutuyla ele alarak söylemlerde bulunuyor.Aşkın tamamen insan geninin bir gerekliliği olduğunu ve üremenin ‘aşk’ diye tasvir edildiğini vurguluyor:) Yani insan soyunun devamı için bilinçaltında kurgulanan her düşüncenin tamamen evrim biyolojisinde yer aldığını söyleyerek aşk terimini yerle bir eden ifadelerde bulunuyor. Bizlerin aşk diye tanımladığı şeyi o tamamen biyolojik gereklilik olarak tanımlıyor. Çiftleşme isteğinin zamanla romantizm çerçevesinde değerlendirilerek aşk halini almış olmasına ,evrimin oluşturduğu ve insanı köleleştiren bir durum olduğunu söyleyen filozof aynı zamanda “arzu” ilkesini ele alarak insanın neden kendisine benzemeyen birinin peşinden gittiğini, mutsuz olacağını bildiği halde neden sürekli aynı tercihlerde bulunduğunu “aşk” kavramı altında sorulan bütün sorulara bilimden yola çıkarak insanın kendinde bulunmayana gittiğini, iki genin ortaya çıkarabileceği tabiri caizse daha az kusursuz nesillerin devamı için istemsizce oluşturduğu bir davranış hatta belki de bir refleks olarak görüyor. Kadın ve erkeğin fiziksel özellikleri üzerinden belli çıkarımlarda bulunan Filozof, bir aşkta beklenilenin entelektüel bir sohbetten daha çok, hayvansal içgüdülerin tatmini olduğunu belirtir. Çok realist sert geldi bana…
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Keops · 013,2bin okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
Özgür aşk
Ahmet Ümit; aynı rüyanın arafında sevda uğruna yollara revan olan beş prensin hikâyesini anlatıyor. Aşk yolunda, iyilikle kötülüğün mücadelesini anlatırken insan,hayvan hakları, doğayı koruma, hak ve özgürlüklere saygı gibi güncel sorunları da gözetiyor alt mesaj olarak. Beş prens birbirlerinden habersiz aynı rüyayı görmüş. Kendilerine hem
Bir Aşk Masalı
Bir Aşk MasalıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20228,1bin okunma
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.