Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gözlerimi açtığım zaman gördüğüm lekesiz beyazlık . 'hayat 'diyorum. işte bu ! bembeyaz hiçbir şey yok üstümde altında Zihnim bembeyaz. Bildiğim her şeyi unutmuşum tereddüt ettirecek bir bilgi Kırıntısı bile yok kafamda Sadece iç organlarım var derımin altında tek bir düşünce yok. . Ve birden sokakta Ateş isteyen bir ses güzel bir çift bacak birkaç nota yeni O beyaz hücreden çıkarıyor ve bir renk kaosunun içine bırakıyor Küfür ediyorum iradesizliğime Küfüredıyorım insanlıgıma o kadar çok renk var ki İçine düştüğüm çukurda her yer kararıyor ve simsiyah oluyor gözlerimi açınca gördüğüm hayat... aslında Gözlerim kapalıyken iyi bir insan oluyorum ben hiçbir şeyi fark edemeyen duygularımın da yoksun Bitkisel hayatta olan aralamaya başladığımda göz kapaklarımı başlıyor Cehennem tiyatrosu! Oysa otopsisi , yapılmış bir bedenindeki kadar boş bir beyinle ne kadar mutlu olurdum diye düşünüyorum ..Bir yerlerde ölü doğmuş bir çocuk olduğumu biliyorum sadece yaşıyormuş gibi yaptığım için iki ayağımın üstünde duruyorum..
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. Ama geyikli geceyi bulmadan önce Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk. Geyikli geceyi hep bilmelisiniz Yeşil ve yabanî uzak ormanlarda Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan Hepimizi vakitten kurtaracak Bir yandan
Sayfa 20 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kendimden sıkıldım bu aralar. Ben,bana tahammül edemediğim günlerdeyim şimdi.. Bıraksalar devrileceğim... Her şeyi, tıklım tıkış içime atmışım. "Ulan ben de insanım, her şey bir yere kadar" diye inim inim inlediğim günlerdeyim. Başkalarını tamamlamak için, kendimizi yarım bıraktığımızı yeni yeni farkediyorum, üzgünüm. Başımı taşlara vurduğum günlerdeyim.
Boğazda hiç nenleri değiştirmeksizin salt hokkabazlık edip çevreyi güldürdüğünü sanarak, salt insanların temel yaşamalarını bozmayıp arada bir eğlendirdiği, avuttuğu için, bir bakıma kandırdığı, başkaldırmağa değil de boyun eğmeğe iteklediği için onları, çaresiz, tek, umutsuz olduğunu sandığı için, kıymış mıdır kendisine vapur? Gecenin ortasında, yıkma ve yakmaların, çığlıklarını nasıl yankıladığımızı duymuş, bilmiş, umutsuzluğa düşmenin gereksizliğini kavramış, yapabileceğinin ne olduğunu çok iyi bilen bir taş parçası denli yeni bilinçler yaratmak üzere, başka ülkelere doğru yola çıkmamış mıdır? Sevinçten gözleri yaşarmış mıdır? Uykularımızın içinde bugün bile düdük sesleri duyarak uyandığımızı biliyor mudur? Hiç vardiyacısı, nöbetçisi olmadan bir vapur bağlar mı? Vapur olur da, kopar gider de kaptanı ortaya çıkmaz mı? Hani benim kaptan köşküm, serdümenim? Davlumbazımı çok özledim diye ağlamaz mı? Şimdi ben ne olacağım diye haykırmaz mı?
Her zaman "eski güzel günlerden" bahseden insanlar tanıyor musunuz?
Onların asıl söylemeye çalıştıkları şudur: Hayatımda duygularımı uyaracak yeni bir şey olmuyor; bu yüzden ben de kendimi geçmişteki görkemli anılarla avutuyorum.
Sayfa 90 - Butik yayıncılıkKitabı okuyor
İçine doğru yayılan sıcaklık akımını oluşturan şeyin onun parmağının baskısı mı, yoksa pürüzsüz objenin yeni ve çılgınca hissi mi olduğunu bilmiyor- du. Ama Clay'in parmağı kıvrımlarının içine doğru inerek içine girdiğine, dışarı biraz daha ıslaklık aktı. "Elime akman çok uzun sürmedi." "Azgınlığımın hızı seni hayal
Sayfa 43
Reklam
Bir anın doğması için bir önceki anın ölmesi gerekir. Yeni bir "ben" için, eski ben'in kuruyup solması gerektiği gibi...
Sayfa 123
Neden hiçbir yenilik benim için yoktu? Hiçbir bilinmezlik, hiçbir tat, hiçbir rüya? Ve ben neden bu kadar uzun yaşamıştım. Yirmi üç sene ve gelecek yıllar için hiç yeni bir şey kalmamıştı.
Ben katılmıyorum. Eski tecrübeler yeni aşka yön verir.
Bugün olanlar için geçmişe lanet etmek de, minnet duymak da olmaz. Yeni aşkların eski tecrübelerle kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur.Aşk her seferinde yepyenidir.''
Sayfa 114Kitabı okudu
sonsuza dek yeniden dünyaya gelme fikri. ((Zerdüşt
Ya bir gün şeytan sizin en yalnız yalnızlığınıza gizlice girip size şöyle dese: "Şu anda içinde yaşadığın ve daha önce yaşamış olduğun bu hayatı bir kez ve sayısız defa daha yaşayacaksın; içinde yeni hiçbir şey olmayacak ama her acı, her sevinç ve her düşünce, her iç çekiş ve anlatılamayacak kadar küçük veya büyük her şey aynı sırayla sana geri dönecek - ağaçların arasındaki şu örümcek ve ay ışığı, hatta şu dakika ve ben bile. Varoluşun ebedi kum saati tekrar tekrar ters çevrilecek ve onunla birlikte bir kum tanesi olan sen de!" Bu durumda kendini yere atıp dişlerini gıcırdatmaz ve bunları söyleyen şeytana lanetler yağdırmaz mısın? Yoksa ona şunları söyleyebileceğin muazzam bir an yaşadın mı hiç: "Sen tanrısın ve daha önce bundan daha ilahi bir şey duymadım." eğer bu düşünce seni ele geçirseydi ya seni olduğun gibi değiştirirdi ya da belki de ezip geçerdi.
Reklam
Şark Mefkûresi’ni tahlil etmek gayet güçtü. Çünkü, çok karışıktı. Bu, Şark Mefkûresi’nin muhtelif safhalarından biri de komünizmdi. Bunun en mühim taraftarı, belki Hakkı Behiç’ti. Bu adam, İttihat ve Terakki’nin idealist azalarından ve aynı zamanda maliye ile meşgul simalarındandı. Ruhen çok samimî bir insandı. Türklüğe çok bağlı olmakla beraber,
Bir şey geçip gitmişse, geçip gitmiştir. Bitmiş, yok olmuştur. Bırakın gitsin, öyleyse! Görmezden gelin onu, avunmak istiyorsanız, yitirdiğiniz şeyi hiçbir zaman aynı olarak ele geçiremeyeceğiniz düşüncesi ile avutun kendinizi. Yeni bir şeydir artık o. Sizden kopar kopmaz değişmiştir. Hiçbir zaman hayıflanmamayı, hiçbir zaman geriye bakmamayı yaşamanın kuralı yaptım ben. Hayıflanmak korkunç bir gücü boşa harcamaktır
Sayfa 85 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.