Kendimi yengeç gibi hissediyorum. yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
Sevgili Makar , yoksa sende mi yengeç burcusun (:
"Ne kadar garip, bir zamanlar bize kötü gelen, bizi kızdıran olaylar bile birer anıya dönüşünce bütün kötülüğünü kaybediyor. Sanki geçmişin hayalinde bir çekicilik, sevimlilik kazanıyor."
Reklam
Hata yapmak hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.
Kadınlar...
Kullanılıp atılmış, sümüklü kâğıt mendiller kadar bile değerleri yoktu işçilerin! Kat kat işçi cesetlerinin et parçalarıyla sağlamlaştırıldı maden tünellerinin duvarları. Büyük kentlerden uzakta olmayı fırsat bilip “buralarda” da dehşetengiz zulümler yaptılar. Bazen, küçük taşıma vagonlarında, madencilerin kopmuş baş ve serçe parmaklarını kömürlere yapışmış halde görebilirdiniz. Kadınlar durumları öylesine kanıksamışlardı ki, böyle manzaralar karşısında kaşlarını bile oynatmazlardı. Tüm bunlara "alıştırılmış” olan kadınlar, insan uzuvları ihtiva eden kömür vagonlarını ifadesiz bir çehreyle bir sonraki yükleme noktasına iterdi.
Sayfa 88
“Yengeç Sepeti Sendromu”
“İlk olarak Filipinli yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmış ‘Yengeç Sepeti Sendromunun’ şöyle bir hikâyesi var: Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri bir yengeç sepetinin içinde görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda, ‘Evet, tek bir yengeç olsaydı kesinlikle kaçardı. Ancak pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar,’ yanıtını alır.. Tek bir yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken, sayı arttıkça kaçış imkânsızlaşır. Sonunda kimse kazanamaz.. Yengeç Sepeti Sendromu, ‘ben yapamıyorsam sen de yapamazsın, ben başaramıyorsam sen de başaramazsın,’ felsefesini güder. Hayatımızın her evresinde bizi aşağı çekenler olur. Bakın bu durumu Cenap Şahabettin ne güzel özetlemiş: ‘Haset, başkasının balını, kendi ağzına zehir etmektir.’ Hayatınızın direksiyonunu kimsenin eline vermeyin…”
Sanırım daha güzel anlatılamazdı...
Kendimi yengeç gibi hissediyorum. yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.